Güncelleme Tarihi:
Yeni hesapla 2015 yılı GSYH’si 1 trilyon 953 milyar liradan yüzde 19.7’lik artışla 2 trilyon 338 milyar liraya yükseldi. Kişi başına milli gelir de 9 bin 130
TÜİK, revizyon çalışmalarını tamamlayarak, ESA 2010'a uygun şekilde üretim, harcama ve gelir yöntemiyle hesapladığı GSYH’yi kamuoyuna açıkladı. Buna göre, gayrisafi yurt içi hasıla tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,8 azaldı.Üretim yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla tahmini ise aynı dönemde cari fiyatlarla 655 milyar 400 milyon lira olarak belirlendi.
İNŞAAT ARTTI, SANAYİ VE HİZMETLER KÜÇÜLDÜ
Tarım sektörünün toplam katma değeri, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre, zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 7,7 azalırken, sanayi sektörünün toplam katma değeri yüzde 1,4; hizmetler sektörünün toplam katma değeri de yüzde 8,4 geriledi. İnşaat sektörünün toplam katma değeri ise yüzde 1,4 artış gösterdi.
Bu yılın ilk ve ikinci çeyrek büyüme rakamları da yeni sisteme göre revize edildi. Böylece ilk çeyrek için yüzde 4,7; ikinci çeyrek için yüzde 3,1 olan büyüme rakamları, yüzde 4,5 olarak güncellendi.
ARABA ESKİMİŞTİ
TÜİK Başkan Vekili Mehmet Aktaş, Türkiye'nin milli gelir hesaplama yöntemini 5 yıllık bir çalışma sonrasında güncellediklerini belirterek, yeni sisteme geçişe neden gerek duyduklarını, "Arabanın eskimesi gibi düşünün. Ekonominin yeni tasarımını yakalayamıyor. 2010 baz yıllı yeni seri ekonomiyi yüzde 70-80 oranında temsil ediyor. Özellikle Gelir İdaresi ve Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan gelen verileri görünce bizim verilerin ne kadar geride kaldığını anladık" dedi.
Aktaş’ın verdiği bilgiye göre 1998'den sonra ortalama büyüme hızı 1998 bazlı seride yüzde 3,75 iken, 2009 bazlı yeni seride yüzde 4,61 oldu. Aradaki farkın 2009 sonrasında yükseldiğini, bunun 2002-2012 input-output farklılaşmasından ve kapsamlı idari verilerin kullanılmasından kaynaklandığını anlatan Aktaş, 2009 sonrasındaki ortalama büyüme hızının 1998 bazlı seriye göre yüzde 4,42; 2009 bazlı seriye göre ise yüzde 6,25 olduğunu söyledi.
Eski seride inşaatla ilgili kayıtların olağanüstü sorunlu olduğuna dikkat çeken Aktaş, inşaat sektöründe gerçekleştirilen yatırımların yakalanamadığını, bu nedenle bu alanda yöntem değişikliğine gidildiğini anlattı. Aktaş, yeni seride ulaştırmanın toplam üretim ve katma değerinin de düşürüldüğünü bildirdi.
Aktaş, harcama yöntemine göre gayrisafi yurt içi hasılada eski seride yüzde 70'ler civarında olan hanelerin tüketiminin yüzde 60'lar civarına düştüğüne, buna karşılık yatırımlarda, sermaye oluşumunda artış yaşandığına değindi. Mehmet Aktaş, bunun yüzde 90'ının inşaat sektöründen kaynaklandığını söyledi.
İNŞAATIN PAYI ARTTI, ULAŞTIRMA DÜŞTÜ
Yeni sistemde Gayri Safi Yurtiçi Hasılayı oluşturan iktisadi kolların sepetteki payları 1998 bazına göre 2009 bazında şöyle değişti:
İnşaatın sepetteki payı yüzde 4.4’ten yüzde 8.15’e; imalat sanayinin payı yüzde 15.6’dan 16.7’ye; bilgi ve iletişim 1.8’den 2.4’e; eğitim 3.82’den 4.1’e; insan sağlığı ve sosyal hizmetler 1.5’ten 2.5’e; kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor 0.22’den 0.93’e çıktı.
Ulaştırma ve depolamanın sepetteki payı yüzde 11.65’ten 7.87’ye; tarım, ormancılık ve balıkçılığın payı 7.54’ten 6.9’a; madencilik ve taşocakçılığının 1.26’dan 0.82’ye; finans ve sigorta faaliyetleri 3.13’ten 2.98’e; gayrimenkul faaliyetleri 9.72’den 7.73’e; mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetlerin payı 3.62’den 2.36’ya düştü.
Başkan Vekili Aktaş, yeni hesaplamanın profesyonellerce sorgulanacağını belirterek, "Biz de 1,5 senedir sorguluyoruz kendimizi. Kendi çocuğumuz olarak gördüğümüz 1998 bazlı seri, 'Ne yapıyor böyle?' diye inanamıyoruz. Doğru mudur, yanlış mıdır başka ilave teyit bilgileri almak için epey bir uğraş içine girdik. Buna bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerini de entegre ettik. İdari kayıtların entegrasyonu, en temel konularımızdan birisi. SGK ve Gelir İdaresinden bağımsız, 3 milyona yakın girişimin birbiri ile eşleştirmesini yapmaya çalıştık. Bu iki kurum, devletin istihdam üzerinden aldığı bütün prim ve vergilerin tamamını tek bir form üzerinden almayı başarmak için uğraşıyorlar. Bu bizim açımızdan olağanüstü nitelikte bir girdi olacaktır."
"BAZI ENDEKSLERİN TAHMİNİ 'ÖLMÜŞ' DÜZEYDE"
Bazı endekslerin tahmin kabiliyetinin "ölmüş" düzeyde olduğuna işaret eden Aktaş, "Bunları önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yayımlayıp, yayımlamamayı düşüneceğim" dedi.
CEPTEKİ PARAYI ÖLÇMEYE ÇALIŞTIK
Revizyon çalışmalarına ilişkin eleştirilere yanıt veren Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Klasik bir yaklaşım var, TÜİK, bir gecede milletin cebine şu kadar para koydu, derler. Bu hesap milletin cebinde ne kadar para olduğu ile ilgili. Şu anda bulduğumuz bazı ipuçlarıyla daha iyi tahmin yapıyoruz. Biz ölçümü değiştirdik diye herhangi bir gelir değişikliği yok. Mevcut geliri daha iyi ölçmeye çalışıyoruz. Gayrisafi yurt içi hasıla bir bileşke ve ortalama bir büyüklüktür. Yani Türkiye'nin genelini temsil eder. Gelir dağılımının ölçüsü değildir. Bunun içerisinde Türkiye'nin en zengini de var, açlık sınırı içinde olanları da var. Açlık perspektifinden bakan 'O parayı kim bırakmış da bunlar nereden bulmuş?' diyor. Türkiye'nin zengin kesimi de bizim hesaplarımızı muhafazakar bulmuş olabilir. Bu algıdır."
BAKAN AĞBAL'DAN BÜYÜME VERİLERİ DEĞERLENDİRMESİ
Maliye Bakanı Ağbal üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Ağbal, 15 Temmuz darbe girişimi, terör saldırıları, turizmdeki daralma ve zayıf dış talep ekonomik aktivitelerin yavaşlamaya neden olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,8 daraldığını kaydeden Ağbal, bu dönemde; 15 Temmuz darbe girişimi, terör saldırıları, turizmdeki daralma ve zayıf dış talep ekonomik aktivitelerde yavaşlamaya neden olduğunu belirtti.
"GEREKLİ TEDBİRLERİ UYGULAMAYA KOYMAKTAYIZ"
Üçüncü çeyrekte özel tüketim harcamaları yüzde 3,2, yatırımlar ise yüzde 0,6 daraldığını bildiren Bakan Ağbal, "Kamu harcamaları ise yüzde 23,8 artışla ekonomiye pozitif katkı vermeye devam etmiştir. Hükümet olarak ekonomik aktivitede canlanmayı destekleyen, finansal istikrarı koruyan ve güçlendiren gerekli tedbirleri uygulamaya koymaktayız. Nitekim geçtiğimiz hafta Başbakanımızın açıkladığı EKK kararları da önümüzdeki dönemde reel sektörde iyileşmeye katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede; krediye erişimi ve ihracatın finansmanını artıran, yatırımlara daha çok teşvik sunan, işgücü piyasasını destekleyen, KOBİ'lere finansman sağlayan ve kredilerinin yapılandırılmasına imkan veren kritik öneme haiz bir destek paketi açıkladık" dedi.
2017 BÜYÜMESİ HIZLANACAK
2016 yılı son çeyreğinde öncü göstergeler ekonomiye ilişkin olumlu sinyaller verdiğinin altını çizen Maliye Bakanı, Hükümet tarafından uygulamaya konulan tedbirler, hayata geçirilecek yapısal reformlar ile dış konjonktürde meydana gelecek olumlu gelişmelerin 2017 yılında büyümenin hızlanmasını destekleyeceğini vurguladı.