Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin Avrupa’da üs olduğu ve 5 yıldır liderliği bırakmadığı hafif ticari araç üretiminde büyük kan kaybı yaşanıyor. Vergi oranlarının ve ticari belge ücretlerinin artması, trafik kontrollerinin sıklaşması sonucu toplam pazarda hafif ticari aracın payı yüzde 22 ile son 10 yılın en düşük düzeyine kadar inerken, üretim azaldı.
TÜRKİYE’de hafif ticari araçların otomotiv sanayinde çok önemli bir yeri vardır. 2001 yılında Türkiye’de geliştirilen modellerle başlayan üretimi iç pazarda desteklenen talep ile hızla gelişmiş ve 2012 yılında da bu araçların toplam üretimdeki payı yüzde 43 gibi çok önemli bir düzeye çıkmıştır. Bugün Türkiye, 27 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke arasında hafif ticari araç üretiminde son 5 yıldır birinciliğini koruyor. Özellikle vergi avantajının da etkisiyle iç pazarda sağlanan bu güçlü talep yapısı ihracata da çok olumlu yansımış ve bu araçların toplam araç ihracatındaki payı hızla artarak, 2012 yılında yüzde 42’a yükseldi.
YÜZDE 33 DÜŞÜŞ
Ancak iç pazarda 2006 yılında yüzde 37 düzeyine yükselen hafif ticari araç pazar payı artan vergi ve ticari araç belgelendirme bedelleri yanında, tüketiciyi bu araçları kullanmaktan caydıran denetimler sonucu hızla azalarak 2012 yılında yüzde 27’ye kadar geriledi. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer, pazar kaybının 2013 yılında da hızla devam ettiğini belirterek, “Hafif ticari araç pazarı 2013 yılı ilk on ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 oranında azalarak 145 bin adet seviyesinde gerçekleşti. 2013 yılı Ekim ayında otomobil pazarı yüzde 8 artarken, hafif ticari araç pazarı yüzde 33 azaldı ve son 10 yılın en düşük düzeyine indi. Hafif ticarin payı yüzde 22’ye gerilerken, ithalatın payı yüzde 48’i aştı” dedi.
Hafif ticari araç satışlarınaki büyük kayıpların sebebi şunlar:
· Bu araçların ÖTV içinde vergilendirmesi, 2002 yılında yüzde 4 olarak belirlenmişti. Ancak daha sonra 2005 yılında kazandığı talep yoğunluğu nedeni ile bu vergi yüzde 10’a yükseltildi. En son 2012 yılında bu vergi haddi tekrar arttırılmış ve yüzde 15’e yükseltildi.
· Karayolu Taşımacılık Mevzuatına göre de bu araçlara uygulanan K2 Belgesi ücreti ile Taşıt Kartı Ücreti toplamı 2006 yılından bu güne 3 katına yakın artmış ve bu belgenin bedeli ek bir vergi değerine ulaştı.
· Bu tip araçlara yönelik trafikte sık kontroller her geçen gün artıyor.
· Bu tip araçların Boğaziçi Köprüsü’nden geçemememis de ayrı bir caydırıcı sebep olarak dikkat çekiyor.
Fuar moral olacak
14-17 Kasım’da Beylikdüzü TÜYAP’ta 4’üncüsü gerçekleşecek, “COMVEX Ticari Araçlar, Otobüs ve Yan Sanayi Fuarı’nın büyük kayıp yaşayan ticari araç sektörü için yılın sonunda bir doping etkisi yaratması hedefleniyor. 2 yılda bir Auto Show fuarıyla dönüşümlü olarak yapılan fuarı, 2011 yılında 21 ülkeden 374 firma katılmış ve 34 bin kişi ziyaret etmişti. Fuarda yer alan modeller, yenilikler ve haberleri çarşamba günü yayımlayacağımız ‘Otoyaşam’ özel gazetesinde ayrıntılı bir
şekilde bulabilirsiniz.
Türkiye’ye özel Yeti
ÇEK marka Skoda’nın ilk SUV’u Yeti’nin tasarım ve özellikleri kapsamlı bir şekilde yenilendi. Araç artık 2 versiyonla piyasaya sunulacak. “Yeti City” şehrin ritmine uyarken, “Yeti Outdoor” daha maceracı bir kişilik taşıyacak. Yeni Yeti, 2014 ilk çeyreğinde Türkiye’de olacak. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, Yeti‘nin 1,6 dizel 105 Bg DSG otomatik modelinin Türkiye şartlarına uygun olarak geliştirilip üretildiğini belirtti. Senyücel “Bu model Türkiye‘deki tüketicilerin kullanım alışkanlıkları dikkate alınarak ve özel yatırım yapılarak üretim planına alındı. Yeti’nin bu versiyonunun Anadolu’da da büyük talep görmesini bekliyoruz. 2014’te 3 binin üzerinde Yeti satacağız“ dedi.
4 farklı motor seçeneği
Çek üretici tarafından yaklaşık 4 yıl önce piyasaya sunulan ve markanın tarihindeki ilk SUV modeli olan Skoda Yeti, bu süre içinde sınıfına hareketlilik getirmeyi başarmıştı. Frankfurt Otomobil Fuarı’nda dünya tanıtımı yapılan yenilenen Yeti, markanın yeni tasarım anlayışına uygun hale getirilirken, yeni ön ve arka görünüme, alaşım jantlara, yenilenen iç mekana, yeni “simpley clever” unsurlara, maksimum fonksiyonelliğe ve teknolojik yeniliklere kavuştu. Yenilenen Yeti, Türkiye’ye iki dizel ve iki benzinli motor seçeneğiyle gelecek. Yeti’yi, kompakt SUV sınıfının en tutumlu modellerinden biri haline getiren Yeti GreenLine versiyonu 105 HP’lik 1.6 litre TDI dizel motorla donatılıyor. Yeti GreenLine, bu motorla 100 km’de 4.6 litrelik bir yakıt tüketimi değeri sağlayabiliyor.
İstanbul’u IT merkezi yaptı
MERCEDES’in üreticisi Alman Daimler, teknolojik büyümede Almanya’dan sonra ilk olarak Türkiye’yi merkez üssü olarak belirledi. Daimler, İstanbul’da IT (Information Technology-Bilgi Teknolojileri) sistemleri geliştirme ve uygulama amaçlı bir teknoloji üssü kurdu. Yatırım miktarı 13 milyon Euro’yu aşan üs; şirketin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika operasyonlarına hizmet verecek. Daimler’in Mercedes-Benz Türk bünyesinde kurduğu ‘Küresel IT Hizmetleri Merkezi’ SAP (System, Application And Product) lojistik sistemleri geliştirecek. 200 elemanın istihdam edileceği merkezin tanıtım toplantısı Daimler AG’nin IT Başkanı Micheal Gorritz, Daimler’in dünyada 275 bin elemanı bulunduğunu, bunun 5 bin 388’inin IT departmanında olduğunu ifade etti.
SIRADA HİNDİSTEN VE ABD
Gorritz, şu aşamada IT departmanının etkin olduğunu, daha da etkin olacağını vurguladı. Gorritz, SAP için Almanya ve Türkiye’nin ardından Hindistan ve Kuzey Amerika’ya teknoloji üsleri inşa edeceklerini bildirdi. İstanbul Hoşdere’de devreye alınan ‘Küresel IT Hizmetler Merkezi’ ile SAP lojistik sistemleri geliştirip yayacaklarını dile getirdi. Küresel IT Hizmetleri Merkezi’nin İstanbul’da kurulma kararı, Türkiye’deki mevcut iyi eğitimli ve yetenekli IT iş gücü göz önünde bulundurularak verildi. Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes ise, “Bu yeni istihdam fırsatlarının Türkiye’ye getirilmesiyle, ülkenin potansiyeline duyduğumuz güveni bir kez daha kanıtladığımıza inanıyoruz.”