Güncelleme Tarihi:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olan Kavurmacı'nın avukatlarının sağlık sorunlarını gerekçe göstererek tahliye talebinde bulunduğu, talebi değerlendiren nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nin de tahliye kararı verdiği belirtildi. Savcılığın tahliyeye itiraz ettiği ancak üst hakimliğin savcılığın itirazını reddettiği belirlendi.
GEREKÇE: EPİLEPSİ
İHA'nın haberine göre ise Ömer Faruk Kavurmacı’nın tahliyesinde ‘epilepsi’ hastalığı gerekçe gösterildi.
Kavurmacı’nın avukatları tarafından sunulan tahliye talepli dilekçeyi değerlendiren İstanbul Nöbetçi 5’inci Sulh Ceza Hakimliği, Kavurmacı için 18 Nisan 2017 tarihli raporu inceledi. Rapora göre cezaevi koşullarının 2005 yılında Post Viral Ensefalit atağı sonucu ‘Epilepsi’ tanısı konulan Kavurmacı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği değerlendirildi.
Bu şartlarda şüphelinin yalnız kalması, oruç veya uzun saatler aç kalması, uzun süre araç ve elektronik cihaz kullanmasının sakıncalı olduğunun tespit edildiğine dikkat çeken hakimlik, buna göre şüphelinin mevcut ciddi sorunları dikkate alındığında tutukluluğunun devamının ileride telafisi mümkün olmayan durumlara sebebiyet verebileceğine vurgu yaptı. Kavurmacı’nın tahliye talebini kabul eden hakimlik, yurt dışına çıkışı yasaklayarak her Pazar bağlı olduğu karakola gidip imza atmasına hükmetti.
SUNULAN RAPOR
AA'nın haberine göre ise hakimlik, dilekçe ekinde sunulan Acıbadem Hastanesi'nin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitlere yer verdi.
Söz konusu rapora göre, "Kavurmacı'ya 2005 yılında epilepsi tanısı konulduğu, dönemsel nörolojik takibinin yapıldığı, sürekli çekilen EGK raporunda fokal biyoelektrik dizorganizasyonun lehine yorumlandığı ve cezaevi koşullarının şüpheli üzerinde olumsuz etkilerinin bulunabileceği" yönünde tespitler olduğunu aktaran hakimlik, dilekçeyle beraber verilen diğer belgelere göre de, "şüpheli Kavurmacı'da 2009 yılında santral uyku apnesi, 2010 yılında da hipovitaminöz ve hipoglisemi sorunu tespit edildiği, bu hastalıkların epileptik atakları arttırdığı" yönünde tespitlerin olduğuna dikkati çekti.
TUSKON iddianamesinde firari şüpheliler Fetullah Gülen, Rıza Nur Meral ve Mustafa Muhammet Günay hakkında "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs ve TBMM'yi ve Hükümeti yıkmaya teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 86 iş adamının da "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.