Güncelleme Tarihi:
Haziran 2019’dan bu yana uygulanan TLREF ile bankalar 4 ayda 13.2 milyar TL değişken faizli borçlanma gerçekleştirdi. TLREF’in bir ürün değil finansal mimarinin bir parçası olduğunun altını çizen, Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Alpogan Sabri Erdoğan, finansal mimaride TL ile çalışılabilmesi için kritik bir öneme sahip olan TLREF’in, sistemin kur riskini azaltma yönünde emin adımlarla ilerlediğine dikkat çekti.
KUR RİSKİNİ AZALTACAK
TLREF’in hem bankalar hem diğer finansal oyuncular tarafından kullanılması için altyapı çalışmaları oluşturduklarını belirten Erdoğan, tahvil bono kısmının hızlı çıktığını, kredi kısmının daha sonra çıkacağını belirtti. TLREF’in mevduat ürünlerinin ve bilanço dışı ürünlerin de önümüzdeki süreçte çıkabileceğinin kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz aslında bankalarımızın, uzun vadeli TL cinsinden kredi üretme potansiyelini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bizde uzun vadeli kredilerin büyük kısmı yabancı para cinsinden. Milli paramızın hakim olduğu finansal sistem peşindeyiz. Yabancı paranın yarattığı kur riskinden ekonomimizi olabildiğince arındırmanın peşindeyiz. Yabancı para likidite ihtiyacı yaratılmasın diye TLREF oluşturduk.” Önümüzdeki dönemde TLREF’in gelişerek devam edeceğini belirten Erdoğan, TL’nin hakim olduğu bir finansal sistem için çalıştıklarını, birkaç sene içinde, özellikle faiz riski yönetiminde dövizin değil TL’nin kullanıldığı bir bankacılık sistemine, kurumların ve şirketlerin uzun vadeli TL cinsinden kredi ve finansman sağlayabildikleri bir finansal altyapıya dönüşeceğini anlattı.
DÖVİZE İHTİYAÇ AZALACAK
Yerli bankaların yurt dışından uzun vadeli TL kaynak sağlarken karşılığında yabancı para göndermeleri gerektiğini hatırlatan Erdoğan “Yurt dışındaki TL’yi biz ancak yabancı para teminat göndererek Türkiye’ye çekebiliyoruz. Bu da, bankaların bize, konut kredisi verebilmek için döviz mevduatı toplamaları anlamına geliyor. Bir taraftan aylık mevduat toplarken, bir yandan da nasıl 5-10 yıllık kredi kullanıyoruz sorusunun cevabı burada. Bankalar, bunu yapabilmek için bizden döviz mevduatı toplayıp onu teminat olarak yurt dışına gönderiyorlar. Bu da sistemi dolarize ediyor. Şu anda bankaların yurtdışında tuttuğu 10-15 milyar dolar bir para var. Döviz mevduatı ihtiyacı bu anlamda yurt dışından TL’yi getirebilmek için çok önemli. TLREF’in esas amacı ise yurt dışından uzun vadeli sağlanan kaynakların döviz likiditesine ihtiyaç duyulmadan Türkiye’ye getirilmesi” dedi.
TLREF NEDİR?
Finansal türev ürünlerde, borçlanma araçlarında ve çeşitli finansal sözleşmelerde değişken faiz göstergesi, dayanak varlık veya karşılaştırma ölçütü olarak kullanılabilecek, Türk Lirası kısa vadeli referans faiz oranı ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak oluşturuldu. TLREF Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı 17 Haziran 2019 tarihinden itibaren hesaplanmaya ve yayımlanmaya başlandı.
NE İŞE YARIYOR?
- Bankaların faiz riskini döviz likiditelerini kullanmadan yönetmeleri sağlanacak.
- Döviz ile TL anapara takas edilmeyeceğinden dolarizasyon azalacak.
- Değişken faizli kredilerin önü açılacak.
- Şirketlere yabancı para yerine uzun vadeli TL kredi kullandırılması mümkün olacak.
- Reel kesimin toplam kur riski azalacak.
- Şirketler faiz takas işlemleri yaparak bilanço yapılarına göre sabit ve değişken faiz arasında tercih ve geçiş yapabilecek.
- Tüketim ve yatırım talebi kur ve faiz dalgalanmalarından çok daha az etkilenecek.
- Ekonomik aktivitedeki oynaklık azalacak.
LIBOR’DAN FARKLI
TLREF’in uluslararası faiz olarak bilinen libordan farklı olduğunun altını çizen Alpogan Sabri Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde liborun 2021’de sona erecek olması sebebiyle çeşitli çalışmalar yürüttüklerini aktardı. Erdoğan, bankalarda TLREF kredinin de şu an başladığına dikkat çekerek tüketici kredilerine yansımasının biraz daha zaman alabileceğini aktardı.