Petek KUTLU
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2002 01:49
İstanbul'un ünlü kebapçılarından Tike, Moskova'daki Ramenka Belayeva Alışveriş Merkezi'ne fast-food kebapçı olarak girdi. Tike, Rus alfabesinde ‘u’nun ‘i’ okunması nedeniyle tabelaya ‘Tuke’ diye yansıdı. Tike'nin ortağı Mehmet Ali Burduroğlu, ‘‘Hedefte Atina, Paris ve Dubai var’’ dedi.
İSTANBUL'un ünlü kebapçısı Tike, Rusya'ya da adım attı. Tike, Rus alfabesinde ‘u’nun ‘i’ olarak okunması nedeniyle, Moskova'da açtığı şubenin adını ‘‘Tuke’’ olarak değiştirdi. Moskova'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgede Ramenka Belayeva Alışveriş Merkezi'nde hizmete giren şube fast-food kebapçı olarak tanımlanıyor. Burada
yemek yenilecek diğer yer ise McDonald's. Böylece, Tuke Moskova'nın en büyük alışveriş merkezlerinden birinde McDonald's'ın rakibi oldu.
Tike'nin ortaklarından Mehmet Ali Burduroğlu, Tike'nin kalitesine ve tadına güvendiklerini belirterek, Rusya'daki hedeflerinin 2-3 fast-food ve bir de Tike Restoran açmak olduğunu söyledi. Burduroğlu, 2003 yılında 3-4 fast-food restoranı daha açmayı hedeflediklerini, bunun için de İsrail, Atina, Paris ve Dubai'de girişimlerde bulunduklarını söyledi.
Yurtdışında franchasing yöntemiyle yayıldıklarını söyleyen Mehmet Ali Burduroğlu, restoranlarda Tike standardının tutturulması için çok titiz ve seçici davrandıklarını, tüm restoranların malzemelerinin, en ucuzu yerine en kalitelisi tercih edilerek kuruldukları günden beri aynı yerlerden temin edildiğini kaydetti.
MALZEMELER TÜRKİYE'DEN
Mehmet Ali Burduroğlu, Moskova'da olduğu gibi açılması planlanan diğer şubelerde de çalışacak aşçıların, kullanılacak baharat, nar ekşisi, zeytinyağı gibi bazı malzemelerin mutlaka Türkiye'den gönderileceğini belirtti.
İstanbul'da Nişantaşı'nda 4'üncü restoranı açan Tike'nin bir diğer hedefi ise, Ankara. 3 ay içinde Ankara'da da bir Tike Restaurant açılması planlanıyor.
Burduroğlu, kalitelerini koruyabilmek için çok fazla yaygınlaşmayı düşünmediklerini ve bu nedenle de kısa vadede Ankara dışında yeni şubeler açılmayacağını vurguladı.
Tike'de müşterileri ilişkilerinde samimiyetin çok önemli olduğunun altını çizen Burduroğlu, ‘‘Müsterilerimiz düşüncelerimizin ve kalbimizin doğru yerde olduğunu biliyor ve ufak tefek aksaklıkları da görmezden geliyor’’ dedi.
TİKE AÇMA MALİYETİ
Mehmet Ali Burdurluoğlu, bir Tike restoran açmanın maliyetinin yaklaşık 250-300 bin
dolar, Tike fast-food açmanın maliyetinin ise 60-80 bin dolar olduğunu belirtti. Burduroğlu, Tike'nin internet sitesi www.tike.com.tr adresinde kısa bir süre önce açıldığını, siteden on-line sipariş vermenin de mümkün olduğunu vurguladı.
Tike'nin 25 ürünlük endeksi bile var TİKE'nin ortaklarından Mehmet Ali Burduroğlu, seçtiği 25 ürünün tüketimini her ay yanından hiç ayırmadığı dizüstü bilgisayarına yüklüyor ve bu verilerden bir istatistik oluşturuyor. Bunu yapmasındaki amaç, müşterilerin seçimlerinden yola çıkarak standartların kontrolünü sağlamak. Örneğin çok tercih edilen bir ürünün daha sonraki ay tüketiminde azalma varsa bunun nedenlerini araştırıyor. Böyle bir durumda ilk incelediği sunumda ya da lezzette bir değişiklik olup olmadığı. Sorun eğer bu sebeplerden kaynaklanıyorsa hemen giderilmesini sağlıyor. Bir de farklı şubelerde müşterilerinin tercihlerine göre ağırlık vermesi gerekenleri belirlemeye çalışıyor. Burdurluoğlu'nun istatistiklerine göre Tike'de en fazla tercih edilenler, Gavurdağı Salatası, çöp şiş, Adana Kebap ve kendilerine has ürünleri olan dondurmalı irmik helvası. Ürünlerin seçiminde şubeler arasında göze çarpacak farklılıklar yok ama elmalı baklavayı daha çok Levent müşterileri tercih ediyor.
İyi kebap yiyebilmek için kebapçı oldular TÜMÜ yurtdışında yüksek öğrenim gören dört kuzen olan Mehmet Ali Burduroğlu, Orhan Tekin, Seha Tekin ve Ferhat Yeşilfırat, kebap yerken kendi alıştıkları tatları ve yemek yeme standardını bulamadıklarını düşünürek 1998'de Levent'te ilk Tike'yi açtı. Karşılaştıkları yoğun ilgi üzerine Anadolu yakasında Şaşkınbakkal ve Güneşli'de şubeleri hizmete girdi. İstanbul'daki yeni Tike Nişantaşı'nda açıldı. Bu dört restoranda 150 personel çalışıyor. Kendi deyimleriyle ‘‘hobiden
KOBİ'ye dönüştüler.’’
Ortaklar şubelerini Levent'te bir bürodan yönetiyorlar. Böylece tüm şubelerin aynı anda ve eşit olarak denetlenmesi sağlanıyor.