Güncelleme Tarihi:
Hepsi okumuş çocuklardı ama ‘yeni dünya’nın kurbanı oldular
Ronald Gerson, Amerika'dan Türkiye'deki gazetelere ilan vererek, uluslararası bir dolandırıcılık olayını gerçekleştirdi. Gerson, Westminister Group adlı hayali bir danışmanlık şirketi adına Türkiye'deki gazetelere verdiği İngilizce ilanda, Amerika'da çalışmak isteyen Türk mühendis, doktor, eczacı, bankacı, muhasebeci ve pazarlamacılara çağrıda bulundu ve ‘‘Amerika'da cazip iş'' vaaddetti. İlanın cazibesine kapılanlar ise, iş yerine Gerson'un talep ettiği 500 dolarlık danışmanlık ücretini Amerika'daki banka hesabına yatırmakla kaldılar.
VURGUNUN ÖYKÜSÜ
Ronald Gerson, ilk önce Türk gazetelerinin Amerika'daki büroları aracılığıyla bir İngilizce ilan verdi. İlanında, Türk mühendis, doktor, bankacı ve eczacılarına ‘‘Yeni dünya''nın kapılarını ardına kadar açan Ronald Gerson, Amerika'nın önde gelen şirketlerinde iş vaad ediyordu.
İlanı ciddiye alıp, başvuranlar kısa bir süre sonra Westminister Danışmanlık Şirketi'nden mektup aldılar. Mektupta, başvurularının kabul edildiğine dikkat çekilerek, işe başlayacakları şirketin adı, ödenecek ücret ve sosyal yardımlar da yer alıyordu.
Ancak tek bir şartla... O da, Westminister Danışmanlık Şirketi'nin verdiği bu hizmetin karşılığı olan 700 doların verilen banka hesap numarasına yatırılmasıydı... Şirket, o kadar anlayışlıydı ki, başvuruda bulunanlara bir de ödeme kolaylığı sağlıyordu. Bu ödeme planına göre, ilk etapta 500 dolar bankadaki hesap numarasına yatırılacak. Geri kalan 200 dolar da Yeşil Pasaport alındıktan sonra yatırılacak.
ULUSLARARASI ŞİRKETMİŞ
Gönderilen mektuplar göre, Westminister Danışmanlık şirketinin Amerika'daki altı şehrin dışında Japonya, Malezya ve İngiltere de de büroları bulunuyor. Şirket, uluslararası platformda insan kaynakları hizmeti veriyor. Ayrıca, işbulduğu kişilerin çalışma izni, göçmenlik gibi sorunlarını da çözen bir Wistminister Immigration Attorney adlı hukuk servisi de var.
İlanın cazibesine kapılanlara gönderilen mektuplarda, iş talebinin Hitachi firması tarafından incelenip kabul edildiği ve şirketin Avrupa Bölgesi Pazarlama ve Satış Sorumluluğu görevini teklif ettiği de vurgulanıyor. Yeşil Pasaport için yapılması gereken tüm hukuksal göçmen işlemlerinin masraflarının da firma tarafından karşılanacağı belirtiliyor.
EVRAKLAR SAHTE
Westminister Group, mektubuna bir de Hitachi firmasının işe kabul edildiğine dair Hitachi USA'nın antetini taşıyan ve şirketin Araştırma Geliştirme Servis sorumlusu Derick Wychowski adına düzenlenmiş sahte bir belgeyi de eklemeyi ihmal etmiyor. Bu belgede, 10 bin doları sosyal yardım olmak üzere yılda 52 bin 390 dolar ücret ödeneceği ve ev, çocukların eğitimi, otomobilin benzini gibi bir çok giderin de şirket tarafından karşılanacağı belirtiliyor.
Gerson'un hayali danışmanlık şirketinden mektup alanlar, tüm bu imkanlar için talep edilen 500 doları yatırdıktan sonra, yeşil pasaportlarınının ve uçak biletlerinin gelmesini bekliyor. Ne var ki, paranın yatmasının ardından Westminister Group'tan bir daha ses çıkmıyor. Yapılan araştırmalarda, Westminester Group adlı bir şirketin kaydı olmadığı gibi Hitachi USA'de Derick Wychowski adında Araştırma Geliştirme Servis sorumlusu'nun hiç çalışmadığı ortaya çıkıyor.
Ericsson’a göre performans artmış
Ericsson Cep Telefonları'nın Müdürü Ali Kesan, Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nde yer alan ‘‘Ericsson'un geri çağırdığı telefonlar yazılım hatalı'' başlıklı yazıyla ilgili bir açıklama gönderdi. Açıklamada, telefonların yazılım hatası nedeniyle geri çağrılmadığı, cihazların performansı artırılarak, yeni fonksiyonların eklendiğini söyledi. Kesan açıklamasında şunları söyledi:
‘‘Uluslararası GSM standartlarını belirleyen Mou tarafından yetkilendirilmiş laboratuvarlardan onay almamış hiçbir telefon ve yazılım zaten piyasaya sürülememektedir. Diğer üretici firmalar da pazardaki ürünleri için performans artırıcı yazılımlar geliştirmektedirler. Ancak bu firmalar ilave iş yükü ve maliyet açısından son yazılımlarını tanıtmaktan ve her isteyen kullanıcının telefonuna ücretsiz yüklediklerini söylemekten kaçınmaktadırlar. Biz ise önümüzdeki dönemlerde yeni yazılımlar geliştirdikçe benzer uygulamalara devam edeceğiz.''
Dolandırıcı Şah, şahbaz oldu
Tatil için İsviçre'den İstanbul'a gelen Orfia Fawzi, Şah Art Galeri'den bir halı beğenmiş. Halının adresine kargoyla gönderileceği söylenince 750 dolar olan halının bedelini çekinmeden ödemiş. Ancak, İsviçre'ye döndüğünde halı bir türlü gelmemiş. Firma yetkilileriyle defalarca görüşmesine rağmen, bir türlü halısına kavuşamamış. Şirket yetkilileri, halının kargo şerketi aracılığıyla gönderildiğine dair bir de makbuz göndermiş. Bu kez Kargo şirketiyle temas kuran Fawzi, makbuzun sahte olduğunu öğrenmiş. Hürriyet'in İsviçre Bürosu aracılığıyla bizimle temas kuran Fawzi'yi dolandıran şirketi araştırdık. Ancak, Şah Art Galeri adlı şirkete ulaşmamız mümkün olmadı. Halının gönderildiği iddia edilen TNT adlı kargo şirketinin yetkilileri de, yaptıkları araştırmada kendilerine böyle bir kargonun tespit edilmediğini, evrağında sahte olduğunu söylediler. TNT yetkilileri, ‘‘Bir dolandırıcılık olayıyla karşı karşıyayız. Bize kargo teslim etmediği halde kargo formunu gönderiyorum diye sahte bir belge doldurulmuş. Bu olaydan dolayı biz de firma hakkında dava açacağız. Ayrıca bu olay Şah Art'ın yaptığı ilk dolandırıcılık da değil'' dediler.
Carrefour'un ‘memnun müşteri’ sloganı bu kez sözde kaldı
‘Parası iade edilmiş memnun müşteri’ sloganını kullanan Carrefour'un broşürlerinde , ‘‘Alışverişten korkmuyorum'' başlığıyla bir yazı yer alıyor. Bu yazıda, ‘‘Eve döndüğümde fikrimi değiştirirsem, aldıklarımdan pişmanlık duyarsam, yanılmışsam, arkadaşıma aldığım ürünün boyu uymamışsa ne önemi var... Sebebi ne olursa olsun ürünün ambalajı ve faturasıyla beraber 8 gün içinde geri getirirsem Carrefour paramı iade eder ya da değiştirir'' deniliyor. Ancak, Turgut Atagün'ün sorununda bu slogan pek geçerli olmadı. Turgut Atagün, personelin ilgisizliği nedeniyle Carrefour'la sorununu bir türlü çözemedi.
Turgut Atagün, Carrefour'dan Joker marka bir puset amış. Pusetin tekerlekleri bir hafta içerisinde dönmemeye başlayınca Carrefour'a götürmüş. Carrefour yetkilisi Atagün'ü pusetin satıcısı olduğunu söylediği başka bir mağazaya göndererek onlarla görüşmesi gerektiğini söylemiş. Atagün de söyleneni yapıp puseti mağazaya bırakmış. En kısa zamanda onarılacağı söylenen puset aradan bir ay geçtiği halde bir türlü onarılamamış.
Hürriyet'in Tüketici Köşesi'ne mektup gönderen Turgut Atagün'ün şikayetini Carrefour'a ilettik. Carrefour yetkilileri, satılan ürünlerde herhangi bir bozukluk olduğunda 30 gün içerisinde değiştirmeyi taahhüt ettiklerine dikkat çektiler. Yetkililer, ‘‘Atagün'ün sorununun da bu prosedür çerçevesinde halledilmesi gerekiyordu. Atagün'ün mağazaya geldiği gün kendisiyle ilgilenen personeli tesbit edemedik. Puseti değiştirmeye hazırız.'' dediler.