Güncelleme Tarihi:
TİM Başkanı İsmail Gülle, AA'nın 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği ve finans piyasası profesyonelleri ile buluştuğu platformu AA Finans Haberleri Terminali'nden (aafinans.com) canlı yayınlanan Finans Masasına konuk oldu.
İhracatçıların geçen yılı rekorla kapattığını, her geçen ay rekorların konuşulduğunu dile getiren Gülle, uzun zamandır ihracat rakamlarına ilişkin güzel verilerin geldiğini söyledi.
Gülle, ihracat artışının haziranda belki de seçimin etkisiyle biraz beklentilerin altında kaldığını kaydederek, "Ancak şu anda temmuzda yüzde 20'nin üzerinde bir artışla gidiyoruz. Belki ay sonunda en yüksek temmuz rakamı açıklayacağız. Bu da geçen ay 161,5 milyar dolar olan ihracat rekorunu daha da yukarıya koyacak. Yıl sonundaki 173 milyar dolarlık hedefi yakalamada önemli bir eşik olacak." diye konuştu.
Temmuzda iyi bir ihracat rakamı geleceğini ifade eden Gülle, eylül, ekim ve kasımdaki performans ile ihracat hedefini tutturacaklarını ve biraz da geçecek gibi bir projeksiyon gözlediklerini vurguladı.
Gülle, yeni döneme ilişkin, değişim ve dönüşümün birinci söylemleri olduğunu, ülkede üretim yaparak dünyaya sattıklarını belirterek, dünya çağında rekabet edilebilir kalite ve standartlarda üretim yaptıklarını bildirdi.
Dünyanın sürekli değiştiğini, yeni gün ne getiriyorsa o sorunu çözmek için uğraşacaklarını aktaran Gülle, 25. yaşını kutlayan TİM'in bugüne kadar sürdürdüğü güzel faaliyetler olduğunu ve bunları devam ettireceklerini söyledi.
"YEREL ÜRÜNLERİMİZİ DÜNYA MARKASI YAPACAĞIZ"
Gülle, 71 bin ihracatçı bulunduğunu ve bin ihracatçının toplam ihracatın yüzde 60'ını yaptığını, geri kalanların yüzde 40'ını gerçekleştirebildiğini kaydederek, bin ihracatçıyı daha da büyüteceklerini, diğer 70 bin ihracatçıyı büyütüp geliştirmeleri gerektiğini, ellerinde çok geniş bir alan bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin her yerinde ihracatçı potansiyelinin bulunduğunu dile getiren Gülle, bir mentörlük programı çerçevesinde Türkiye'nin en ücra köşesindeki firmalara da destek vereceklerini, onlara yol göstereceklerini, onların ihracat rakamını artırmak için çalışmalarını sürdüreceklerini anlattı.
Gülle, ihracatçıların sorunlarına anında çözüm bularak ve onları destekleyerek onların ihracatını artıracaklarını ifade ederek, "Yerel ürünlerimizi dünya markası yapacağız. Bizim böyle büyük bir kültürün ve medeniyetin o kadar değeri var ki onları tanıtmamız gerekiyor. Pazarlardaki çalışmaları artırmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
En çok ihracat yapmaları gereken ülkelerin komşuları olduğunu dile getiren gülle, ancak en yüksek ihracatı AB'ye yaptıklarını, AB'deki artışa rağmen İran'da, Irak'ta, Suudi Arabistan'da ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde düşüş yaşandığını bildirdi.
"İş siyasetin önündedir." diyen Gülle, bu nedenle söz konusu ülkelere yönelik çalışmaları derinleştireceklerini, gençleri ihracat ailesine katmaya çalışacaklarını, kadınların artık yönetimde daha fazla olacağını vurguladı.
"İRAN'A AYRICA ÇALIŞMALI, AFRİKA'YA YOĞUNLAŞMALIYIZ"
Gülle, küresel ekonomide gittikçe artan korumacı politikalarının hatırlatılması üzerine, Gümrük Birliği'nin ticaret savaşlarında kendilerini bazı ülkelerde kısıtladığını vurguladı.
AB'nin yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına taraf olmamanın kendilere çok ciddi kayıplar oluşturduğunu ve bu anlaşmalar üzerinden Türkiye'yi açık pazar haline getirdiğini dile getiren Gülle, ABD ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasının iptal edildiğini anımsattı.
Gülle, Türkiye'nin bazı ülkelere karşı vergiler açısından ciddi dezavantaja sahip olduğunu belirterek, dünyada ciddi bir dalgalanma yaşandığını, şu anda ciddi değişimlerin gerçekleştiğini, korumacılığın 1980'lerin silahı olduğunu aktardı.
Yaşanan küresel krizlerin korumacılığı artırdığını anlatan Gülle, 2008'de yaşanan küresel krizden Türkiye'nin üretimi olması sayesinde daha az etkilendiğini söyledi.
Gülle, "Üretim bir ülkenin olmazsa olmazı, ihracat da ikinci olmazsa olmazı. O yüzden biz üreteceğiz ve çok satacağız." dedi.
Bu değişimi iyi okumaları gerektiğinin altını çizen Gülle, şunları kaydetti:
"İran'a ayrıca çalışmamız, komşularımızla ayrı strateji ve ilişkileri yürütmemiz gerekiyor. Afrika'yı çok iyi okumamız ve çalışmamız gerekiyor. Artık yeni pazar, yeni dünya Afrika. 500 milyar dolarlık bugün bir ticareti olan kıtada biz 12 milyar dolarlık ihracatla varız. Sayın Cumhurbaşkanımıza olan sevgiyi görüyoruz, Türkiye'ye olan ilgiyi görüyoruz ama biz bunu ticaretle taçlandıramıyoruz. O yüzden bu ülkelere özel çalışmalar yapmamız lazım. Heyetler getirip ticareti karşılıklı hale getirmemiz gerekiyor.
Türk Ticaret Merkezleri Projesinin en doğru uygulanması gereken yerlerden bir tanesi olduğu kanaatindeyim. Çünkü bizi seven, bizi isteyen, bizimle ticaret yapmak isteyen bir bölgeye ticareti iyi şekilde yapmamak bizi sorumlu tutar. Biz bu sorumluluğu en iyi şekilde alıp bu ülkelerle ticareti artırmalıyız. Burada fırsat var, imkan var. Türk ihracatçısı da imkan neredeyse orada olmuştur. Bu fırsatları çok iyi okumalıyız."
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR