TGSD: Asgari ücrete zam yapılmamalı

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Umut Oran, asgari ücrete yapılacak zammı taşıyacak durumda olmadıklarını belirterek, “Asgari ücrete zam yapılmamalı. Ancak yapılacaksa bu mutlaka devletçe karşılanmalıdır” dedi.Oran, 13 hazır giyim derneğinin oluşturduğu Türkiye Hazırgiyim Platformu'nun ortaklaşa yayınladığı “Yerinde İş ve Aş için Eylem Planı”nın açıklandığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, hazır giyim sektörünün yılda 15 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini ve 3 milyon kişiyi istihdam ettiğini kaydetti.Girdi maliyetlerinin aşırı yüksekliği konusunda hükümetleri sürekli uyardıklarını ifade eden Oran, Türkiye'de kayıtdışı istihdamın yüzde 62, işsizliğin yüzde 11 oranlarına ulaştığını belirtti.Umut Oran, “Bizim asla ve asla işçimizin alın terinde, aldığı parada, göz nurunda gözümüz yoktur. Biz, onların ne zorluklarla çalıştıklarını takdir ediyoruz. Burada ana problemimiz, işçimizin aldığı parada devletin de hemen hemen yarısına ortak olmasıdır. İşyerlerinin iş vermeye devam etmeleri, özellikle 2005 sonrası işyerlerinin kapanmaması gerekmektedir” dedi.Yıl sonunda yüzde 13 enflasyon hedeflenirken, ilk altı aylık dönemde asgari ücrete yüzde 34.8 zam yapıldığını bildiren Oran, zammın yüzde 14.8'i hazine tarafından karşılanması gerekirken, fazla mesai çalışılması durumunda yüzde 14.8'in de işverence karşılandığını anlattı. Oran, geçen hafta bir fabrikada 400 asgari ücretlinin katılımıyla bir anket yaptığını, işçilerin tamamının asgari ücrete zam yapılmasını istediğini, yapılacak zammın ise işverence karşılanmasını isteyenlerin oranının sadece yüzde 10 olduğunu kaydetti.“BİZİ ANLAYAMAYAN SAYIN BAŞBAKAN”TGSD Başkanı Oran, işçinin, tehlikenin farkında olduğunu dile getirerek, şöyle dedi: “İşçinin de amacı işyerinin sürekli ona gelir sağlamayla devam etmesi ve işini kaybetmemesi. Bu durumun, görüştüğümüz hükümet yetkilileri, bürokratların farkında olduklarını görüyoruz. İstihdam üzerindeki kamu yükünün maliyetinin çok yüksek olduğunu onlar da ifade ediyorlar. Bizi anlamaya çalışıyorlar. Gördüğümüz kadarıyla bu konuda anlayamayan sayın Başbakan. Asgari ücret konusunda son kararı sayın Başbakan vermekte. Sayın Başbakandan, mutlaka karar vermeden önce asgari ücret üzerindeki Ocak ayı zammına bakmasını özellikle rica ediyorum. Yüzde 34.8 işverence karşılanıyor. Bu hesapta yanlışlık var. Hükümet yetkililerinin bir kısmı veya tespit komisyonları veya Başbakan, yüzde 20 işveren karşılıyor olarak görüyor. Böyle değil, yüzde 34.8'i biz karşılıyoruz. İkinci husus, sayın Başbakanımızın bu konuda değişik bir metodolojisi var. Sayın Başbakanın baz aldığı, işçinin aldığı maaşı değerlendirirken, hesap yaparken, çay ve simit parası ile bu işi yapıyor. Bu iş çay ve simit parası ile olmuyor. Sadece kayıtlı tarafa, bir tarafa bu işi yüklerseniz sistem bir yerden sonra çalışmaz.”Asgari ücret konusundaki görüşlerini geçen hafta hükümet yetkililerine sunduklarını aktaran Oran, “Asgari ücret bölgesel olmalı. Hiç olmazsa asgari ücret üzerinde uygulanan vergiler bölgesel yapılmalı” dedi. İstihdam sayısına göre kademeli vergi indirimi uygulanmasını isteyen Oran, asgari ücrete zam yapılmaması gerektiğini savundu.Umut Oran, “Ancak yapılması gerekiyordur. Bunu kabul ediyoruz, ama biz bunu taşıyacak durumda değiliz. Yapılacaksa bu, mutlaka hazinece, devletçe karşılanmalıdır” dedi.Asgari ücret tartışmalarının 6 ayda bir gündeme gelmesinin konsantrasyonlarını bozduğunu belirterek, asgari ücrete hedeflenen enflasyon oranında yılda bir kere zam yapılmasını isteyen Oran, “Konu asgari ücret değil, esas konu istihdam üzerindeki kamu maliyetlerinin artık taşınamaz noktaya gelmesidir. İstihdam, hazır giyimde maliyetlerin üçte birini oluşturuyor” diye konuştu.ÇİN KASAPLIĞIİstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle de Çin tehdidine karşı kotaların uzatılmasını öngören İstanbul Deklarasyonu'na destek veren 47 ülkenin katılımıyla geçen hafta Brüksel'de toplantı yaptıklarını belirterek, önlem alınmazsa dünyada 30 milyon tekstil işçisinin işsiz kalacağının ortaya çıktığını söyledi. Gülle, “Bunun bir yan faktörü olarak, terörün hortlayacağını, aç ve işsiz insanların bu kaygı ile teröre başvurabileceği görüşü var. Burada (Her koyun kendi bacağından asılır) ifadesinden hareketle, eğer önlem alınmazsa Çin'in kasaplığını yaptığı dünya tekstil mezbahasına dönecek bir görüntü oluşur” dedi.İsmail Gülle, firmaların düşük kar marjları ve maliyet baskısıyla ayakta durmakta zorlandığını kaydetti. Herkesin üzerine düşeni yapmasını isteyen Gülle, “Bu konularda her bakan (haklısınız) diyor. Nasreddin Hoca hesabı gibi, herkes haklı. Ama, kimin haksız olduğu belli değil. Biz doğrunun yapılması peşindeyiz” şeklinde konuştu. MAĞAZA KAPATMA UYARISITürkiye Triko Sanayicileri Derneği Başkanı Oktay Eryılmaz da asgari ücret belirlenirken görüşlerinin alınmamasını eleştirerek, ”Asgari ücret 6 ayda bir bizim haberimiz olmadan, sektör göz ardı edilerek pişirilip pişirilip önümüze konuluyor. Bundan hiç hoşnut değiliz” dedi. Sosyal dengelerin sübabı olduklarını vurgulayan Eryılmaz, asgari ücret gibi konulara taraf olanların ileride bu sektörün batmasından sorumlu olacaklarını kaydetti. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Saruhan Tan ise personel ve kiranın en büyük gider kalemleri olduğunu belirterek, 2003'de giderlerinin kirada yüzde 7-8 ve personelde yüzde 9.5-10 iken, bu yılın ilk üç ayında personel giderlerinin yüzde 12-13 olduğunu, kiranın aynı kaldığını bildirdi. Tan, 2001 kriz yılında kira giderleri yüzde 12-13'lere gelince mağaza kapatmaya başladıklarını belirterek, “Bu konuma gelmemek için ücret üzerindeki maliyetlerimiz düşürülmeli” dedi. Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Yaykıran, vergilerden ötürü kayıtlı işçi sayısının artmadığını ve sosyal güvenlikteki kara deliklerin asgari ücret üzerindeki vergi yükünü yükselttiğini savunurken, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Sulhi Kökçe,asgari ücrete yapılacak zamla işsizler ordusuna binlercesinin daha ekleneceğini kaydetti.TGSD'DEN İŞSİZLİK SORUNU İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİTürkiye Hazırgiyim Platformu, işsizlik sorununu çözmeye yönelik “Yerinde İş ve Aş için Eylem Planı” hazırladı. Planda, şu görüşler dile getirildi: “Ülkemizde uzun yıllar uygulanan ekonomik politikaların ve popülist yaklaşımların sonucu ortaya çıkan istihdam tablosu iç açıcı değildir. Yoğun göç alan kentlerde, kırsal alanlardan 2-2.5 kat fazla işsizlik vardır. Kentsel dokunun yanı sıra bölgesel dengeler de bozulmuştur.”Kayıtlı, insanca koşullarda istihdamı artırmanın yollarının mevcut olduğu ifade edilen planda, Avrupa ülkelerinin, AB istihdam stratejileri çerçevesinde “istihdam dostu vergi politikaları” uygulayarak işsizlik sorununun önüne geçmeye çalıştıkları kaydedildi. Planda, Çin, Hindistan gibi ülkelerde istihdamı kayıt altında ve sürekli kılmak için bölgeler arası farklılıkları dikkate alarak, gelişmişlik durumlarına göre farklı asgari ücret uygulamasına gidildiğine işaret edildi. DOĞUDA ASGARİ ÜCRETİN YARISINA RAZI İŞÇİLER VARAsgari geçim parametleri baz alınarak bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi önerilen planda, “Bölgeler arası gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılması için görece az gelişmiş bölgelerde yatırım ve istihdamı artırmaya yönelik cazibe aratmak gerekir. İstanbul gibi büyük kentlerde asgari ücretle işçi bulmak zor iken, birçok doğu kentinde asgari ücretin yarısına razı işçiler ve onları kayıtdışı çalıştıran işyerleri bulunmaktadır” denildi.Eylem planında, 1969-1974 yılları arasında Türkiye 4 bölgeye ayrılmak suretiyle farklı asgari ücret uygulaması yapıldığına dikkat çekildi. Planda, istihdam sayısına göre kademeli vergi indirimi uygulanması, emek yoğun sektörlerin yatırımlarını cazip kılacak sektörel ve bölgesel muafiyetler verilmesi, yatırım teşvik bölgelerinde vergi indiriminin illerin gelişmişlik durumları göz önüne alınarak kademeli uygulanması önerildi.Asgari ücret artışlarında “Yılda bir kez” sistemine geri dönülmesi istenen eylem planında, “Enflasyonla mücadele programında kat edilen yol, yıllık asgari ücret artışına dönüşe imkan verecek seviyeye inmiştir. İşveren açısından 6 aydan sonrasını görememe, işçi açısından koşullar ne olursa olsun ek artış beklentisi, verimsizliğe neden olmaktadır” denildi.AÇIKLARIN CEZASI KAYITLI ÇALIŞANA KESİLMEMELİEylem planında, asgari ücret artışının enflasyonun üzerinde olmaması gerektiği belirtilerek, “Aksi popülizm olup, orta ve uzun vadede dönüşü zor sorunlara neden olacaktır” görüşlerine yer verildi.Asgari ücrete zam yapılmaması istenen eylem planında, “Politika gereği ille yapılacaksa, o zaman devlet kendi aldığı paydan indirim yaparak işçinin eline daha fazla ücret geçmesini sağlamalı, zaten çok zor koşullarda üretim ve istihdam yapan kayıtlı çalışan sanayici ve işadamlarını işyerlerini kapatacak noktalara zorlamamalıdır” denildi.Asgari ücret ve SSK tabanının birbirine eşit olması, organize sanayi bölgelerine yatırımı artırmaya yönelik uygulamalar yapılması gerektiği kaydedilen eylem planında, orta vadede yapılması gerekenler konusunda şu öneriler getirildi: “Asgari ücretin üzerindeki kamu yükü acilen dünya ortalamalarına düşürülmelidir. Geçmişteki birtakım yanlış uygulamaların sonucu oluşan açıkların cezası, kayıt içinde çalışıp, vergisini düzenli yatıran, istihdam ve ihracat sağlayan sanayici ve işadamlarına kesilmemelidir.”Eylem planında, tüm çözüm önerilerinin gerçekleşmesi durumunda Türk hazır giyim sanayisi temsilcileri, 2010 yılında “toplam hazır giyim cirosunu 67.5 milyar dolar, ihracatını 34.8 milyar dolar, iç pazar hacmini 32.7 milyar dolar” yapmayı taahhüt ettiler. Eylem planında, satınalma gücü standartlarına göre Türkiye ve AB'ye yeni katılan ülkelerde asgari ücret karşılaştırmasına yer verildi. Türkiye'nin “aylık 378 euro” ile Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'ın ardından asgari ücretin yüksekliği açısından dördüncü sırada geldiği bildirildi.�