Güncelleme Tarihi:
BAHATTİN Kaya, Türk turizminin henüz emekleme döneminde olduğu yıllarda bu sektöre
EL ELE BÜYÜTTÜK
Sonraki yıllarda işlerinin açıldığını belirten Bahattin Kaya, nasıl büyüdüklerini ise şöyle anlattı:
“Ticarete başlarken cebimde bin 500 Mark vardı. Bu paranın büyük kısmıyla üç aylık kira ve depozitoyu ev sahibine ödedim. Kiraladığım küçük dükkana, eskiciden 40 Mark’a aldığım beş altı sandalye ve iki eski masayı koydum. Amcam ben ticarette parayı batırırım diye karşı çıktı. İş yapmamı istemedi. Çünkü ticareti o da bilmiyordu. Benim de tecrübem yoktu. Haklı olarak endişelendi. Ticarete bu şartlarda başladım. Başta sadece Türklere bilet satıyordum. Müşteriler de hizmetten memnun kalınca hızla büyüdük. Uçak bileti satarken gelen Türk müşterilerinin sigorta ihtiyacını fark ettik. Ev ve araba sigortası, hayat sigortası ve daha sonra da işyeri sigortası derken sigorta acentesi aldık. Yine Türk müşterilerimiz yıl sonu vergi denkliğine ilişkin sorular ve sorunlarla bize gelince bu kez o alana da girdik. Yıl sonunda vergi denkleştirme o dönemde pek bilinmiyordu. Bu arada kardeşlerim de Türkiye’den Berlin’e geldi. Üniversiteyi bitirdiler. Kimi diş hekimi, kimi diplomat kimi de Amerika’da öğretim üyesi oldu. Üçü kendi yolunu farklı çizerken biz üç kardeş de birlikte ticaret yapmayı sürdürüyoruz. Üçümüz el ele verip işleri yürüttük ve büyüttük. Şimdi emlak yatırımı alanında da çalışıyoruz. Başlangıçta hiç hesapta yokken şimdi kardeşlerimle beraber dört ayrı şirketi yönetiyoruz.”
KARDEŞTEN ÖTE BABA
“Amcamın yanına gelmiştim. Ticarete atılınca kardeşlerimi de teker teker yanıma aldım. Onlar da burada okudu. Meslek sahibi oldular. Her birimiz farklı farklı bölümleri okuduk. Onlar beni bir ağabeyden çok baba olarak görür. Ben de onlara karşı kendimi sorumlu hissettim. İlişkimiz hiç bozulmadı, hiç birbirimizden ayrılmadık. Şimdi iki kızım var. Onlar da üniversite eğitimi alıyor. Eşim Ayfer Hanım da şirkette çalışıyor. Almanya’daki tipik aile şirketiyiz. Çalışanlarımız da var tabi. Başlangıçta sadece Türklere bilet satarken işlerimizi geliştirip Almanya’dan Türkiye’ye turist taşımaya başladık. İlk günden bugüne Türkiye’ye 1 milyondan fazla yolcu ve turist taşıdık. Bunların yüzde 40’ını Almanlar oluşturuyor. Ticaretimizin yanı sıra turizmin gelişmesi için çaba harcadık. Alman tur operatörlerini ve Türkiye’deki yetkilileri buluşturduk. Önemli gelişmelere hem tanıklık ettik hem de katkılarımız oldu. Seyahat acenteleri derneği kurduk.”
EŞİM BENİM YAŞAM KOÇUM
Bahattin Kaya’nın iş ve sivil toplum çalışmaları dışında kalan zamanını eşi Ayfer Kaya planlıyor. İkili sanatsal etkinliklere katılmaktan ve dünyayı gezmekten büyük haz alıyor. “Ayfer Hanım benim yaşam koçum gibi. Benim en büyük destekçim. Evliliğimizin ilk gününden beri hep yanımda oldu, güç verdi. Berlin sanatsal ve kültürel açıdan çok bonkör. Ayfer Hanım film, tiyatro ve konserleri iyi takip ediyor. Biletleri alır, beraber gideriz. Tatil yapacağımız yerleri ve zamanı da o belirler. Ben ona uyarım” dedi.
O BİR STK’CI
Bahattin Kaya’nın hayatında sivil toplum kuruluşlarının (STK) önemli bir yeri var. Etkin STK’larda başkanlık ve sözcülük yaptı. Bazı STK’ların kuruluşunda yer aldı. TBB’de altı yıl sözcülük, işadamları derneği TDU’da 12 yıl başkan yardımcılığı ve başkanlık görevi üstlendi. BETÜSAB’ın kurucu başkanlığını yürüttü. Kaya, STK’lara neden önem verdiğini şöyle anlattı:
“STK’ları demokratik toplumun önemli parçası olarak görüyorum. STK’lar Türk toplumunun gücünü ortaya çıkarması ve bu güç sayesinde de insanlarımızın çoğulcu toplumla barış içinde yaşamasını sağlıyor. Bu yüzden 1990 yılından beri mesaimin yüzde 50’sini STK’lara ayırdım. Tabi bu kadar zaman ayırmam da kardeşlerimin ve eşimin desteği sayesinde oluyor.”
SURİYELİ MÜLTECİYİ HİMAYESİNE ALDI
Bahattin Kaya, Berlin’de sosyal alanda yaptığı önemli çalışmalarla da tanınıyor. Eşi ve iki kızıyla birlikte gönüllü olarak bir yılı aşkın süredir mültecilere yardım ediyor. Savaştan kaçıp gelen Suriyeli bir genci himayesine alan Kaya, evinin kapısını da gence açtı. Onun eğitimi de dahil her şeyi ile yakından ilgileniyor. “Bu gençler Almanya’da savaştan uzaktalar. Belki can güvenliği tehlikesi yok. Ancak bunların aile özlemleri var. Radikallerin ve suç şebekelerinin ağına düşebilirler. Sıcak yuvaya ihtiyaçları var. Zamanı ve gücü olan herkesin gelen mülteci çocuklara yardım etmesi gerekir” diyen Bahattin Kaya, eşiyle birlikte yurtta kalan mülteci gençleri zaman zaman yemeğe götürüyor. Sinemaya ve konserlere davet ediyor. “Gençleri yurt ortamından uzaklaştırmak gerekir. Yaşama katmalıyız. Aksi taktirde o çocuklar yaşama katılmak yerine gözlerinin önünde akıp giden hayatı sadece seyredecekler” diyor Kaya.