Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2006 00:00
2005 yılını yüzde 20’lik büyüme ile tamamlayan turizm sektörü, 7 yıldır ilk kez 2006’da küçülmeyi yaşadı. 2006’da ekim sonu itibariyle sektörde yüzde 7’lik gerileme oldu. Sadece ekim ayında yüzde 19 gerileyerek, dibe vuran turizm sektörü, THY Teknik’in apronda kestiği deve ile yeniden endişelendi.
YATAK kapasitesini kısa sürede onlarca katına çıkararak, dünyadaki en büyük turizm atılımını yapan Türkiye, 1999 yılından bu yana ilk defa bir yılı ekside kapatıyor. 2005 yılında yüzde 20 büyüme kaydeden sektör, büyük umutlarla girdiği 2006’da ekim sonu itibariyle yüzde 7’lik gerileme yaşadı. Sadece ekim ayında yüzde 19 gerileyerek, dibe vuran turizm sektörü 2006’da muhtemelen yüzde 10 kayıp yaşayacak. Turizmi vuran etkenlerin başında hep kuş gribi, Trabzon’daki Papaz cinayeti, Almanya’da oynanan
Dünya Kupası gösterildi. Ancak Dünya Kupası’nın Yunanistan ve İspanya’ya giden Alman turistleri etkilemediği de bir gerçek olarak ortada duruyor. Turizmde en çok düşüşün yüzde 60 ile İsviçre’den gelen turistlerde yaşanması, akıllara milli maç krizini getirdi. Türkiye’nin tanıtımla imajını düzeltmesi konuşulurken, THY Teknik’in apronda deve kurban etmesi, tüm dünya basınında yer alarak bir kez daha kafalarda soru işaretleri bıraktı. Turizmciler 2007’nin ilk darbesini de böylece ’deve’den yedi.
EN BÜYÜK GERİLEME BODRUM’DA: 2006’nın 9 aylık verilerine göre turizm gelirleri yüzde 5.5 oranında düştü. Turizmde en büyük gerileme, Türk turizminden en büyük payı alan Avrupa ülkelerinde oldu. Dokuz aylık dönemde Avrupa pazarında yüzde 11’lik düşüş yaşandı. 2005’in 9 ayında 14.5 milyar
dolar olan turizm gelirleri 2006’nın aynı döneminde 13.7 milyar dolara gerilerken, yıl sonunda ise 18 milyar dolar olan turizm gelirinin 16 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Turist sayısı ise 2005’in 9 aylık döneminde 19 milyon iken, 2006’nın aynı döneminde yüzde 3.1 gerileyerek 18.4 milyon kişi oldu. Antalya’da gerileme yüzde 12’yi, Ege’de yüzde 20’yi, Bodrum’da ise yüzde 30’u buldu.
FİYAT-KALİTE DENGESİ: Turizmin 2006’da yaşadığı başarısızlığın temel nedenleri arasında aslında sektörün büyük avantajı olan fiyat-kalite dengesinin bozulması, ani olumsuzluklara karşı gerekli ülke tanıtımının yapılamaması ve plansızlık gösteriliyor. Herşey dahil sistemin kalitenin azalmasına sebep olduğu, ucuz olmasına rağmen tatilciyi mutlu edemediği de iddialar arasında. Sürekli artan yatak kapasitesindeki plansızlık, kalite ve konforun düştüğü tesislerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Plansızlığın sorumlusunun kim olduğu sorusu bir yanıt bulamasa da, taş yığınını andıran çirkin yapılarla dolu yerler bu yılı en boş geçirenler oldu. Son iki yılda sadece Antalya’da yeni yatırımla birlikte 50 binden fazla yatak devreye girdi.
Apronda kesilen devenin etkisi Papa’nın ziyaretini dörde katlarTURİZM Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Oktay Varlıer, Orhan Pamuk’un Nobel Eebiyat Ödülünü kazanmasının, Papa’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ülkenin tanıtımı ve imajı açısından çok önemli olduğunu belirterek "Ancak Papa’nın bir olumlu etkisi varsa, apronda kesilen devenin 4 olumsuz etkisi var. Çok yanlış yapıldı. 2007 için ilk olumsuz gelişme deveden geldi" dedi. 2007 için ilk sinyallerin iyi olmadığına değinen Varlıer, 2007’nin daha iyi geçmesi için iyi tanıtım yapılması, KDV oranının rakip ülkelerle aynı seviyeye getirlmesi ve master planları uygulayacak, teşvik, tanıtma stratejisinin belirlenmesi, denetleme ve sertifikasyon yetkisi olacak BDDK gibi bağımsız bir Turizm Üst Kurulu’nun acilen kurulması gerektiğini söyledi. Turizmde teşviğin şart olduğunu kaydeden Varlıer, şunları söyledi: "Yunanistan 2 yıldır teşvik uyguluyor, vergi muafiyeti sağlıyor. Biz de ise yatırım indirimini kaldırdılar. Eğer turizmin toparlanması ve gelişmesi isteniyorsa, mevcut otellerin yenilenmesi için Antalya gibi illerde, master plana göre turizme yeni açılacak bölgelerde belli bir süre için yüzde 100 yatırım indirimi, vergi muafiyeti verilmeli."
Plansız gelişmenin bedelini ödüyoruz2006’da plansız gelişmenin bedelinin ödendiğini vurgulayan Lkyia Yönetim Kurulu Üyesi Attila Silahtaroğlu, "Kuş gribi, papaz cinayeti, İran-ABD gerginliği ve terör turizmi kötü etkiledi. Fakat tanıtım yapılmaması ve aşırı yatak artışının getirdiği kalitesizlik gerilemenin asıl nedeni. Tanıtım yetersiz" dedi. Daha nitelikli tesislerin devreye girmesiyle 2007’nin, 2006’dan iyi geçebileceğini belirten Silahtaroğlu, "Biz ekmeğini turizmden kazanan bir grubuz. Yatırımlarımızı yaparken Türkiye’nin turizm değerlerine katkıda bulunuyoruz. Ama tabi grup olarak her yıl yeni bir yatırım yapmak mümkün değil. Bu nedenle turizmde GYO modelini geliştirip büyütmek istiyoruz"
İstanbul düşüşü takmadıTÜM Türkiye’de turizmde dibe vururken, 2006 yılında İstanbul hem fiyatlarını hem de doluluk oranını artırdı. Yıllar önce İstanbul’u kongre turizmi merkezi yapmayı hedefleyenler, ektiklerini biçmeye başladılar. İstanbul 2006’da Dünya Ekonomi Forumu, Onkoloji Kongresi, Muhasebe Olimpiyatları gibi önemli etkinliklere ev sahipliği yaptı. 2005 kıyasla İstanbul turizminde yüze 10’luk artış yaşandı. Bu artışta gelişen iş potansiyeli ve yabancı yatırımların da etkisi de bulunuyor. Oteller fiyatlarını yüzde 20 oranında artırırken, 5 yıldızlı oteller başta olmak üzere turizm yatırımları arttı, birçok uluslararası zincir de otel açmak için çalışmalarını sürdürüyor.
2007 yılı 2005’i yakalayamazTÜRKİYE Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, turizm yatırımları devam eden bir ülkenin turist sayısını sürekli artırması gerektiğini vurgulayarak şunları anlattı: "2007 mutlaka bu yıldan daha iyi olacak ancak 2005’teki performansı yakalamak zor. 2006’daki sıkıntının 2007’ye taşınmaması için tanıtım ve halkla ilişkiler çalışmalarına hemen yoğunlaşılmalı. 2006 sezonunun kötü gidişinde konjonktürel sebeplerin yanı sıra hem bakanlığın hem de sektör kuruluşlarının kendilerince hataları var. Bu hataların tekrarlanmaması ve 2007’ye ilişkin doğru stratejilerin belirlenmesi gerekiyor. Avrupa’da ilk kataloglar çıktı. İlk sinyaller arzu ettiğimiz gibi değil ama kesin değerlendirme için henüz daha çok erken. Avrupa pazarının gidişatı ocak, şubat aylarında değişir. Geçen yıl ocak ayında kuş gribi söylentilerinden ötürü çok kötüydük. Bu yıl yavaş davranma lüksümüz yok. Yeni bir krizi hazmedemeyiz"