Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de ticaret planlaması yapılması gerektiğini kaydeden Baran, “Aynı sokağa 20 kuaför açılıyor. Buna izin verilmemeli. Şimdi fiyat rekabeti yüzünden kanserojen ürünlerin kullanıldığı şikayetleri geliyor” dedi. İşçi-işveren davalarının da yüzde 99.5 oranında işveren aleyhine sonuçlandığını kaydeden Baran, “Burada bir sorun var demektir” dedi.
Ankara’da halen 100 tane avm bulunduğunu ve halen yenilerine izin verildiğini belirten Baran, “Aralarında belli mesafeler olmalı. Bir ruhsat planlamasına acilen ihtiyaç var. Aynı durum oteller için de geçerli, herkes beş yıldızlı otel açıyor. Ama ihtiyaç ne, hangi semtlere açılmalı, bunlara bakılmıyor. Biz bunları ticaret bakanımızla da paylaştık. O da bu konuda çalıştıklarını söyledi” ifadelerini kullandı.
Kısa süre içinde gündemin ekonomideki yapısal tedbirler olacağına inandıklarını vurgulayan Baran, yapılacak çalışmalara reel sektörün de dahil edilmesini istedi. “Reel kesim olmadan alınan kararlarda hep bir taraf eksik kalıyor” diyen Baran şöyle devam etti:
“İşçi-işveren davalarına bakalım. Bu davaların yüzde 99.5’unda ‘işçi haklı’ kararı veriliyor. Şimdi arabuluculuk mekanizması getirildi. Ancak sorun arabuluculuk olup olmaması değil. Eğer bir yargı sürecinde yüzde 99.5 tek bir tarafın lehine karar veriliyorsa sorun var demektir. Çalışanlara AB’deki hakların aynıları veriliyor. Ama bizde o kadar gelir yok ki. Bizim gelirimiz 10 bin dolar, orda bu rakamın çok daha üstünde. Bunu söylüyorum. Çünkü yakında çalışılabilecek işyeri bulunamayacak.”