Güncelleme Tarihi:
Panelde, enerji verimliliğinde tetikleyici bir teşvik mekanizmasının oluşturulmasının ve kurumların bu konudan haberdar edilmesinin ciddi önem taşıdığını vurgulayan Bora Tuncer, “Kimse karbon emisyonu miras bırakmak istemiyor ve sürdürebilirlik faaliyetleri gittikçe tırmanıyor. Müşteriler sürdürülebilir ürünlere öncelik vermeye başlıyor. Bu ürünler adeta birer performans kriteri olmaya başladı. Yeşil ürün gibi kısa vadede alınabilecek önlemlerin yanı sıra akıllı şehir sistemine geçiş gibi sistemler de uzun vadede yaygınlaşacak” ifadelerini kullandı.
‘YEŞİL’ PAHALI ALGISI
Panelde Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur, UNILEVER Gıdadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Zeki Şafak Ozan, Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer, BASF Türk Ortadoğu ve Kuzey Afrika CEO’su Volker Hammes ve P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu konuşmacı olarak yer aldı. Kamuoyunda yeşil ürünün daha pahalıya satıldığı algısı olduğunu ifade eden Murat Sugur, “Bu ürünler emsallerine göre çok daha az bulunuyor ve daha pahalı. Çünkü bu ürünlerin gelişilmesinde uzun vadeli araştırma ve geliştirme süreçleri söz konusu. Bu çalışmalar da maliyet olarak fiyatlara yansıyor. Tüketici yeşil ürün istiyor, ancak neden pahalı olduğunu anlayamıyor. Bu durumda özel sektörün üzerine düşen ise Ar-Ge masraflarının uzun vadeye yayılmasıdır” diye konuştu.
Tüketici maliyete bakıyor
ECZACIBAŞI Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Zeki Şafak Ozan da, sürdürülebilirlik kültürünün yerleştirilebilmesindeki en önemli faktörün hem bireysel hem de kamusal alanda bir farkındalık yaratmak olduğu kaydetti. BASF Türk Ortadoğu ve Kuzey Afrika CEO’su Volker Hammes de, yalnızca şirketlerin değil toplumun sürdürebilirliğe ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı. Tankut Turnaoğlu da, ekstra maliyet yansıtılmadığı takdirde inovasyonel sürdürülebilirlik faaliyetlerinin tüketiciler tarafından da desteklendiğini belirtti. Turnaoğlu, enerjilerin kısıtlı olduğunu hatırlatarak, gereken önlemler alınmazsa büyümeye yetecek kaynak bulunamayacağının, bulunsa da yüksek maliyetlerin söz konusu olacağının altını çizdi.