Güncelleme Tarihi:
Bu yıl 4. kez düzenlenen İstanbul Ekonomi Zirvesi (İEZ), iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerini buluşturdu. ‘Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Ekonominin Yeniden Dizayn Edilmesi’ ana temasıyla düzenlenen zirvede konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, dünyada globalleşme eğiliminin giderek azaldığını, bölgeselleşme ve yakından tedarik eğilimleri hız kazandığını söyledi. Tek seferde toplu ve büyük siparişler yerine daha yakın bölgelerden, daha küçük hacimde ve parçalı siparişlerin giderek daha da tercih edilir hale geldiğini ifade eden Gülle şunları söyledi: ”Bölgesel iş birliği ve yakın coğrafyadaki ülkelerle ilişkilerin oldukça önemli olduğu günler yaşıyoruz. Küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 30’u, 15 ülke ve 2,1 milyarlık nüfus; tüm dünyaya “Biz Bize Yeteriz” mesajını verdi. Bizler de kazan-kazan iş modelimiz çerçevesinde hem mevcut iş birliği anlaşmalarımızı geliştirmeli, hem de ivedilikle yeni anlaşmalara hazırlanmalıyız. Pandemi sonrasında, kalkınmanın yönü, küresel ticaretin yönüyle aynı olacak. Bu nedenle tarih bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bu yükü taşıyacak azme ve kararlılığa sahibiz. Topyekûn kalkınma ancak ihracatla mümkündür.”
‘İŞİMİZDE GÜCÜMÜZDEYİZ’
Eski Devlet Bakanlarından olan İEZ Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi ile AB Liderler Zirvesi’nin aynı dönemde gerçekleşmesinin anlamlı bir tesadüf olduğunu belirterek, “Avrupa’da gerçekleşecek zirvede Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları ile ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Oysa biliyoruz ki son dönemde, özellikle Akdeniz’de yaşananlar çerçevesinde ülkemiz büyük haksızlıklara maruz bırakıldı. Diğer tarafta biz, başta Yunanistan olmak üzere bu ülkelerle ticari ilişkilerimizi nasıl güçlendiririz, ticareti nasıl geliştiririz noktasında fikirler üretiyoruz. Çünkü siyasetin aşamadığı sorunları ticaretin aşabileceğine inanıyoruz” diye konuştu. Tüzmen, salgının olumsuz etkilerine rağmen tüm dünyaya ‘işimizdeyiz, gücümüzdeyiz’ mesajı verildiğini belirterek “Geleceğin dünyasını ve ticaretini doğru okumak bu potansiyelin doğru kullanılması için çok önemli. Bu nedenle, ‘Sürdürülebilir Kalkınma ve Ekonominin Yeniden Dizayn Edilmesi’ gibi önemli bir temaya odaklandık. Toplamda 1 milyar dolar tutarında yatırım hacmi oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
TEDARİK ZİNCİRİ
"Dünya 2020 yılında daha önce karşılaşmadığımız ölçekte gelişmelere sahne oluyor" diyen DEİK Başkanı Nail Opak şunları söyledi:”Bir yandan dijital teknolojiler ve yapay zeka hayatımızda, düşündüğümüzden daha çok ve daha hızlı şekilde yer alırken; diğer yandan, uzaklık ve yakınlık ile birlikte konuştuğumuz lojistik kavramının yanında bir de “ulaşılabilirlik” diye yeni bir kavram ortaya çıktı. Bu dönemin kazananlarının kimler olacağının çok konuşulduğu bu süreçte, ülke, firma ya da sektör bazında bir ayrım yapmadan, tedarik zincirini kopartmadan ayakta kalanlar ve muhataplarına güven duygusunu çok daha iyi verebilenler olacaktır.”
TURİZMDE ‘V’ ÇIKIŞI BEKLENİYOR
Pandemiden en çok ulaşım ve turizm sektörünün etkilendiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Pandemi sonrasında hikâye yeniden yazılacak. Paket tur yerine kişiye özel paketlerin satılacağı turlar satılacak. Türkiye olarak daha fazla ürün çeşitlemesi yapmalıyız. 81 ile turizmi yaymalıyız. Krizden sonra ‘V’ çıkışı bekliyoruz” dedi.
MAAŞINI BAĞIŞLADI
Bakan Ersoy’un maaş bağışı ve personel harcamalarına yönelik adımı da bütçe görüşmelerinde ortaya çıktı. Ersoy’un Bakanlık koltuğuna oturduğu 2018’in Temmuz ayından beri maaşının tamamını Mehmetçik Vakfı ile Disleksi Vakfı’na verdiği, özel kalem personeli ve korumaları da dâhil olmak üzere bütün seyahat masraflarını da kendi cebinden karşıladığı ortaya çıktı. Ersoy, 30 aylık bakanlık döneminde yaklaşık 600 bin TL civarı maaşını bağışlamış oldu.