Güncelleme Tarihi:
TBMM Genel Kurulu'nda bugün ele alınması beklenen İş Güvencesi Yasa Tasarısı işveren kesiminin tepkilerine neden oldu. Söz konusu yasaya tepkilerin dile getirilmesi amacıyla TOBB'da bugün yaklaşık 250 oda ve borsa yöneticisiyle 11 işveren kurumu biraraya geldi.
Bu işveren kuruluşları arasında TOBB'un yanı sıra, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Türkiye İhraçatçılar Meclisi (TİM), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) ve İş Dünyası Platformu yeralıyor.
TOBB'da iki saati aşkın bir süre devam eden toplantının sonunda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bir açıklama yaptı. Hisarcıkloğlu, iş güvencesinin İş Kanunu ile eşzamanlı yasalaşmasının Türkiye açısından bir gereklilik olduğunu belirtirken, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, üç işçi konfederasyonu ve işveren konfederasyonu ile 26 Haziran 2001 tarihinde iş güvencesinin yeni ve çağdaş iş kanununun bütünü içinde ele alınması için bir protokol imzalandığını hatırlattı.
Hisarcıklıoğlu, bu protokol uyarınca oluşturulan akademik komisyonun iş güvencesini de içeren bir kanun taslağı hazırlayarak Çalışma Bakanlığı'na sunduğunu, ancak, Bakanlığın taslağı kamuoyuna anlaşılamayan bir sebeple ısrarla açıklamadığını bildirdi.
Bu durumun Türkiye'nin çok acil ve büyük ihtiyacı olan çağdaş, yeni bir iş kanununun yasallaşmasını engellemek anlamı taşımadığına da dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ''Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve üç işçi konfederasyonu başkanı seçim süreci içerisinde söz konusu protokolün gereğinin yerine getirilmesini adeta unutmuş bir tavır takınmaktadırlar'' dedi.
   Â
Ä°ÅžSÄ°ZLERÄ°N Ä°Åž BULMA UMUDU TÃœKENECEK
Â
Hisarcıklıoğlu, oldu-bittiye getirilerek tek başına ve bu şekilde çıkartılacak İş Güvencesi Yasası'nın Türkiye açısından birçok olumsuzluk yaratacağını da belirterek, bu olumsuzluklarla ilgili şunları kaydetti:
"İşsizlerin iş bulma umudu tükenme noktasına gelecektir, çalışma barışı yara alacaktır, yerli ve yabancı sermaye yatırımları duracaktırve hatta komşu ülkelere başlayan sermaye kaçışı ne yazık ki artacaktır.
Â
Ãœlkemizin rekabet gücü azalacaktır, iÅŸverenlerimizin zaten çok yüksek olan mükellefiyetleri taşınamaz hale gelecektir, yaÅŸanan krizlerle zaten yaralı olan esnaf kesimi en büyük darbeyi yiyecektir.Â
Türk tarımı ve bu sektörde çalışanlar sanayi ve hizmet kesiminde çalışanlara uygulanan iş kanunu kapsamına alınmakla sektörün çalışma koşullarını gözeten ayrı bir tarım iş kanunundan yoksun bırakılmayacak ve bu kesim tamamen yok edilecektir.''
   Â
TARÄ°HÄ° HATA
Â
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin iş mevzuatındaki mevcut tazminatları ve güvenceleri yok sayarak iş güvencesi yasasının tek başına kabulünün tarihi bir hata olacağını da belirtirken, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında işçisiyle, işvereniyle üretim safında birleşerek çıkışın mümkün olacağını en iyi anlayan ve bunun gereklerini yerine getiren işçilerle onların değerli temsilcileri olduğunu vurguladı.
Yıllardır işçi-işveren çatışmasının son yıllarda nihayet üretim ortak paydasında barışa dönüştüğünü ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''İnanıyoruz ki, işçilerimiz seçim öncesi siyasi manevralar ile ülkenin gerçek menfaatlerini ayırt edecek bilinçtedirler'' dedi.
   Â
''İŞ GÜVENCESİNE KARŞI DEĞİLİZ''
Â
Reel sektör kuruluşları olarak iş güvencesine karşı olmadıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, iş güvencesi protokolu uyarınca, akademik komisyon tarafından bilimin ışığında hazırlanan çağdaş iş kanunu kapsamında eşzamanlı olarak çıkarılmasını istediklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ''Biz işçiyle beraber ürettiğimizi ve onların çıkarlarının bizim çıkarlarımız olduğunu biliyoruz, ama, yine biliyoruz ki, sağlıklı ve istikrarlı bir ekonominin ve çalışma hayatının oluşturulması için çalışan ve çalıştıranın dengeli şekilde korunması bir zorunluluktur.
  Â
Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemeler erken seçim sürecinin malzemesi yapılmamalıdır.''
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hisarcıklıoğlu, yaptıkları bu açıklama dışında başka bir şey yapıp yapmayı düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine, ''Hayır, biz, kamuoyuna düşüncelerimizi ve fikirlerimizi bu platformda oluşan ortak görüşümüzü açıkladık'' yanıtını verdi.
  Â
Bir başka gazetecinin, işçi kesiminin, yasanın çıkarılmaması halinde ''sandıkta görüşürüz'' mesajını verdiklerini hatırlatarak, ''Sizin tavrınız ne olacak'' sorusuna, salondan ''Biz de sandıkta görüşürüz'' yanıtı geldi. Bu yanıt üzerine, Hisarcıklıoğlu, bu sözlerin ne anlama geldiğinin açık olduğunu vurguladı.
Meclise gidip gitmeyeceklerinin sorulması üzerine de, Hisarcıklıoğlu ''Gitmeyeceğiz, ama gidebiliriz de'' diye yanıt verdi.