Güncelleme Tarihi:
Mesajda şöyle denildi:
“Büyük bir mücadelenin ardından elde edilmiş hakları temsil eden 8 Mart Dünya Kadınlar gününde dünyada ve ülkemizde çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bizlerin bu günü ülkemizde ve dünyada kadınların karşı karşıya kaldıkları sorunlara dikkat çekmek için bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerektiği inancındayız.
Nitekim, bir sivil toplum kuruluşu olarak TİKAD Dünya Kadınlar Günü çalışmalarını, önemli projelerin hayata geçirilmesi ve kadını temel alan çeşitli etkinliklerin ard arda yürütülmesine bir vesile olarak görmüştür.
Kadının özgürlüğü öncelikle ekonomik bağımsızlığından gelir, işte tam da bu nedenle TİKAD her zaman kadının ekonomik hayat içindeki yerinin güçlendirilmesi yönündeki çabaların ya öncüsü, ya destekçisi olmuştur. Refahı tabana yaymanın yolu kadınları istihdam alanına çekmekten, iş ve üretim alanında kadınlara daha fazla yer açmaktan geçiyor. Bu nedenle; Dünya kadınlar Günü çalışmalarımız çerçevesinde sektöründe lider uluslararası bir kuruluşla Kadınların Meslek Edindirilmesi amaçlı ortak bir projeyi hayata geçirdik ve 3 Mart tarihinde projenin lansmanını gerçekleştirdik. Bu projemizle çok sayıda kadın kendi yetenekleri doğrultusunda çeşitli alanlarda çalışmak üzere eğitim alacaklar. Ayrıca, çalışma hayatı içindeki kadınların, yönetim kademelerindeki kadınların yaşadıkları sorunlara da dikkat çekmek zorundayız, her alanda karşımıza çıkan cinsiyet eşitsizliği engeli her alanda ve her kademede ne ülkemizde ve ne de dünyanın pek çok ülkesinde aşılabilmiş değil. Buna dikkat çekmek amacıyla, 8 Mart'ta Borsa İstanbul'da Ring the Bell for Gender Equality programında seansı biz kadınlar başlattı ve TİKAD, İstanbul Borsasında tüm dünya borsalarıyla aynı saatte 9:15'de "Kadın - Erkek Eşitliği" için gong çaldı.
Dünya ekonomisinin can damarıdır kadın. Ülkemizde nüfusun yarısı kadındır. Ne var ki, kadınlar ister işçi, ister işveren olsun ekonomik hayat içersinde çok fazla güçlüğe göğüs germe zorunluluğundan kurtulabilmiş değildir. İşte bunun için, 16 Mart'ta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile birlikte New York'ta Birleşmiş Milletler'de Türkiye'nin "Kadınlar ve Kapsayıcı Küresel Ekonomik Büyüme " konulu konferansında konuşacak ve bu konuda kadınların bulunduğu yeri, sorunları ve çözüm önerilerimizi dünyayla paylaşacağız.
Nüfusumuzun yüzde 49,8'i kadın olduğu halde, erkeklerle sahip olduğumuz bu sayısal eşitliği ne ekonomik ne politik, ne de eğitim ve sosyal alanlarda koruyabilmiş değiliz.
Şu rakamlara göz atıldığında, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü neden sorunlarımızı anlatmak için vesile olarak görmemiz gerektiği anlaşılacaktır.
Türkiye'de kadın girişimci oranı yaklaşık %9 dur; toplam işveren sayısı 1 milyon 223 bindir ve bunun yalnızca 109 bini kadındır. Türkiye'de çalışan 12 milyon 679 bin 379 kişiden, yalnızca 3 milyon 180 bin 982'si kadın çalışandır, ki bu çalışan nüfusun yüzde 25,09'u demektir. Kabaca söyleyecek olursak, çalışan her 4 kişiden sadece 1 tanesi kadındır.
Siyaset, akademi, kamu veya özel sektörde yönetimde yer alan, karar merciinde bulunan kadın istatistiklerine bakacak olursak; akademisyenlerin % 36'sı, rektörlerin % 6'sı , CEO'ların %12'si kadındır. Bunlar gerçekten dünyanın gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında iyi görünemeyecek rakamlardır.
Ancak tarihi geriye doğru izlediğimizde; aslında son 15 yılda çok büyük bir yol kat ettiğimizi ve hızımız göz önüne alındığında, gelecek periyotta bu rakamların yükseleceği ve gelişmiş ekonomilerle aramızdaki makasın hızla kapanacağı görüşündeyim.
Çünkü, Türkiye'nin son 15 yılda yakaladığı gelişme ve büyüme hızından kadınlar da paylarına düşeni almışlardır. Bu süreç içersinde kadın istihdamındaki artış rakamları oldukça yüksektir. Söz gelimi bu bir yılda yaratılan her yeni 100 istihdamın 45’ini kadınlar oluşturmuştur, sayının giderek de arttığını görüyoruz. Mesela 6 yılda kadın çalışan sayısında 1,5 milyonun üstünde bir artış olmuştur. Bu bizi gelecek adına haklı olarak umutlandırıyor.
TİKAD daha güzel bir Türkiye için, sosyal ve ekonomik alanda daha fazla kadın olması gerektiğine inanıyor, bunu sağlamak için çalışıyor. Çünkü biliyoruz ki, toplumların geleceğini belirleyen kadındır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günün'de; barış, refah ve huzurun tüm dünyaya egemen olacağı bir gelecek diliyorum.”