The Sun, ‘İşçiler kaybetti’ manşeti attı, Murdoch ‘Muhafazakâr’a döndü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2009 00:00
İngiltere’de 12 yıldır iktidarı elinde tutan İşçi Partisi medyanın hedefinde. Ülkenin en çok okunan gazetelerinden Robert Murdoch’a ait The Sun, İşçi Partisi’ne verdiği desteği çektiğini açıkladı. Kararını manşetten duyuran gazete gelecek seçimlerde Muhafazakar Parti’yi destekleyecek. The Sun’ın desteği seçim sonuçlarında etkili görülüyor.
İNGİLTERE’NİN en çok satan gazetelerinden The Sun, İşçi Partisi’ne 12 yıldır verdiği desteği çektiğini açıkladı. Rupert Murdoch’a ait medya grubunun gazetelerinden biri olan The Sun, partiye olan desteğini çektiğini birinci sayfada manşetten duyurdu. “İktidardaki 12 yıl sonunda bu hükümet yolunu kaybetti” diyen gazete, İşçi partisi lideri ve Başbakan Gordon Brown’ın fotoğrafı ile “İşçiler kaybetti” manşetini attı. “İngiltere 12 yıl önce bölünmüş ve tükenmiş bir hükümet ardından değişim arıyordu. Bugün yine aynı noktadayız” diyen gazete, İşçi Partisi’ne verdiği desteği resmen çektiğini ilan etti. The Sun kararını manşetten duyururken partiye yönelttiği eleştirileri sıraladı.
Başarısız oldular
Gazetede, 12 yıl önce iktidara gelen İşçi Partisi’nin ekonominin güçlü olduğu ve parlamentoda çoğunluğu elinde tuttuğu dönemde birçok mucizeyi gerçekleştirebilecek durumda iken başarısız olduğunu yazdı. Kanunda, düzende, eğitimde, sağlıkta, göç konusunda, Irak Savaşı’nda hükümetin başarısızlıklarını sıralayan gazete “The Sun inanıyor ve umuyor ki Muhafazakar Parti liderliği İngiltere’yi eski büyük günlerine döndürebilir” diyerek desteğinin yönünü değiştirdiğini duyurdu.
Skandallar ve kriz vurdu
İşçi Partisi’nin düşüşü ekonomik kriz ve milletvekillerinin aşırı harcamaları konusunda ortaya çıkan skandal sonrasında başladı. İngiliz basını özellikle son haftalarda Brown’a sırtını dönmüş görünüyor. G-20 zirvesinde Brown’ın ABD Başkanı Barack Obama’dan randevu alamadığı, reçeteli ağrı kesici haplar kullandığı yönündeki haberlerle başbakanın imajı hedef alınıyor. Ancak seçimler üzerinde çalışan uzmanlar bu durumun seçmeni yönlendirmekle alakalı olmadığı yorumunu yapıyor. London City Üniversitesi’nden Profesör Ivor Gaber, bu kararın gazetenin okuyucularını takip etmesi olarak açıklıyor. Gaber, “Desteğin çekilmesi The Sun’ın okuyucularının tercihlerini değiştirdiğini düşündüğünü gösteriyor, hiçbir gazete okuyucularının gerisinde kalmak istemez” diyor.
![/images/100/0x0/55eb6016f018fbb8f8bd0d98]()
Brown’ın umudu
Brown, seçimler öncesinde umudunu ülkedeki ekonomik durumun düzelmesine bağlamış durumda. Zor durumdaki bankaların desteklenmesi ve piyasaya sterlin sürülmesi ile seçmenlerin hükümete destek vermesini umuyor. Ancak bu yıl finans hizmetlerinden toplanan gelirin düşmesi ve artan harcamalar İngiltere’de 279 milyar dolar gibi rekor sayılacak bütçe açığına neden oldu ve gayri safi yurt içi hasıla da yüzde 12 oranında azaldı. Diğer Avrupa ülkelerinin ekonomik durgunluktan kurtularak büyümeye geçtiği dönemde İngiltere’de bir iyileşme görülmemesi halkın ve basının eleştirilerini artırıyor.
Tirajı 3 milyon
İNGİLTERE’DE 3 milyon tiraja sahip The Sun gazetesi seçimlerde belirleyici rol oynuyor. The Sun Tony Blair’ın 1997 yılında başbakan seçilmesi öncesinde İşçi Partisi’ni desteklemeye başlamıştı. Tony Blair, İşçi Partisi başında 3 kez üst üste seçimlerde başarı sağladı. Blair’dan sonra partinin başına geçen eski finans bakanı Gordon Brown ise zor günler yaşıyor. The Sun daha önce 1980’lerde Margaret Thatcher’ı desteklemiş 90’larda partinin başına Jahn Major’ın geçmesiyle desteğini sürdürmüştü.
Brown: Kararı İngiliz halkı verecek
BBC’ye konuşan İngiltere Başbakanı Gordon Brown “Seçimlerde kararı İngiliz halkı verecek, bir gazete değil. Bence insanlar gazetelerden haberleri iletmesini istiyor ve bekliyor” diye konuştu. Brown, “İnsanlar attığım adımların önemini ve sonuçlarını gördüğünde gelecekten bahsetmeye başlayacağız” diyor. Öte yandan İşçi Partisi milletvekillerinden Harriet Harman, partinin gazetenin kararı karşısında “kızgın” olduğunu ancak bu kararın kendilerini seçimlerde başarı sağlamak için teşvik ettiğini söyledi. Muhafazakar Parti lideri David Cameron ise The Sun’ın önemli bir gazete olduğunu ve gelime nedeniyle mutlu olduğunu söyledi.
Muhafazakâr Parti 15 puan önde gidiyor
GELECEK yıl haziran ayında yapılacak seçimlerde İşçi Partisi’nin yenilgi yaşaması bekleniyor. Keza yapılan anketlerde Muhafazakar Parti 15 puan önde görülüyor. Geçtiğimiz gün Gordon Brown’ın İşçi Partisi’nin yıllık kongresinde gerçekleştirdiği konuşma sonrasında İngiliz basını partinin seçimlerde kaybedeceğini düşündüklerini yazdı. Afganistan’da verilen kayıplar, ülkenin mali durumu ve İngilizler arasında politik sisteme olan güvenin azalması Brown’ın liderliğini tehlikeye düşürüyor. Partinin yeni fikirler ortaya koyamaması seçimlerde şansı olmayacağı yönünde yorumlanıyor.
Başarısız oldular
Gazetede, 12 yıl önce iktidara gelen İşçi Partisi’nin ekonominin güçlü olduğu ve parlamentoda çoğunluğu elinde tuttuğu dönemde birçok mucizeyi gerçekleştirebilecek durumda iken başarısız olduğunu yazdı. Kanunda, düzende, eğitimde, sağlıkta, göç konusunda, Irak Savaşı’nda hükümetin başarısızlıklarını sıralayan gazete “The Sun inanıyor ve umuyor ki Muhafazakar Parti liderliği İngiltere’yi eski büyük günlerine döndürebilir” diyerek desteğinin yönünü değiştirdiğini duyurdu.
Skandallar ve kriz vurdu
İşçi Partisi’nin düşüşü ekonomik kriz ve milletvekillerinin aşırı harcamaları konusunda ortaya çıkan skandal sonrasında başladı. İngiliz basını özellikle son haftalarda Brown’a sırtını dönmüş görünüyor. G-20 zirvesinde Brown’ın ABD Başkanı Barack Obama’dan randevu alamadığı, reçeteli ağrı kesici haplar kullandığı yönündeki haberlerle başbakanın imajı hedef alınıyor. Ancak seçimler üzerinde çalışan uzmanlar bu durumun seçmeni yönlendirmekle alakalı olmadığı yorumunu yapıyor. London City Üniversitesi’nden Profesör Ivor Gaber, bu kararın gazetenin okuyucularını takip etmesi olarak açıklıyor. Gaber, “Desteğin çekilmesi The Sun’ın okuyucularının tercihlerini değiştirdiğini düşündüğünü gösteriyor, hiçbir gazete okuyucularının gerisinde kalmak istemez” diyor.
Brown’ın umudu
Brown, seçimler öncesinde umudunu ülkedeki ekonomik durumun düzelmesine bağlamış durumda. Zor durumdaki bankaların desteklenmesi ve piyasaya sterlin sürülmesi ile seçmenlerin hükümete destek vermesini umuyor. Ancak bu yıl finans hizmetlerinden toplanan gelirin düşmesi ve artan harcamalar İngiltere’de 279 milyar dolar gibi rekor sayılacak bütçe açığına neden oldu ve gayri safi yurt içi hasıla da yüzde 12 oranında azaldı. Diğer Avrupa ülkelerinin ekonomik durgunluktan kurtularak büyümeye geçtiği dönemde İngiltere’de bir iyileşme görülmemesi halkın ve basının eleştirilerini artırıyor.
Tirajı 3 milyon
İNGİLTERE’DE 3 milyon tiraja sahip The Sun gazetesi seçimlerde belirleyici rol oynuyor. The Sun Tony Blair’ın 1997 yılında başbakan seçilmesi öncesinde İşçi Partisi’ni desteklemeye başlamıştı. Tony Blair, İşçi Partisi başında 3 kez üst üste seçimlerde başarı sağladı. Blair’dan sonra partinin başına geçen eski finans bakanı Gordon Brown ise zor günler yaşıyor. The Sun daha önce 1980’lerde Margaret Thatcher’ı desteklemiş 90’larda partinin başına Jahn Major’ın geçmesiyle desteğini sürdürmüştü.
Brown: Kararı İngiliz halkı verecek
BBC’ye konuşan İngiltere Başbakanı Gordon Brown “Seçimlerde kararı İngiliz halkı verecek, bir gazete değil. Bence insanlar gazetelerden haberleri iletmesini istiyor ve bekliyor” diye konuştu. Brown, “İnsanlar attığım adımların önemini ve sonuçlarını gördüğünde gelecekten bahsetmeye başlayacağız” diyor. Öte yandan İşçi Partisi milletvekillerinden Harriet Harman, partinin gazetenin kararı karşısında “kızgın” olduğunu ancak bu kararın kendilerini seçimlerde başarı sağlamak için teşvik ettiğini söyledi. Muhafazakar Parti lideri David Cameron ise The Sun’ın önemli bir gazete olduğunu ve gelime nedeniyle mutlu olduğunu söyledi.
Muhafazakâr Parti 15 puan önde gidiyor
GELECEK yıl haziran ayında yapılacak seçimlerde İşçi Partisi’nin yenilgi yaşaması bekleniyor. Keza yapılan anketlerde Muhafazakar Parti 15 puan önde görülüyor. Geçtiğimiz gün Gordon Brown’ın İşçi Partisi’nin yıllık kongresinde gerçekleştirdiği konuşma sonrasında İngiliz basını partinin seçimlerde kaybedeceğini düşündüklerini yazdı. Afganistan’da verilen kayıplar, ülkenin mali durumu ve İngilizler arasında politik sisteme olan güvenin azalması Brown’ın liderliğini tehlikeye düşürüyor. Partinin yeni fikirler ortaya koyamaması seçimlerde şansı olmayacağı yönünde yorumlanıyor.