A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2011 11:30
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, 16-17 Mayıs 2011'de Kamerun'da 33 İslam ülkesinin katımıyla yapılan toplantıda helal gıdayla ilgili standartların kabul edildiğini belirterek, “Bu standartların Türk standardı olarak kabulüyle ilgili süreci başlattık. Sonbaharda bu belgelendirmeye biz de başlayacağız. Yıllık 930 milyar dolar olan helal gıda pazarı var. Böylesine devasal bir helal gıda pazarında Türk iş adamlarının sahaya 3-0 önde çıkmalarını sağlamak zorundayız” dedi.
Şentürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, standardizasyonun ülke sanayisinin ve ticaretin gelişmesinde, küresel pazarda rekabet şansının artırılmasında stratejik araçlardan birisi olduğunu söyledi.
TSE'nin 57 yıldır standardizasyon konusunda çalışmalar yaptığını vurgulayan Şentürk, 35 bin civarında standartla dünyanın 10. ve Avrupa'nın 5. büyük kuruluşu arasında yer aldıklarını ve 68-69 bin ürün belgelendirmesi yaptıklarını ifade etti.
TSE'nin uluslararası alanda bütün kuruluşlarda etkin bir üye olduğunu belirten Şentürk, Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı'nın (ISO) yönetim
kurulu üyesi, Avrupa Birliği'nin standardizasyon kuruluşu olan CEN ve CENELEC'in üyesi, Uluslararası Belgelendirme Ağı'nın (IQNet) tam üyesi olduklarını hatırlattı.
Kurucusu oldukları bölgesel organizasyonlara da değinen Hulusi Şentürk, İslam Konferansı Teşkilatı'nın çalışmaları sonucunda İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü'nün (SMIIC) kurulduğunu belirtti.
“HELAL GIDA STANDARDI KABUL EDİLDİ”
Şentürk, SMIIC kuruluşunun başkanlığını kendisinin, Genel Sekreterliğinin de TSE'nin belirlediği görevli tarafından yürütüldüğünü, üç yıl boyunca bu kuruluşun tüm masraflarının TSE tarafından karşılanacağını ifade etti.
Şentürk, böylesine bir yükün altına girmelerinin nedeninin Türkiye'deki iş dünyasının İslam ülkeleri ile ilgili ihracat ve ithalatında, Avrupa Birliği'nin ya da diğer uluslararası kuruluşların tahakkümünü kırarak, doğrudan TSE'nin kontrolünde bir standardizasyon yoluyla iş dünyasının önünü açmak olduğunu belirtti.
İlk etapta helal gıda konusunda çalışmalar yaptıklarını söyleyen Şentürk, şunları belirtti:
“16-17 Mayıs 2011'de Kamerun'da 33 İslam ülkenin katımıyla yapılan toplantıda, helal gıdayla ilgili standartlar artık kabul edildi. Dolayısıyla İslam dünyası helal gıda standartları yayınlandı. Şu an bu standartların Türk standardı olarak kabulüyle ilgili süreci başlattık. Bir aksilik olmazsa sonbaharda bu belgelendirmeye biz de başlayacağız. Ancak hep bir yanılgı var, sanki sadece TSE verecekmiş gibi. Oysa standardizasyon konusu belgelendirme konusu, dünyada mecburi tutulamayan bir konudur. Yani belge verme yetkisine sahip her kuruluş bu belgeyi verir.”
“TÜRK İŞ ADAMLARI SAHAYA 3-0 ÖNDE ÇIKMALI”
Geçen hafta Polonya'da CEN ve CENELEC toplantısına katıldığını ifade eden Şentürk, iki kurumun stratejik planında önümüzdeki dönemde helal gıda belgelendirme konusuna geçiş kararının yer aldığını anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“AB de buna geçiyor. Ve adamların stratejik plana yazdıkları şey şu; sırf yıllık belge bedeli beklentisi 600 milyon avro. Dolara vurursanız 900 milyon
dolar eder. Sadece AB'nin beklentisi olan pazar payı bu. Eğer biz bu pazara giremezsek ne olacağını söyleyeyim, Türkiye sathında da bu yüzlerce milyona tekabül eden yıllık bir getiridir, bu parayı yine Avrupalılar almaya devam edecekler. Bu belgeyi onlar verecek.
İkincisi; Fransız, İtalyan, Belçika, Hollanda, Amerikan firmaları bu belgeyi çatır çatır 3 günde alırken, Türk firmaları 'Gözünün üzerinde kaşın var' denilerek aylarca, yıllarca bu belgeye sahip olamayarak, İslam ülkelerindeki gıda pazarını kaybedecekler. Yani olayın ticari boyutunu görerek, bu konuda tüm tarafların bize tam destek vermesi gerekiyor. Tamam çok ciddi bir belge parası var, ama onun içinde aslında yıllık 930 milyar
dolar olan helal gıda pazarı var. Dünya genelinde 930 milyar dolardır geçen yılki helal gıda pazarının cirosu. Bu ciroda iş dünyamızın geri planda kalması anlamına gelir. Bunu yapmaya da hiçbirimizin hakkı yok.”
TSE olarak bu nedenle SMIIC'in tüm masraflarını üstlendiklerini anlatan Şentürk, “İnşallah önümüzdeki aylarda İstanbul'da SMIIC'in merkezini de kuracağız. Biz bu konuda ağustos, eylül gibi odalarımızla bir araya gelerek, bir yol haritası çizmeye çalışacağız. Çünkü böylesine devasa bir helal gıda pazarında Türk iş adamlarının sahaya 3-0 önde çıkmalarını sağlamak zorundayız. Bu aynı zamanda ambalajı etkiliyor ve nakliye sektörün etkiliyor. Dolayısıyla hem gıda hem ambalaj hem nakliye sektöründe yeni döneme adaptasyonu diğer ülkelerden daha önce yapmak mecburiyetindeyiz. Bu yönden biz her türlü işbirliğine hazırız” diye konuştu.
“TÜRKİYE İÇİN CİDDİ BİR DIŞ GELİR KAPISI OLABİLİR”
TSE'nin 70 ülke ve 96 kuruluşla protokolü bulunduğuna işaret eden Şentürk, AB standartlarının yüzde 99,5'ini Türk standardı olarak kabul ettiklerini, bunun AB genelinde de rekor olduğunun altını çizdi.
Hulusi Şentürk, standart ve kalitenin, Türkiye küresel rekabet gücünü artıracağını vurgulayarak, helal gıda ile dünya pazarında söz sahibi olmak, hatta bu pazarın en büyüğü olabilmek istediklerini söyleyerek, “Bununla ilgili de sanayicilerimize özellikle odalarımızla işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Fiyat rekabeti sayesinde dünya helal belgelendirme pazarında çok ciddi bir pay alabiliriz. Bu alanda da Türkiye için ciddi bir dış gelir kapısı olabilir. Maliyeti düşük, geliri yüksek, katma değeri yüksek bir alan” dedi.