Güncelleme Tarihi:
Sayıştay’ın belirlemelerine göre, bankalarda 10 yıl boyunca aranmayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, verilen ilanların ardından TMSF’ye gelir olarak devrediliyor. Bu kapsamda da, bugüne kadar “bin 214 adet çeşitli ebatlarda altın, 4 bin 336 adet mücevherat, muhtelif tahvil ve bono gibi menkul kıymetler, ayrıca gümüş gibi kıymetli madenler ve hem TL hem de yabancı para tutarında bir nakdi paranın” fona devredildiği saptandı. Ancak Sayıştay’a göre, söz konusu varlıklar fona devredilirken; “1 TL” gibi sembolik bir değerle alınıyor.
1 TL OLARAK KAYDETMEYİN
Sayıştay bu noktada, “Bu kıymetli varlıkları 1 TL bedelli (iz bedel) olarak fona kaydetmeyin. Bu durum fonun mali tablolarının gerçeği yansıtmamasına neden oluyor” uyarısında bulundu. Sayıştay raporunda söz konusu bölüm şöyle yer aldı: “Mevcut yasal düzenleme kiralık kasalardan çıkan varlıkların yapılacak ilanı müteakiben Fona gelir kaydedilmesini gerektirmektedir. Bununla birlikte, yapılan inceleme ve değerlendirmede, kiralık kasalardan çıkan varlıkların teslim alınması, sınıflandırılması, ayrıştırılması, değerlemesi işlemlerinin ilgili takvim yılını aşan uzunca bir süreci gerektirdiği anlaşılmıştır. Bilhassa devir esnasında değeri belli olmayan varlıkların değerlemesi, kaydı ve satışı işlemlerinin çoğu zaman Fon’un dışındaki aktörlerin (müzelik ve etnografik olanlar için Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi) katılımıyla bitirilmesi gereken işlemler olduğu anlaşılmaktadır. Çoğunluğu kıymetli maden ve menkul kıymet şeklinde bulunan bu varlıkların Fon aktifinde yer almaması mali tabloların gerçek durumu göstermesine engel olacağından ,1 TL beddelle kaydedilmelerinin uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.”