Güncelleme Tarihi:
‘20 BİN ŞOFÖR VAR DENETLEMELİYORUZ’
Bünyesinde 6 bin 200 minibüsün bulunduğu İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası Başkan Vekili Sami Şahin, dün yaşanan kaza benzeri olayların yaşanmaması için bir takım tedbirler geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Minibüslerin ortalama 30-40 kilometre hız yapabildiklerini ifade eden Şahin, dün yaşanan kazaya ilişkin ayrıntılı raporun henüz ortaya çıkmadığına işaret etti.
Şahin, araçların takibi için kamera sistemleri kuracaklarını, çalışmanın kısa bir süre içinde hayata geçirileceğini kaydederek “Şoförlere yönelik de bir takım eğitimler veriyoruz. 20 bin kadar şoför var. Hepsini denetleyecek bir mekanizmamız yok. Gelen şikayetlere ilişkin biz minibüs sahibine ceza kesebiliyoruz, şoföre bir şey yapamıyoruz. Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz çalışma var, bu türden durumlara karışan şoförlerin işten uzaklaşmasını sağlayacak bir çalışma olacak” şeklinde konuştu. Sami Şahin, eldeki istatistiklere göre minibüs kazalarının düşük seviyede olduğunu, ancak dün yaşanan kaza benzeri bir olayın ise nadir yaşandığını kaydetti.
'İBB ARAZİ VERSİN BİZ EĞİTİMİ VERELİM'
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Hakan Orduhan, güvenli sürüşe yönelik zorunlu eğitimin yokluğuna işaret ederek, bu alanda kritik bir öneride bulundu. Aynı zamanda İstanbul Taşımacılar Birliği Başkanı da olan Orduhan “Can taşıyanlar için asgarinin üzerinde bir seviyenin aranması gerektiğine işaret ederek” şunları kaydetti: “Bizde, ehliyeti olan, hatlı minibüsü kullanıyor, taksi çalıştırıyor, servis taşımacılığı yapıyor. Oysa, ehliyet, trafiğe çıkış için asgari bir gereklilik. Ancak 50 can 100 can taşıyan bir şoför için asgarinin üzerinde bir seviye olmalı.
Ticari amaçlı sürücüler için bir sertifikasyon programı olmalı. Almanya’da bunun eğitimleri 6 aylık. Şimdi çok açık bir çağrı yapıyorum. İBB bir tanesi Anadolu yakasında, biri Avrupa yakasında olmak üzere uygun arazi tahsis etsin. Oraya eğitim kampüsü kurmak da bizlerin görevi. Biz İTO olarak buna hazırız. Orada gerekli eğitim de verilir. Ve İBB diyecek ki bu eğitimden geçmeyen kişiye ben şoförlük yetkisi vermeyeceğim. Bu sorun bu kadar net ve sade bir biçimde çözülebilinir. Uzun uzadıya konuşmaya da gerek yok aslında.
‘DENETİMİ VERSİNLER BİR AYDA ÇÖZELİM’
Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Av. Sami Güleçyüz, yaşanan sorunların temelinde denetim eksikliği olduğuna işaret etti. Türkiye genelinde 21 bin İstanbul’da 3.500 müfettişin olduğunu bunların sivil kişiler olduğunu aktaran Güleçyüz çözüm önerilerini şöyle aktardı: “Yaptığımız araştırmalarda, toplu taşıma araçları arasında en çok şikâyet edilenler minibüsçüler. Her türlü kural ihlalini yapıyorlar.
Gereksiz yere korna da çalıyor, hatalı sollama da yapıyor, yolcu kapmak için tehlikeli hareketler de yapıyor. Denetim çok yetersiz. Biz fahri müfettişler olarak İstanbul’da 1.500 kadar ceza kesiyor, ilgili kuruma gönderiyoruz. Minibüsçüler, halk otobüsçüler bizi sevmezler. Çünkü müfettiş sivil konumda. Gerektiğinde yolcu olarak da biniyor. Bizim çok açık bir çağrımız var, bu denetim işini bize versinler, bu sorunları bir ay içinde çözeceğimizi açıklıyoruz. Eğer çözemezsek sertifikalarımızı alsınlar. Bu kadar açık söylüyorum.”
OTOPARK YOKLUĞU DA SORUN
Kendisinin aynı zamanda bir fahri trafik müfettişi olduğunu da işaret eden Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, trafikte seyir eden insanların can ve mal güvenliğinin en üst seviyede olması gerektiğine işaret etti. Ağaoğlu, trafikte seyreden yurttaşların da bilinçli olması gerektiğine işaret ederek “Toplu taşıma yapan araç ve sürücüleri ile ilgili denetimler sıklaştırılmalı. Otopark yokluğu da trafiği riske sokuyor. Şehir içi yol düzenleme ve işaretlemelerde gerekli özen kamu idaresince gösterilmeli” şeklinde konuştu.
KRİTİK SÜRE 40 DAKİKA
Psikotrafik Uzman Dr. Ayhan Akcan, toplu taşıma araçlarında şoförler için bir standardın olmadığına işaret etti. O koltuğa oturan kişinin dakika problemi var diyen Akcan, “Bilimsel olarak kabul edilen bir süre var. Bu yolcu için 20 dakika, şoför için 40 dakika. Şimdi bu 40 dakikadan sonra o şoför patlamaya hazır bir insan konumuna geliyor. Kural ihlali de yapar, hız da yapar, şiddet de uygular. Şimdi bunların düzenlenmesi, denetlenmesi gerekir. Minibüsler şoförlerinin kural ihlali yapması, kaldırımdan gitmesi, yolun ortasında yolcu almaları normalmiş gibi görülüyor. Yine, minibüs şoförleri, diğer şoförler açısından ‘hata yapar’, kural ihlali yapar, şiddet uygular’ şeklinde bir önyargı da var. Tüm bunların sonucu, dün gördüğümüz ölümlü kaza benzeri olaylar ortaya çıkıyor.