Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2006 00:00
TMSF, İktisat Bankası’na olan 65 milyon dolarlık borçları nedeniyle lisanslı 4 kablo TV işletmecisinden Kablonet ve İnteraktif’e haciz koydu. Kablo TV altyapısını yöneten Türksat, lisans alan operatörlerle altyapı devri konusunda mahkemelik olduğu için 4 aydır ödeme yapmıyor.
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, TMSF bünyesindeki şirketlerin Fon’a borçlarını ödeyemediğini söyledi.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Türksat’ın kablo yayıncılığında doğrudan bir oyuncu olarak değil, sektörün düzenleyicisi olarak kalması ve sektörü tamamen özel şirketlere bırakmasını tercih ettiklerini bildirdi. Ertürk, kablolu yayın lisansı alan ve Fon bünyesindeki Kablonet ile İnteraktif’in de aralarında bulunduğu şirketlerin son 4 aydır hizmet verdikleri halde Türksat’tan bedel alamadığını, para alınamaması nedeniyle de TMSF bünyesindeki şirketlerin Fon’a borçlarını ödeyemediğini hatırlattı. Kablonet ve İnteraktif, Erol Aksoy’un eski sahibi olduğu İktisat Bankası’na olan 65 milyon dolarlık
kredi borçları nedeniyle TMSF’nin kontrolüne geçmişti.
FARKLI GÖRÜŞTEYİZ: Geçmişte yapılan gelir paylaşımı sözleşmesinde, özellikle şebekenin mülkiyeti ve devralınan şebekeyle daha sonra yapılan yatırımların nasıl mahsuplaşacağı konusunda Türksat ile bazı farklı görüşlere sahip olduklarını kaydeden Ertürk, söz konusu görüş farklılıklarının anlaşmayla giderilememesi nedeniyle dava sürecinin yaşandığını söyledi. Ertürk, "TMSF olarak şebekeye haciz koyduk. Bizim orada Fon olarak rolümüz, alacak tahsili rolü. Şirketler de alacağımızın bir teminatıdır. O varlıkların değerini muhafaza edecek, artıracak her türlü girişim hem hakkımız, hem görevimiz" diye konuştu. Müzakereleri hızlandırmalarının bir nedeninin gelir paylaşımının tekrar hayata geçirilmesi olduğunu vurgulayan Ertürk, "Eğer bu olursa şirketlerin hem değeri yükselecek, hem de en azından TMSF’ye borçlar ödenecek" dedi.
YATIRIM HAKKI TALEBİ: Ertürk, özellikle dijital teknolojiye geçişi sağlayacak, kablo TV sektörünün kalitesini yükseltecek bazı yatırımlar yapmak isteyen Türksat’ın, yatırım yapma hakkının TMSF’den kendisine verilmesini talep ettiğini ve bu konudaki görüşmelerin devam ettiğini hatırlatarak, geçici bir çözüm bulunduğu takdirde bu konuda bir uzlaşma sağlanabileceğini ifade etti. Ertürk, "Bizim şirketlerimizin bu yatırımı yapacak finansal imkanları yok ve hukuki ortam çok belirgin değil. O nedenle Türksat’a bu süre içinde belli şartlarla böyle bir yatırım yapma hakkı verilebilir" diye konuştu. Bu konuda TMSF’nin tek taraf olmadığına, Kablonet ve İnteraktif’in yanı sıra sektörde
Koç Holding-Doğan Yayın Holding ortaklığındaki Ultra ve Çukurova Holding’e bağlı Topaz gibi büyük başka şirketler de bulunduğuna işaret eden Ertürk, "Bundan dolayı TMSF tek başına hareket etmek istemiyor. Sektör içinde doğal olarak bir uzlaşma arayışı var" dedi.
Ertürk: Türksat kablo yayında daha esnek olmalıydıAHMET Ertürk, Türksat’ın şu ana kadar ki politikasının, çok parçalı yapıyı teke dönüştürmek olduğunu savunarak, şöyle devam etti: "TMSF olarak Türksat’ın kablo yayıncılığında doğrudan bir oyuncu olarak değil, sektörün düzenleyicisi olarak kalması ve sektörü tamamen özel şirketlere bırakmasını tercih ediyoruz. Türksat’ın izlediği politika sırasında, hukuki sorunların varlığı nedeniyle daha esnek hareket etmesi gerekiyordu. Bizim de beklentimiz buydu. O esnekliği sağlamakta zorlandık. Biz Türksat’a şunu söylüyoruz; ’zaten bu şirketleri geçici olarak yöneten kurum olarak hisseleri zaman içinde piyasaya arz edip en iyi fiyattan satmak istiyoruz. Bu, Türksat’ın işi değil. Türksat’ın kendi çatısı altında bunları toplayıp bir süre yönetip daha sonra piyasaya arz etmesi yerine, böyle dolambaçlı yola gitmeyip, doğrudan buradaki özel sektör varlığını koruyacak tedbirler alıp, bunlara belli mali yükümlülükler getirebilir. Altyapı şebekesi belli oranda bedellendirilebilir, bedelin karşılığı bu şirketlere ödettirilebilir."
Kablo TV’de yaşanan sorun ne10 yıl önce Türk Telekom ile yaptıkları sözleşme ile kablolu yayın altyapısı kurma ve dağıtım hakkına sahip olan, aralarında TMSF bünyesindeki Kablonet ve İnteraktif’in de bulunduğu şirketler, bu yılın Nisan ayında Telekomünikasyon Kurumu’ndan kablolu yayın lisansı aldı. Altyapı yatırımları şirketlerin mülkiyetinde görünürken, lisans alan şirketler de Türksat’tan aylık olarak para tahsil ediyordu. Ancak Türksat, şebeke mülkiyeti konusunda şirketlerle anlaşmazlığa düşmesi üzerine şirketlere para ödememeye başladı. Bir milyondan fazla abonenin bulunduğu sektörde TMSF’nin, en fazla aboneye sahip ve kurulduğunda altyapı yatırımlarını İktisat Bankası’ndan aldıkları krediyle gerçekleştiren Kablonet’ten ve İnteraktif’ten toplam 65 milyon
dolar alacağı var. Türksat’tan yaptıkları aylık tahsilatlarla borcunu ödeyen şirketlerin parayı alamayınca Fon’a ödeme yapmaması üzerine ise TMSF, şirketlerin bütün mal varlıklarını haczetti. Türksat da, TMSF’ye şirketin mal varlıklarının kendisine ait olduğunu savunarak dava açtı. Bu arada, yatırım yapma hakkının devriyle ilgili Türksat’ın Kablonet’e uzlaşmak için önerdiği şartların, şirket tarafından kabul edilmediği öğrenildi.
Kablonet: Bizim bir kusurumuz yok KABLONET İletişim Sistemleri San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Serdar Aktan, firmanın, şebekelerin bakım ve onarımında kasıtlı veya kasıtsız hiçbir kusurunun olmadığını belirtti. Aktan, 7 Ağustos’ta Türksat taşeronlarının Türkiye genelinde kablo TV şebekelerine zorla girmesi ve bu taşeron elemanlarının bilgi yetersizliği veya yanlış müdahalelerinden kaynaklanan çeşitli sayıda arızalar yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini savundu.
DAYANAK YOKBu arızalarla ilgili olarak, Türksat tarafından Kablo TV, Kablo İnternet aboneleri ve basına verilen bilgilerle kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini ileri süren Aktan, "Ortada yeterli yasal dayanak ve gereksinim olmamasına, konu yargıya intikal etmesine rağmen Türksat, firmamızın da içinde bulunduğu bölgelerin işletilmesi amacıyla taşeron ihalesi düzenlemiş, 7 Ağustos tarihinden itibaren firmamızın arıza ve yeni abone kayıtlarına erişimini kesmeye başlamıştır" dedi. Aktan, Türksat’ın deneyimsiz eleman, ekipman ve yetersiz taşeronlarının oluşan arızaları zamanında gidermekte teknik ve organizasyonel olarak yetersiz kaldığını, firmanın şebekelerin bakım ve onarımında kasıtlı veya kasıtsız hiçbir kusurunun olmadığını iddia ederek, şöyle devam etti: "Hatta yediemin tayin edilmiş elemanlarımızın bile şebekelere girmesinin ve görevlerini yapmasının Türksat çalışanlarınca engellendiği arz olunur."