Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin 2011 yılında 250 milyon Euro’luk çok büyük bir yatırımı nasıl elinin tersiyle ittiğini, 5 yıl sonra Polonya’nın Varşova şehrinde çok net bir şekilde anlaşıldı. Japon otomotiv devi Toyota’nın yeni nesil hafif ticari araç modeli ‘Proace’nin test sürüşü 2011 yılında kaçan büyük fırsatı gözler önüne serdi. Yapılan işbirliği sonrası PSA Peugeot Citroen Grubu tarafından Fransa’da Toyota için üretilen bu yeni modelin aslında 2011 yılında Türkiye’de üretilmesinin yolunu açacak gelişmeler yaşanmış ancak Maliye Bakanlığı’ndan vize alamamıştı. 2010 yılında Türk yetkililerinin bastırmasıyla Türkiye’yi hafif ticari araç üretimi için yatırım radarına alan Toyota, Fiat Doblo ve Ford Transit Connect sınıfında yer alacak bir model üretimi için ekip kurmuş ve çalışmalara başlamıştı. Toyota, bu projenin pilot uygulaması için de ilk olarak Adapazarı fabrikasında ürettiği Verso’nun ticari araç versiyonunu geliştirmişti.
TİCARİYE BENZEMİYOR
MPV sınıfında yer alan ve boyutları mevcut ticari araç pazarındaki rakiplerine yakın olan Verso’nun ticari versiyonuyla ilgili Avrupa’dan ve Türkiye’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan tüm tip onay belgeleri alınmış ve üretim başlamıştı. Bu aracın başarılı olması halinde yeni nesil ticari araç projesinin devreye girmesi bekleniyordu. Ancak araç satışa sunulacağına yakın, Maliye Bakanlığı, ‘Bu araç ticariye benzemiyor. Binek versiyonu ile aynı dış görüntüye sahip’ diyerek, Türkiye’de ticari olarak satışına izin vermedi. Üretilen 1000 araç elde kalmış, zararına normal binek vergisiyle satılmıştı. Bu Toyota’nın üst yönetiminde büyük hayal kırıklığı yaratırken, Japonlara alınan kararı izah etmek oldukça zor olmuştu. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, o günlerde zoru başarıp Toyota’yı ikna ettiklerini belirterek, “Ama sonra fırsatı kaçırdık. Toyota, hafif ticari araç projesi için ağırlıklı olarak mühendislerden oluşturulan ekibi dağıttı. Bu ekip tarafından geliştirilerek, Adapazarı’nda üretilmesi planlanan ticari araç projesi askıya alındı” demişti.
TÜRKİYE’DE ÜRETİLECEKTİ
Toyota, bu hayal kırıklığı sonrası hafif ticari araç projesini rafa kaldırdı. Ancak Avrupa’da bu pazarın büyümesine sessiz kalamayarak PSA Grubu’yla bir işbirliği yaptı. Bu işbirliğinin sonucu ortaya Fransa’da 3 marka için üretilen hafif ticari araç modeli çıktı. Toyota, PSA Grubu’nun istedikleri geliştirmelerle birlikte ürettikleri araca ‘Proace’ ismini verdi ve yıl sonunda Avrupa’da satışa sunmaya hazırlanıyor. 2017 yılı şubat ayında Türkiye’de satışa sunulacak aracın 3 farklı tipte ‘van’ ve tek tipte binek versiyonu bulunuyor. Ticari aracın 8 koltuklu binek versiyonunun ismi ise Proace ‘Verso’. Toyota Türkiye’nin davetiyle katıldığımız Varşova lansmanı sırasında konuştuğumuz Ali Haydar Bozkurt, 2011 yılında çok büyük bir fırsatın kaçtığını yineleyerek, “O zaman Maliye izin verseydi belki şu an bu araç değil ama başka bir ticari araç modeli Türkiye’de üretiliyor olur. Hem de bu araç yüzde 100 Toyota’nın geliştirip ürettiği model olurdu” dedi.
TİCARİ ARAÇLAR VE C-HR İLE ÇITA 70 BİNE ÇIKTI
TOYOTA Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, yeni Hilux’tan sonra 2017 yılı ilk çeyreğinde satışa sunacakları Proace ile hafif ticari araç pazarında daha da güçleneceklerini belirterek, “Efsane Hilux‘la iyi bir geri dönüş yakaladık. Bir önceki Hilux ile 2015 yılında 1600 civarındaki adetlerdeki satışla yılı kapamışken, bu yıl liderliği bırakmayan yeni Hilux 6 bin adetlerde yılı kapatacak.
Şimdi de Proace ile Toyota için yeni olan CDV ve MDV segmentine girmeye hazırız. Bu segmentte de iddiamızı ortaya koyarak tüm beklentileri karşılamayı ve Proace modelleri ile pazarda önemli bir pay almayı hedefliyoruz. Bu yeni modellerimiz Türkiye’deki satışlarımızda da itici güçlerimizden olacaktır. Yeni Hilux’tan sonra, Proace VAN ve Proace VERSO modellerimiz, hafif ticari araç pazarındaki satışlarımızın artmasına da önemli katkı sağlayacaktır. Proace Toyota markasına yeni segmentte yeni müşteri profili kazandıracak. Bu yüzden sorumluluklarımız 2 kat artıyor. 2017 yılının ilk çeyreğinde pazara sunacağımız Proace ile ilk yıl için 2 bin adet satış planlamaktayız. 2017’de Hilux ile ticari araç satışlarımızı 10 bin adede yükseltmek istiyoruz. Bu yılı 55 bin adedin üzerinde 2017 yılını ise hem yeni ticari araçların hem de bu yıl sonunda satışa sunulacak yeni SUV modelimiz C-HR ile 65 bin adedin üzerinde 70 bin civarında kapatmayı hedefliyoruz” dedi.
1 MODEL 4 VERSİYON
TOYOTA Proace 4 farklı versiyonla hem yük hem de yolcu taşıma amaçlı geniş ürün yelpazesi ile hafif ticari araç pazarında yer almaya hazırlanıyor. VAN ve VERSO versiyonları ile satışa sunulacak aracın VAN yani kamyonet (yük taşıma) versiyonu ‘Kompakt, Orta ve Uzun’ olmak üzere üç gövde boyutuna sahip. 4.6 metrelik uzunluk ve 2,9 metrelik dingil mesafesine sahip kompakt versiyon, 11.3 metrelik dönüş çapıyla dar alanlarda kolayca manevra kabiliyeti sağlıyor. 1200 kg’a ulaşan taşıma kapasitesi ve 4,6-5,1 m3 yükleme hacmi aracı segmentinde öne çıkarıyor. Önde üç koltuk bulunan model, 2.1 metre uzunlukta ve 1.6 metre genişliğinde taşıma alanıyla dikkat çekiyor. Proace’in orta uzunluktaki versiyonu ise 4.9 metre uzunluğa ve 3.2 metre dingil mesafesine sahip. Uzun versiyon ise aynı 3.2 metre dingil mesafesini kullanıyor ve uzunluğu 5.3 metre’ye ulaşıyor. Bu versiyonun 1400 kg’a ulaşan taşıma kapasitesi var. Proace VAN’da 95 beygirden 150 beygire kadar 4 farklı dizel motor ve manuel şanzıman seçenekleri sunuluyor. Motor seçenekleri arasında 1.6 litre ve 2.0 litre dizel üniteler yer alıyor. Yolcu taşıma amaçlı Proace Verso ise 5.3 metrelik tek bir gövde tipine sahip. Özel taşımacılık yapan işletmeler, VIP transfer amaçlı kullanıcılar ve geniş aileleri hedefleyen Proace VERSO’da kauçuk zemin kaplaması ve kaliteli döşemeleri ile konfor düzeyini yukarıya taşıyor. Bu versiyon 9 koltuklu oturma düzenine sahip. Güçleri 115 ile 177 beygir arasında değişen üç farklı dizel motorun yer aldığı araç manuel veya otomatik şanzımanıyla kombine ediliyor. Yeni Proace VAN ve Proace Verso Euro NCAP çarpışma testlerinden beş yıldız almayı başarırken, her Toyota modeli gibi kapsamlı 3 yıl/100 bin km garantisi altında bulunuyor.
FED faiz artırırsa satışları etkiler
OTOMOTİV sektörünün eylül ayından sonra bir toparlanma sürecine gireceğini söyleyen Ali Haydar Bozkurt, “Ekimden itibaren de globalde ya da ülkemizde, beklenmedik ekonomik bir sıkıntı yaşanmadığı takdirde, sektörün normal seyrine döneceğini öngörüyorum. Son çeyrekte, geçen senenin son çeyreğindeki gibi bir seyir izleneceğini ve toplam pazarın geçen yılın rakamına yakın olacağını tahmin ediyorum” dedi. FED’in faiz artırması durumunda işlerin farklı yönde değişebileceğini kaydeden Bozkurt şöyle konuştu: “Faiz artırımı ile birlikte kurlarda yükselme meydana gelir ve bu durum satış fiyatlarına zam olarak yansır. Böyle bir durumda da satışlar bir miktar aşağıya inebilir.
Hibrit desteğiyle 100 bine ulaşırız
ALİ Haydar Bozkurt, hibrit otomobillerin yıllardır gündemde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de vergi sisteminde konvansiyonel ve elektrikli otomobiller için bir vergi tanımı varken, hibrit ile ilgili bir tanım dahi yoktu. Nihayet, son yayınlanan kanun değişikliği ile artık hibrit de tanım olarak literatüre girmiş bulunuyor. Henüz herhangi bir teşvik söz konusu değil ancak bu devrim niteliğinde bir adım diyebiliriz. Bizi çok sevindiren bir çok tarafı var konunun. Bir tanesi marka olarak hibrit teknolojisini uygulayan lider bir markayız. Yakın gelecekte her modelimizin bir hibrit versiyonu olmasını hayal ediyoruz.
İkincisi; otomotiv sektörünün bir üyesi olarak teşvikin çıkması halinde; Türkiye’ye artık daha yeni ve temiz teknolojilerin gelmesinin de önünün açılabileceğine inanıyoruz. Böylelikle; yeni teknolojilerin ülkemize girmesine de destek verir bu teşvik. Bu anlamda, hibrit tanımının literatüre girmiş olması iyi bir haber diyebiliriz. Bunun devamında hibrit otomobillerin vergi teşviki ile destekleneceği bir vergi ayarlamasının da ileride geleceğini ümit ediyoruz, umarım bu çok uzun zaman sonra olmaz. Eğer böyle bir teşvik gelirse Türkiye’de Toyota satışlarının kısa sürede 100 bin adetlere ulaşabileceğine inanıyorum."