A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2007 11:14
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesinde tasfiye edilmeyi bekleyen 230 civarında gayri faal ve faaliyet konusunu kaybetmiş şirket bulunuyor. Bu şirketlerin tamamının tasfiyesinin 2007 yılı içinde bitirilmesi planlanıyor.
TMSF, geçen yıl yaptığı 7 milyar dolara yakın tahsilat ile birlikte toplam tahsilat rakamını 13,5 milyar dolara yükseltti.
Fon, 2007 yılından sonra ise 20 milyar dolarlık tahsilat hedefine büyük ölçüde ulaşarak asli fonksiyonu olan mevduat sigortacılığı işine dönmeyi hedefliyor. Bu sebeple, iştirak, gayrimenkul ve varlık satışları gibi daha önce Fon'a devredilen bankaların aktiflerini çözümlemeye yönelik işlemleri TMSF, bu yıl içinde büyük ölçüde tamamlayacak.
TMSF, banka hakim ortakları ile imzalanan 10 civarındaki borç ödeme protokollerini de satarak, tahsilat işlerini tamamlamak istiyor.
Aktifleri kamu alacaklarının tahsilini teminen satılan şirketlerin tasfiye sürecinin hızlandırılması, Fon'un 2007 yılı sonunda asli görev olarak tanımladığı, mevduat sigortacılığı sisteminin dinamiklerini düzenleyen ve yöneten bir kurum olmaya yönelik hedeflerinin önemli bir adımını oluşturuyor. Bugün itibariyle tasfiye edilmeyi bekleyen 230 civarında gayri faal ve faaliyet konusunu kaybetmiş şirket bulunuyor. Bu şirketlerin tamamının tasfiyesinin 2007 yılı içinde bitirilmesi planlanıyor.
Tasfiyeye ilişkin yönetmelik çerçevesinde Fon, gayri faal şirketlerden 60 adedine ilişkin tasfiye sürecini başlattı. Mart sonuna kadar bu şirketlerin tasfiyesinin tamamlanması hedefleniyor. 120 şirket ile ilgili tasfiye bilançosu hazırlanmasına ilişkin işlemler ile genel kurullara yönelik çalışmalar da devam ediyor. Kalan şirketler ise tamamlanacak teftiş kurulu raporları ve sonrasında hazırlanacak denetim kurulu raporları sonrasında tasfiye sürecine girecek.
TASFİYEYE İLİŞKİN KANUN VE YÖNETMELİKLER
Sermayesinin yüzde 50'sinden fazlasını temsil eden hisselere Fon'un, Fon Bankası'nın veya Fon iştiraklerinin sahip olduğu şirketlerin, Fon'un yönetimini devraldığı şirketlerin tasfiyesinin hızlandırılmasına imkan veren hukuki düzenleme, 14 Mart 2006 tarihinde yayımlanan 5411 sayılı Bankacılık Kanununda değişiklikler yapılmasına ilişkin 5472 sayılı kanun ile yürürlüğe girmişti.
Kanunun verdiği yetki kapsamında TMSF tarafından hazırlanan ve 2 Eylül 2006 tarih ve 26277 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun Kontrolündeki Şirketlerin Tasfiyesine Dair Yönetmelik ile de tasfiyenin usul ve esasları belirlenmişti. Kamu alacaklarının tahsiline yönelik gerçekleştirdiği işlemler kapsamında Fon bu şirketlerin varlıklarını satarak satış gelirlerini Hazineye aktardığından, varlıklarının satılmasının sonrasında şirketlerin tüzel kişiliklerinin devam etmesi ancak, kamu alacaklarının tahsili anlamında herhangi bir değer taşımaması ve “tabela şirketleri” haline gelmeleri karşısında bu şirketlerin tasfiyesinin gerçekleştirilmesi, kamu kaynaklarının verimli ve hak kaybına sebebiyet vermeyecek bir şekilde kullanılması anlamında önemli ve son bir adım oluyor.
Bu şirketler için Türk Ticaret Kanununun öngördüğü infisah sebeplerinin mevcudiyetine rağmen, iflas ve tasfiye prosedürlerinin ayrıntılı ve uzun merhalelere tabi kılınması ve Fon'un kullandığı kamu kaynaklarının Fon'un kuruluş amacına aykırı olarak kullanımını gerektirmesi, tasfiye sürecinin başlatılmasına engel ve kamu menfaatlerine aykırı olduğundan, Bankacılık Kanununda yapılan değişiklik ile hali hazırda bu şirketlerin pasifinin aktifinden fazla olduğu durumlarda Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında tabi olacakları tasfiye prosedürünün Fon'un gözetim ve denetimi altında kısa sürede tamamlanması öngörülüyor.
Hızlandırılmış tasfiye sürecinde, şirketlerin yönetim kurulları tarafından, üçüncü kişilerin haklarına halel getirmemek için şirket alacaklılarına ve borçlularına yapılacak ilan neticesinde elde edilen bilgiler de dikkate alınarak hazırlanacak bilanço çerçevesinde Fon Kurulu, tasfiyeye ilişkin karar verecek.