Oya ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 00:00
Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu’nun, "Karadeniz Sahil Yolu Projesi ihalelerine fesat karıştırdığı" iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandığı dava "Rahşan Affı"na girdi. Davası "Şartla Salıverilme Yasası" çerçevesinde kesin hükme bağlanması ertelenen Topçu, beş yıl içinde aynı nitelikte bir suç işlemezse kamu davası ortadan kalkacak.
Topçu, Yüce Divan çıkışında kararın "yanlış" olduğunu öne sürerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracağını açıkladı. Böylece, Topçu’nun davası AİHM’lik olan ilk Yüce Divan dosyası olacak.
SUÇ, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA:
Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu’nın açıkladığı karar göre, Topçu’nun eylemi "İhaleye fesat karıştırma" değil, eski TCK’ya göre "Görevi kötüye kullanma". Bu eylem de 23 Nisan 1999’dan önce gerçekleştirildiği için 4616 sayılı yasa çerçevesinde ertelendi. İddia makamındaki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Nuri Ok, suç vasfının "Görevi kötüye kullanma" olarak değiştirilmesini ve davanın zamanaşımından düşürülmesini istemişti. Yüce Divan’da, Başsavcılığın suç vasfı değişikliği görüşünü kabul ederken, davanın zamanaşımına girmediğine karar verdi.
5’E KARŞI 6 OYLA ALINDI:
Başkanvekili Haşim Kılıç, üyeler Sacit Adalı, Ahmet Akyalçın, Serruh Kaleli, Osman Ali Feyyaz Paksüt ve Serdar Özgüldür’ün ise davanın affa girdiğine karar verdi. Af kararına Başkan Tülay Tuğcu ile üyeler Necmi Özler ve Şevket Apalak, "Davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi", Fulya Kantarcıoğlu ile Mehmet Erten ise "Sanığın eylemin yeni TCK’nın 257. maddesi ile suç olmaktan çıkarıldığı" gerekçesiyle karşı çıktılar.
MENFAAT SAĞLANMADI:
14 ayda sonuçlanan davaya ilişkin "Ortada bırakılmasına razı değilim" diyen Topçu şu değerlendirmeleri yaptı: "Yüce Divan heyeti, "ihaleye fesat karışmamıştır, menfaat sağlanmamıştır" dedi. Ancak bu ihaledeki işlemler görevi kötüye kullanma suçu kapsamında mütalaa edilebilir. Öyle edildiği için de bunun ertelenmesi gerekir, demiştir. Ben sanık olarak, hakkımda net beraat kararı çıkmadığı için ve Yüce Divan kararı da kanunen kesin olduğu için, İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğim. Ortada bırakılmasına razı değilim. Bana göre bu karar yanlış bir karar."