Güncelleme Tarihi:
Coğrafi işaretli ürünlerin ekonomideki önemine dikkat çeken Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Coğrafi işaretli ürünler bir taraftan katma değer ve istihdam oluştururken diğer taraftan üretici gelirlerini yükseltiyor, kırsal nüfusu yerinde tutuyor, tarımsal üretimin çeşitliliğini teşvik ediyor ve özgün ürünlerin gelişmesini sağlıyor. Kısacası coğrafi işaret ekonominin gelişiminin anahtarı durumunda. Coğrafi işaret alma potansiyeli olan ürünler, ticaretimizin adeta gizli kalmış hazineleri. Bu hazineleri dünyaya tanıtarak ticari değere dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.
200 MİLYAR DOLAR
Dünyada sayıları 10 bini bulan coğrafi işaretli ürünlerin pazar büyüklüğünün 200 milyar dolara yaklaştığı ifade eden Baran, “Coğrafi işaretli ürünler turizm sektörüne de katkı sağlıyor. Örneğin Fransa’nın Comte peyniri ile İtalya’nın Parmigiano peyniri, hem üretildiği bölgelere turist çekiyor hem de turistler gidip gördüğü beğendiği peynirleri yerinden satın alıyor. Bu iki coğrafi işaretli ürün, tüm dünyada tanınan marka ürünler haline gelmiş ve pazar büyüklüğü 1.5 milyar Euro’yu buluyor. Bu rakam Türkiye’nin tescilli toplam 678 ürününe denk geliyor. Coğrafi işaret alarak marka olmanın önemini en güzel anlatan örnek budur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
709 ÜRÜN BEKLİYOR
“Ülke olarak biz de coğrafi işaretli ürünler konusunda şanslı durumdayız” diyen Baran şöyle devam etti: “Başvurusu yapılarak tescil almayı bekleyen 709 ürünümüz var. Ayrıca coğrafi işaret tescili alabilecek potansiyele sahip 2 bin 500 ürün bulunduğu ve bu potansiyelin harekete geçirilmesiyle 20 milyar doları aşan bir gelir elde edebileceğimiz belirtiliyor. Henüz yolun başındayız ve bu konuda alınacak daha çok mesafe var.”
Ürünlerin dünyada tanıtıp ticari değerini artırmak için Avrupa Birliği nezdinde de tescil almak gerektiğini belirten Baran, “Bizim Avrupa Birliği’nden tescil almış üç ürünümüz vardı. Bunlar; Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısı. Bu üç ürüne son dönemde Aydın kestanesi ve Milas zeytinyağı da eklendi ve sayı beşe yükseldi. Hali hazırda AB’de tescil süreçleri devam eden 18 ürünümüz bulunuyor” diye konuştu.
ZİRVELERLE FARKINDALIK ARTIYOR
Coğrafi işaretli ürünlerin bilinirliğini artırmak, ulusal ve uluslararası pazarlara ulaşımını sağlamak için iki kez Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi düzenlediklerini belirten Baran, zirvelerde eğitimler düzenlenerek farkındalığın arttırıldığını söyledi. Baran, üreticilere yeni iş kapısı açan zirvesinin üçüncüsünü de pandemiyi atlattıktan sonra yapmayı hedeflediklerini ekledi.
BAŞKENTİN TESCİLLİ ÜRÜNLERİ
Ankara ürünlerinin tescil alması için oda olarak çalışmalar yaptıklarını belirten Gürsel Baran, “Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla ‘Ankara Döneri’, ‘Ankara Simidi’, ‘Ankara Tavası’, ‘Ankara Erkeç Pastırması’ ve ‘Çamlıdere Höşmerim Tatlısı’ için coğrafi işaret tescili aldık. Başkent’in 15 adet tescil almış ürünü bulunuyor. ATO’nun çalışmalarını yaptığı beş ürün dışında, ‘Beypazarı Kurusu’, ‘Gölbaşı Sevgi Çiçeği’, ‘Kızılcahamam Bazlaması’, ‘Nallıhan Örtmesi’, ‘Nallıhan İğne Oyası’, ‘Çubuk Agat Taşı’, ‘Çubuk Turşusu’, ‘Kalecik Karası Üzümü’, ‘Kalecik Çöreği’, ‘Kalecik Ekmeği’, ‘Polatlı Soğanı’ Ankara’nın coğrafi işaretli ürünleri olarak kayda geçti. Yine ATO olarak ‘Türk Ankara Tiftiği’, ‘Ankara Balı’ ve son olarak ‘Ankara Andezit Taşı’ için coğrafi işaret başvurumuzu yaptık. Bu ürünlerin tescili için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Odamızın gündeminde ticari potansiyeli oldukça yüksek olan iki ürün daha bulunuyor. Bunlar ‘Ankara Kimyonu’ ve ‘Ankara Aspir Bitkisi’dir” ifadelerini kullandı.