Tüpraş’ta Koç’u mağdur etmeyecek formül buluruz
Güncelleme Tarihi:
Süleyman DEMİRKAN / PALERMO
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2006 00:00
Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Tüpraş’ta verilen yürütmeyi durdurma kararının hem ÖİB, hem de Koç Grubu açısından çeşitli sıkıntılar doğurduğunu belirterek, "sonucu etkilemeyecek, alıcıyı mağdur etmeyecek" şekilde, hukukçulara danışarak gerekli kararları alacaklarını söyledi.
ÖZELLEŞTİRME İdaresi Başkanı (ÖİB) Metin Kilci, iki yıllık hazırlık sürecinden sonra 2005 yılının özelleştirmede ’hasat yılı’ olduğunu belirterek, "2006’nın ’başarı öyküsü’ de, inşallah Halkbank’ın özelleştirmesi ile yazılacak. Halkbank’a hem yerli, hem de yabancı firmalar büyük ilgi gösteriyor" dedi. Kilci, Tüpraş konusunda yargının verdiği karara saygılı olduklarını, ancak durdurma kararının hem ÖİB, hem de alıcı firma (Koç Grubu) açısından çeşitli sıkıntılar doğurduğunu belirterek, "sonucu etkilemeyecek, alıcıyı mağdur etmeyecek" şekilde, hukukçulara danışarak gerekli kararları alacaklarını duyurdu. Akdeniz Forumu için geldiği İtalya’nın Palermo kentinde Hürriyet’e konuşan Kilci, soruları şöyle yanıtladı:
TÜPRAŞ’TA NE OLACAK
Tüpraş’ta hisse devir sözleşmesi imzalandıktan sonra yürütmeyi durdurma kararı verildi. Şimdi ne olacak?
- Yargı kararlarını eleştirmiyoruz. Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Yargı kararlarına herkes saygılı olmak zorunda. Ancak, özelleştirilen şirketlerin büyüklüğü karşısında ona ilişkin verilen her karar önem kazanıyor. Özelleştirmenin yargı ile sistematik bir sorunu söz konusu değil. İdari işlemlerle ilgili yargının her zaman karar alması mümkün. Bu konuyu özelleştirme karşıtlığı ya da özelleştirme yandaşlığı kavramlarına sıkıştırmamak lazım. Henüz Tüpraş’la ilgili kararı görmedik, bize resmen ulaşmadı. Ulaşınca 30 gün içinde kararın gereğini yerine getirecek bir işlem yapmamız lazım. Bunu tek başına bizim değerlendirmemiz mümkün değil. Hukukçulardan görüş almamız gerekiyor.
ACELE ETMEDİK
Tüpraş’ın devri konusunda acele edildi, bir hafta daha beklenebilirdi gibi eleştiriler oldu...
- Acele edilmedi. Ek sürede, uzatma dakikalarında karar verildi. Danıştay’ın ne zaman karar vereceği belli değildi. Kaldı ki, o davalara ilişkin daha önce alınmış, yine yargıca verilmiş bir takım kararlar var. Aynı olayla ilgili. Bu bir süreç, yargı süreci. Bir sonraki aşamasında da böyle bir karar verildi. Bir sonraki aşamada ne olacağını kimse tahmin edemez. İyi hazırlık yapmadığımız, aceleci davrandığımız iddialarını kabul etmek mümkün değil. Çifte kontrol mekanizması uyguluyoruz. Daha önce yargı kararı verilmiş bir şirketi yeniden ihaleye çıkarırken; mutlaka o süreci gözden geçiriyoruz. Bu bir kendi kendini kontrol sistemi. Özelleştirme hukuku açısından idarede çok yüksek bir kapasite, birikim var.
ZOR BİR DURUM
Yargı kararı sonucu değiştirir mi?
- Sadece Özelleştirme İdaresi açısından değil, alıcı firma açısından da zor bir durum ortaya çıktı. Enine boyuna değerlendirmek gerekiyor. Şu olacak, bu olacak diyemeyiz. Önemli değişiklikler var bunları değerlendirmek lazım. Paranın ödenmiş olması, alıcı tarafın hisseleri üzerinde yaptığı işlemler, kredi bulmak için katlandığı maliyetler. Bütün bunlar bir arada değerlendirilmeli.
İtalyanlar, piyango ve elektrik dağıtım özelleştirmesiyle ilgilendiklerini söyledi. Size ulaşan bir bilgi var mı?
- Geçtiğimiz yıllarda değişik platformlarda İtalyanların hem Milli Piyango, hem elektrik dağıtımı hem de otoyol işletmeciliği ile ilgilendiğini gözlemledik. Ancak elektrik dağıtımında henüz pazar çalışması başlamadı. Otoyol işletmeciliğindeki deneyimlerini biliyoruz, bundan yararlanmak istiyoruz.
Milli Piyango’da nasıl bir strateji düşünüyorsunuz?
- İki seçenek var. Hasılat paylaşımı veya işletme hakkının belli bir süreyle devri. Her iki yöntem de şu anda masada. Piyasa düzenlemesine ilişkin yasa tasarısı Meclis’te. Ancak bundan sonra bir şey söyleyebiliriz.
Koç: Tüpraş’ta olumsuz karar beklemiyoruz
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Tüpraş ihalesiyle ilgili devam eden yasal süreç sonunda satışa ilişkin olumsuz bir karar beklemediklerini söyledi. Koç, Tüpraş’ın işletmesine ilişkin tüm kadronun atandığını ve yatırım çalışmalarının başladığını kaydetti. Koç, Koç-Shell konsorsiyumunda Shell’in payının yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşmesinin, Shell’in etkinliğini azaltmayacağını vurguladı. Koç, Shell’in know how’ından faydalanacaklarını belirtti. Sendika ihale şartnamesinde "alıcıya yatırım-üretim ve istihdam şartı getirilmemesi ve alıcıdan bu konuda taahhüt isteme imkanı bulunmaması"nı gerekçe göstererek, yürütmeyi durdurma ve iptal istemişti.
Palermo’da yabancılara bankalar için davet
ÖZELLEŞTİRME İdaresi Başkanı Metin Kilci, Akdeniz Ekonomik Forumu’nda İngilizce yaptığı konuşmada 2001’deki ekonomik krizin ardından Türkiye ekonomisinin hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini, istikrar ve güven kazandığını söyledi. Telekom, Tüpraş ve Erdemir özelleştirmelerini "dönüm noktası" olarak niteleyen Kilci, şöyle devam etti: "2006 yılında en önemli projelerimiz kamu bankaları, büyük limanlar ve elektrik dağıtımının özelleştirilmesi. Türk bankacılık sektörü büyük bir değişimden geçti. Yabancı yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Vakıfbank’ın yüzde 25’inin arzı tamamlandı. 1.3 milyar dolarlık bu özelleştirmede hisselerin yüzde 75’ini yabancılar aldı. Şimdi sıra Ziraat ve Halkbank’ın özelleştirilmesine geldi. Halkbank’ın özelleştirmesinde bir ay içinde danışman firmayı seçeceğiz. Üç ay içinde de özelleştirme stratejisini açıklayacağız. Yılsonuna kadar Halkbank’ın özelleştirilmesini tamamlayacağız. Halkbank’a yerli ve yabancı yatırımcıların büyük ilgi göstermesini bekliyoruz."
İhalelerin iptal edilmesi kimsenin hoşuna gitmez
Galataport ihalesinin iptaliyle ilgili değerlendirmeniz nedir?
- Öncelikle imar planını yeniden yapacağız. Projenin yenilenmesi gerekirse, yeni bir proje hazırlayacağız. Burası her şeyden önce sadece bir liman projesi değil. Burası bir şehircilik projesi. Orada zaten çok fazla bir liman faaliyeti de yok. Bu bir sosyal proje, kültürel proje, tarih projesi.
İhalenin iptali yabancı yatırımcıyı nasıl etkiler? Örneğin Ofer çok üzgün olduğunu söyledi.
- Özelleştirme ihalelerine katılmak için çok profesyonel hazırlıklar yapılıyor. Bunların boşa çıkması kimsenin hoşuna gitmez. Herkes bir masraf yapıyor.
Hükümet etkili ismi Abdüllatif Şener de, bu ihalenin iptalinde inisiyatif aldı...
- Siyasi müdahale ile verilmiş bir karar yok. Tamamı ile yargı kararının gereği yapıldı.
Sizinle ilgili verilmiş bir soruşturma kararı var, bunlar şevkinizi kırıyor mu?
- Çok sayıda işlem yapıyoruz. Bu yoğunluk içinde mutlaka eleştiriler, bir takım isnatlar olacaktır. Bunu şevkimizin kırılması olarak değil de yargı ve kamuoyu denetiminin yansıması, tezahürü olarak değerlendiriyoruz. Özelleştirmede hız kesecek siyasi veya ekonomik olumsuz bir gelişme yok.
TÜPRAŞ’TA NE OLACAK
Tüpraş’ta hisse devir sözleşmesi imzalandıktan sonra yürütmeyi durdurma kararı verildi. Şimdi ne olacak?
- Yargı kararlarını eleştirmiyoruz. Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Yargı kararlarına herkes saygılı olmak zorunda. Ancak, özelleştirilen şirketlerin büyüklüğü karşısında ona ilişkin verilen her karar önem kazanıyor. Özelleştirmenin yargı ile sistematik bir sorunu söz konusu değil. İdari işlemlerle ilgili yargının her zaman karar alması mümkün. Bu konuyu özelleştirme karşıtlığı ya da özelleştirme yandaşlığı kavramlarına sıkıştırmamak lazım. Henüz Tüpraş’la ilgili kararı görmedik, bize resmen ulaşmadı. Ulaşınca 30 gün içinde kararın gereğini yerine getirecek bir işlem yapmamız lazım. Bunu tek başına bizim değerlendirmemiz mümkün değil. Hukukçulardan görüş almamız gerekiyor.
ACELE ETMEDİK
Tüpraş’ın devri konusunda acele edildi, bir hafta daha beklenebilirdi gibi eleştiriler oldu...
- Acele edilmedi. Ek sürede, uzatma dakikalarında karar verildi. Danıştay’ın ne zaman karar vereceği belli değildi. Kaldı ki, o davalara ilişkin daha önce alınmış, yine yargıca verilmiş bir takım kararlar var. Aynı olayla ilgili. Bu bir süreç, yargı süreci. Bir sonraki aşamasında da böyle bir karar verildi. Bir sonraki aşamada ne olacağını kimse tahmin edemez. İyi hazırlık yapmadığımız, aceleci davrandığımız iddialarını kabul etmek mümkün değil. Çifte kontrol mekanizması uyguluyoruz. Daha önce yargı kararı verilmiş bir şirketi yeniden ihaleye çıkarırken; mutlaka o süreci gözden geçiriyoruz. Bu bir kendi kendini kontrol sistemi. Özelleştirme hukuku açısından idarede çok yüksek bir kapasite, birikim var.
ZOR BİR DURUM
Yargı kararı sonucu değiştirir mi?
- Sadece Özelleştirme İdaresi açısından değil, alıcı firma açısından da zor bir durum ortaya çıktı. Enine boyuna değerlendirmek gerekiyor. Şu olacak, bu olacak diyemeyiz. Önemli değişiklikler var bunları değerlendirmek lazım. Paranın ödenmiş olması, alıcı tarafın hisseleri üzerinde yaptığı işlemler, kredi bulmak için katlandığı maliyetler. Bütün bunlar bir arada değerlendirilmeli.
İtalyanlar, piyango ve elektrik dağıtım özelleştirmesiyle ilgilendiklerini söyledi. Size ulaşan bir bilgi var mı?
- Geçtiğimiz yıllarda değişik platformlarda İtalyanların hem Milli Piyango, hem elektrik dağıtımı hem de otoyol işletmeciliği ile ilgilendiğini gözlemledik. Ancak elektrik dağıtımında henüz pazar çalışması başlamadı. Otoyol işletmeciliğindeki deneyimlerini biliyoruz, bundan yararlanmak istiyoruz.
Milli Piyango’da nasıl bir strateji düşünüyorsunuz?
- İki seçenek var. Hasılat paylaşımı veya işletme hakkının belli bir süreyle devri. Her iki yöntem de şu anda masada. Piyasa düzenlemesine ilişkin yasa tasarısı Meclis’te. Ancak bundan sonra bir şey söyleyebiliriz.
Koç: Tüpraş’ta olumsuz karar beklemiyoruz
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Tüpraş ihalesiyle ilgili devam eden yasal süreç sonunda satışa ilişkin olumsuz bir karar beklemediklerini söyledi. Koç, Tüpraş’ın işletmesine ilişkin tüm kadronun atandığını ve yatırım çalışmalarının başladığını kaydetti. Koç, Koç-Shell konsorsiyumunda Shell’in payının yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşmesinin, Shell’in etkinliğini azaltmayacağını vurguladı. Koç, Shell’in know how’ından faydalanacaklarını belirtti. Sendika ihale şartnamesinde "alıcıya yatırım-üretim ve istihdam şartı getirilmemesi ve alıcıdan bu konuda taahhüt isteme imkanı bulunmaması"nı gerekçe göstererek, yürütmeyi durdurma ve iptal istemişti.
Palermo’da yabancılara bankalar için davet
ÖZELLEŞTİRME İdaresi Başkanı Metin Kilci, Akdeniz Ekonomik Forumu’nda İngilizce yaptığı konuşmada 2001’deki ekonomik krizin ardından Türkiye ekonomisinin hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini, istikrar ve güven kazandığını söyledi. Telekom, Tüpraş ve Erdemir özelleştirmelerini "dönüm noktası" olarak niteleyen Kilci, şöyle devam etti: "2006 yılında en önemli projelerimiz kamu bankaları, büyük limanlar ve elektrik dağıtımının özelleştirilmesi. Türk bankacılık sektörü büyük bir değişimden geçti. Yabancı yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Vakıfbank’ın yüzde 25’inin arzı tamamlandı. 1.3 milyar dolarlık bu özelleştirmede hisselerin yüzde 75’ini yabancılar aldı. Şimdi sıra Ziraat ve Halkbank’ın özelleştirilmesine geldi. Halkbank’ın özelleştirmesinde bir ay içinde danışman firmayı seçeceğiz. Üç ay içinde de özelleştirme stratejisini açıklayacağız. Yılsonuna kadar Halkbank’ın özelleştirilmesini tamamlayacağız. Halkbank’a yerli ve yabancı yatırımcıların büyük ilgi göstermesini bekliyoruz."
İhalelerin iptal edilmesi kimsenin hoşuna gitmez
Galataport ihalesinin iptaliyle ilgili değerlendirmeniz nedir?
- Öncelikle imar planını yeniden yapacağız. Projenin yenilenmesi gerekirse, yeni bir proje hazırlayacağız. Burası her şeyden önce sadece bir liman projesi değil. Burası bir şehircilik projesi. Orada zaten çok fazla bir liman faaliyeti de yok. Bu bir sosyal proje, kültürel proje, tarih projesi.
İhalenin iptali yabancı yatırımcıyı nasıl etkiler? Örneğin Ofer çok üzgün olduğunu söyledi.
- Özelleştirme ihalelerine katılmak için çok profesyonel hazırlıklar yapılıyor. Bunların boşa çıkması kimsenin hoşuna gitmez. Herkes bir masraf yapıyor.
Hükümet etkili ismi Abdüllatif Şener de, bu ihalenin iptalinde inisiyatif aldı...
- Siyasi müdahale ile verilmiş bir karar yok. Tamamı ile yargı kararının gereği yapıldı.
Sizinle ilgili verilmiş bir soruşturma kararı var, bunlar şevkinizi kırıyor mu?
- Çok sayıda işlem yapıyoruz. Bu yoğunluk içinde mutlaka eleştiriler, bir takım isnatlar olacaktır. Bunu şevkimizin kırılması olarak değil de yargı ve kamuoyu denetiminin yansıması, tezahürü olarak değerlendiriyoruz. Özelleştirmede hız kesecek siyasi veya ekonomik olumsuz bir gelişme yok.