Tüketici Kanunu ileri bir noktaya taşınacak

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, “15 Mart Dünya Tüketiciler Günü” nedeniyle Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından düzenlenen kompozisyon ve
resim yarışmasının Ödül törenine katıldı.

TSE'de gerçekleştirilen ödül töreninde yaptığı konuşmada Ergün, son 8 yılda, tüketicinin korunması başta olmak üzere ürün güvenliği, bilgi edinme, sigortacılık, bankacılık, elektrik, doğalgaz ve gıda gibi alanlarda önemli yasal düzenlemeler yaptıklarını bildirdi. Tüketici mahkemelerinin daha iyi, hızlı ve kaliteli çalışmalarını sağlayacak adımlar attıklarını belirten Ergün, yine tüketici hakem heyetlerine internet üzerinden başvuru yapılabilecek bir dönemi de başlattıklarını bildirdi.
Bugün Tüketici Hakem Heyetlerine başvuruların tamamına yakını gibi çok büyük bir bölümünün tüketiciler lehine ve çok daha hızlı bir şekilde sonuçlandırıldığını belirten Bakan Ergün, “Bazı ilçelerde Tüketici Hakem Heyetleri arzu ettiğimiz seviyede çalışmıyor. Onların da revizyonuyla ilgili gerekli çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

Ergün, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin etkinliğini artırdıklarını, vatandaşların sağlığını bozacak ve hatta hayatını tehlikeye sokacak ürünlerin piyasalarda dolaşmalarına kesinlikle izin vermediklerini anlattı. Yine Reklam Kurulu aracılığıyla tüketicileri yanlış veya eksik bilgilendiren reklamları tespit ederek, yayından kaldırdıklarını ve gerekirse cezalandırdıklarını söyleyen Ergün, şunları kaydetti:

“Mesela reklamda bir şey söylüyor, altında da okunamayacak kadar küçük bir alt yazı geçiyor, alt yazı ile reklamın içeriği de uyuşmuyor. Bir başka örnek de şudur: Bir ilacın zayıflamaya yaradığı şeklinde reklam yapılıyor. Ancak bu konuda bilimsel hiçbir veri veya belge yok. İşte biz bu tür reklamlarla vatandaşlarımızın aldatılmasını engellemek amacıyla da yoğun bir mesai harcıyoruz. Bugün tüketici haklarını korumaya yönelik hukuki altyapımız, birçok Avrupa ülkesinden çok daha gelişmiş bir durumdadır. Önümüzdeki dönem tüketici kanununda yapacağımız revizyonlarla bu daha ileri bir noktaya taşınmış olacaktır.”

“HEPİMİZE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR”

Tüketici bilinci noktasında aynı şeyleri söylemenin pek mümkün olmadığını belirten Ergün, tüketici haklarının sık sık ihlal edildiğine tanık olduklarını, bu konuda kamu kurumlarına olduğu kadar, vatandaşlara da önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizdi.

Hakların yukarıdan aşağıya verildiği zaman değil, tabandan yukarıya doğru verildiğinde değer kazandığının altını çizen Ergün, şöyle konuştu:

“Tüketicilere ne kadar hak verirseniz verin, tüketiciler bu hakları kendileri aramazlarsa, bir sonuca varamayız. İnsan olarak, haklarımızı savunmak, hem kendimize karşı hem de içinde yaşadığımız topluma karşı en önemli görevlerimizden birisidir. Özellikle gelecek neslin bu konularda daha duyarlı olması için, başta anne-babalar ve öğretmenlerimiz olmak üzere, hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bir tane elektronik eşya satın alındığında bu eşyanın birkaç hafta içinde bozulduğunu, kalite standartlarını karşılamadığı düşünelim. Belki bizim maddi durumumuz iyi olabilir. O eşyaya verdiğimiz parayı o kadar da önemsemeyebiliriz. Ancak aynı bozuk eşyayı, ailesi fakir olan bir çocuğumuz, kendi biriktirdiği harçlıklarla alabilir. Biz bu tür konularda kendi hakkımızı aramazsak, yeni haksızlıkların doğmasına da vesile olmuş olabiliriz.”

Tüketicilerin haklarını aramalarının ülke ekonomisinin ve sanayisinin gelişmesi için de son derece önemli olduğunu belirten Ergün, eğer tüketicilerin kalite konusunda bilinçli olmaları durumunda sanayicilerin de kendilerini geliştireceklerini, böylece yurt dışına daha fazla ihracat yapılması ve Türkiye'nin döviz kazanmasının mümkün olacağını bildirdi. Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biraz önceki örneğe geri dönersek, şöyle bir manzara ile karşılaşabiliriz. O elektronik eşyanın Türkiye'de üretildiğini ve yurt dışına da ihraç edildiğini düşünelim. O kalitesiz ürün ihraç edilirse, yabancı ülkelerde Türk ürünlerine karşı bir güvensizlik oluşur ve ülke ekonomisi de bundan olumsuz etkilenir. Kampanyalar başlatılır. (Türk ürünleri güvensiz, Türk ürünleri kalitesiz, Türk ürünleri standart dışı) diye. O malları ihracat ettiğimiz yerlerde standartlara uygun, kaliteli güvenli ürünlerinde aleyhine olacaktır o. Neden? Çünkü Türk malı damgasını taşıyan ürünlerle ilgili bir kampanya başlatılmış ve toplumda etkili olmuş bir kampanyayla hepimiz zarar görmüş olacağız. Demek ki mesele sadece bizim kişisel olarak mağdur olmamızla ilgili değildir. Mesele başkalarının ve ülkemizin mağdur olmasıyla ilgili bir konudur. Bu nedenle biz tüketiciler olarak haklarımızın ne olduğunu iyi bilmemiz ve haklarımızı sonuna kadar aramamız gerekiyor.”

Bakanlık olarak, www.tüketici.gov.tr adresinde bütün vatandaşlara hitap eden bir web sitesi hazırladıklarını belirten Ergün, bu sitede çocuklar için de son derece eğlenceli ve öğretici bilgiler, oyunlar bulunduğunu bildirdi. Ergün, herkesten, siteyi ziyaret etmelerini, tüketici hakları konusunda daha fazla bilinçli ve duyarlı olmalarını da istedi.

TSE BAŞKANI ŞENTÜRK: KALİTE BİLİNCİNİ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ

TSE Başkanı Hulusi Şentürk de TSE'nin bir yandan standardizasyon alanında faaliyetler yürütürken diğer yandan da ülkede kalite bilincinin geliştirilmesi için çaba sarf ettiğini söyledi. Kalite bilincinin geliştirilmesinde çocukların en önemli kesim olduklarına işaret eden Şentürk, kendilerinin de bunun için tiyatro oyunları hazırladıklarını, “Öncü Çocuk” adlı dergiyi çıkardıklarını, çeşitli dönemlerde de şiir, kompozisyon, resim yarışmaları düzenlediklerini anlattı.
Kalite bilincinin artırılmasına yönelik çalışmalarının yanında ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlamak için de kendilerine önemli vizyonlar belirlediklerini ifade eden Şentürk, “Deney laboratuvarlarımızın alt yapısının güçlendirilmesi, kendi faaliyet alanımızda ARGE merkezinin kurularak teknolojinin ülkemiz tarafından üretilmesine katkı sağlanması, iş dünyamızla ortak yol haritaları belirleyerek TSE olarak kendi alanımızda danışmanlık hizmeti sunabilmeyi hedefliyoruz” dedi.
Tüketici Örgütleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hamil Nazik de tüketici haklarının korunması noktasında yasal mevzuat açısından çok fazla problem bulunmadığını, ama tüketicinin bilincinin eskiye oranla azaldığını belirtti.

En büyük problemin bankacılık sektöründe olduğunu vurgulayan Nazik, kredi kartları ve banka kredilerini “saatli bomba” olarak nitelendirdi. Nazik, sorunun çözümüne dönük olarak nasıl ki buzdolabının, fırının kullanma kılavuzu varsa bankaların da kredi kartı verirken yanında kullanma kılavuzu vermeleri gerektiğini söyledi.

Yarışmalara sponsorluk eden Arçelik'in Resmi ve Sektörel İlişkiler Koordinatörü Uğur Kayalı da Arçelik'in tüm faaliyetlerinin merkezinde tüketici memnuniyetinin esas olduğunu belirtti. Firma olarak iki defa “müşteri memnuniyeti” ödülü aldıklarını hatırlatan Kayalı, Arçelik'in dünyada enerji ve su tasarrufunda “en”leri yaptığını ifade etti. Konuşmaların ardından yarışmalarda dereceye girenlere ödülleri verildi.

Kompozisyon yarışmasının birincisi Selin Şaşma, ikincisi Dilşah Duran, üçüncüsü Nicole Melisa Pranıc oldu. Resim yarışmasında da Elif Cırık birinciliğe, Fadime Pektaş ikinciliğe ve Defne Seyhan da üçüncülüğe layık görüldü.Ödül olarak Türkiye birincilerine dizüstü bilgisayar, ikincilere mini notebook, üçüncülere fotoğraf makinesi ve 3'er adet mansiyona da Ipode verilecek. Bu arada törende TSE'nin de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 14. Tüketici Hizmet Ödülüne layık görüldüğü açıklandı.