Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Ramazan Ülger, trafik sigortasında fiyatların eskiye dönmeyeceğini söyledi. Fiyatların düşeceğini, ancak iki yıl önceki seviyeye gerilemeyeceğini, bunun ekonomik açıdan mümkün olmadığını belirten Ülger, şimdilik primlerin yüzde 10-11 düştüğünü, önümüzdeki dönemde biraz daha ineceğini kaydetti. Ülger, bugün için tüm araçlarda ortalama fiyatın 680 lira olduğunu da açıkladı.
YASA, MALİYETLERİ DÜŞÜRMEDİ
İki yıl önce fiyatın 200-300 liralarda olduğunu hatırlatan Ülger, bu noktaya nasıl gelindiğini kimsenin sorgulamadığından yakınarak, “Son iki yılda, gerek yargı kararları ile gerekse de başka nedenlerden beklenmedik, hesaba katılmadık ve primini almadığımız hasarlar ödedik. Hepsini de sermayemizden ödedik. Bunların üzerine enflasyon, kur farkı gibi unsurları da kattığımızda maliyetlerimiz arttı, doğal olarak fiyata yansıdı. Bu da kamuoyunda tepkiye neden oldu. İki sene boyunca yaşanan olumsuzlukları hiç kimse konuşmuyor. Bunları önlemeye yönelik bu yılın nisan ayında çok hızlı yasal düzenleme yapıldı ancak bu düzenleme, maliyetleri indirmeye yönelik yapılmadı” dedi.
BU DURUMA İKİ GÜNDE GELMEDİK
Ramazan Ülger, trafiğin, kamuya mâl olmuş zorunlu bir poliçe olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki sorun, hızla fiyatın artması ve bunun zamana yayılmasını beklemeden tüketicilerin kısa sürede düşmesini beklemesi. Bunun için de bugün ödenen ya da gelecekte ödenecek hasarların yarıya düşmesi gerekir. Şu anda böyle bir ihtimal var mı? Yok. Fiyatlar düşecek. Yasadaki maddelerin uygulanmasını gördükçe, hasarlar gelmemeye başladıkça bu durum fiyata yansıyacak. Maalesef ne kamuda ne de kamuoyunda sabır yok. Bu fiyatlar iki günde artmadı, maliyetler arttıkça yükseldi. Şimdi ortalama maliyetlerimizin aşağıya doğru indiğini gördükçe de düşecek.”
SERBEST PİYASADA FİYATA MÜDAHALE OLMAZ
RAMAZAN Ülger, “fiyata devletin müdahale etmesi ya da devletin sistemi yürütmesi isteniyor, buna nasıl bakıyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Serbest piyasada devletin fiyata müdahalesi olmaz. Bu işi şirketlerin değil, kamunun yapması anlamına gelir. Kamunun zararını kim finanse edecek? Zararın finansmanını sadece sürücüler karşılayacakken niye tüm ülke finanse etsin? Çok hasar yapan sürücüleri konuşmuyoruz, en çok da onlar bağırıyor. Kaos ortamında aklıselim konuşamazsınız, biraz zaman lazım. Devletin yönetmesine gelince, bana göre olmaz ama diyelim ki, böyle bir sistem kuruldu. Kar-zarar mantığıyla yönetilecekse bugünkünden farklı olmaz. Vatandaş ucuz poliçe alsın diye devlet finanse ederse, bu doğru mu? Neyle karşılanacak? Bizlerin vergileriyle. Devlet yönettiği anda sigorta havuzu olmaz, devlet havuzu olur. Serbest piyasa hepsinin çözümü aslında ama zaman lazım.”
YASA ÇIKMASAYDI KAOSA GİDİYORDUK
RAMAZAN Ülger, “Nisan ayında yasa çıktı ama fiyatlara beklendiği gibi etkisi olmadı” eleştirilerine de şu yanıtı verdi: “Yasa çıkmasaydı kaosa doğru gidiyorduk. Kimin, ne kadar para alacağı belli değildi. Yasa bunu istikrara kavuşturdu ama uygulamasını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yasa ile vefat tazminatına standart geldi ama tazminatı aşağı indirmedi, istikrara kavuşturdu. Önceden, tazminat için şirkete başvurmadan, dava yoluna gidiliyordu; yasa, önce şirkete, 15 gün sonra dava yoluna gidilmesini öngördü. 15 günlük süreye uyan mahkemeler var, uymayan da var. Sonucunu göreceğiz. Bedeni hasarların artış oranı enflasyonun 2-3 katı ve biz tazminatı kişilerin gelirlerine göre ödüyoruz ve gelirler artıyor. 5 yıl önce toplam tazminatta bedeni hasarların oranı yüzde 20 iken, bugün yüzde 56’ya çıktı. Bu ülkede trafik kazasına bağlı 7 bin kişi ölüyor. Bunun bedelini hangi sistem ödüyor, biz ödüyoruz. Bu maliyetleri indiremezseniz, fiyatları da düşüremezsiniz. Bunların kimse konuşmuyor. Kamuoyu en uygununu almak istiyor, ama maliyet düşmeden fiyat düşer mi? ‘Bu maliyetle değil, bunun altında satacaksın’ denirse, nasıl satarım? Bunu yapamam. Ömür boyu üste para verilerek, ticaret yapılır mı?”