Teşvik başvuruları tek çatıda toplanıyor

Akdağ, Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesi için yapılacak çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Yalnızca kurallar koyarak yatırım ortamının iyileştirilemeyeceğine dikkati çeken Akdağ, verilecek teşviklerin sahada yararlı olup olmadığının takip edilmesi gerektiğini söyledi. 

Akdağ, bu kapsamda Başbakan Yardımcılığı görevinin ilk haftalarında ilgili paydaşlarla görüştüklerini, önümüzde dönemde de bunların devam edeceğini aktardı. 

Bu konuda bürokrasiyi azaltmanın önemine değinen Akdağ, şunları kaydetti: 

"Bazen bürokrasiyi çözmek için koyduğunuz kurallar yeni bürokrasiler oluşturuyor. Peki nasıl çözeceğiz? Bürokrasiyi azaltmanın en önemli husus olduğuna inanıyorum. Biz politikaya karar vericiler daha çok sahada olacağız. Mesela siz bir teşvik alacaksınız, bu teşvik için birkaç yerden evrak toplamanız, bunları belli bir yere götürmeniz ve o işin sonucunu beklemeniz gerekiyor. Bir ay sonra size şunu söyleyebilirler, bir evrakınız eksik. Bir ayınız gitti burada. O evrakı tamamladıktan bir ay sonra bir evrak eksiğiniz daha çıkabilir. Dolayısıyla bütün teşvik mekanizmalarıyla alakalı illerde tek bir temas noktası oluşturmak çok önemli. Bunu önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğiz. Bu sayede müracaat edeceksiniz ama kurum kurum dolaşmanıza gerek kalmayacak, biz sizin işinizi takip edeceğiz, birçok yere başvurmanız gerekmeyecek. Yatırım ajansının işini kolaylaştıracak böyle bir yapı kurabiliriz." 

Akdağ, bu alanda ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile çalışılması gerektiğini belirterek, "Rolümüz burada ortaya konulan yol haritasına uyulmasını sağlamak, hızlı gitmek. Yani bugün oturduk, karar verdik, 100 meseleyi iyileştireceğiz dedik, eğer yıl sonunda 40 meseleyi iyileştirmişsek başarılı olamamışız demektir, 60'ını iyileştirmişsek epeyce bir şeyler yaptık, 80'ini gerçekleştirmişsek bravo, 90'ını yaptıysak harika. Bu şekilde sıkı takiple sektörle beraber bunu götüreceğiz." ifadelerini kullandı. 

Sağlık Bakanlığı döneminde vatandaşın ihtiyaç ve beklentisini odak noktasına koyarak başarıyı yakaladıklarını ifade eden Akdağ, aynısını yatırım ortamını iyileştirmede de sağlayacaklarını bildirdi. 

"OSB İLE İLİŞKİLİ MESLEK LİSELERİNİN SAYISINI ARTTIRACAĞIZ" 

Akdağ, Dünya Bankasının "2017 İş Yapma Kolaylığı" sıralamasında Türkiye'nin 69. sırada yer aldığının hatırlatılması üzerine, "Daha iyi bir sıraya yükselmek için genel ekonomide güven ortamı ve hukuki işlerliğinin çok büyük önemi var. 2017'nin artık yarısını geçtik, bu sene için hızla bir mesafe alırız diyemem ama gayret edeceğiz. 2018 ve 2019 için Türkiye'nin sıralamasını daha iyi bir noktaya getireceğimize inanıyorum.” diye konuştu. 

Türkiye'nin genç nüfusunun eğitim görürken iş yapma pratiğinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Akdağ, "Teorik eğitimleri çoğaltmak yerine işin pratiğini artırmamız lazım. Bunun için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Faruk Özlü ile görüştük. Özellikle OSB’lerin doğrudan öğrenci alacakları, yetiştirecekleri ve pratikte kullanabilecekleri OSB ile ilişkili meslek liselerinin sayısını arttıracağız." dedi. 

"OHAL, YATIRIMLARIN ÖNÜNDE ENGEL DEĞİL" 

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) oluşturduğu travmanın bütün yabancı yatırımcılara iyi anlatması gerektiğine işaret eden Akdağ, Türkiye'nin birlikte çalıştığı ülkelerin bazılarının kötü algı oluşturabilecek davranışlarda bulunduğunu, bunların bir kısmının sebebinin tamamen siyasi olduğunu ifade etti.

Akdağ, yabancı yatırımcılarla bir araya gelerek Türkiye'yi anlatacaklarını dile getirerek, "Türkiye'nin çok fazla avantajı var. Her şeye rağmen Türkiye'nin yatırım yapılabilecek ülkeler açısından geleceği parlak. Bizim yatırımdan maksadımız ülkemizde yeni istihdam alanları oluşturmak ve refahı artırmak. Türkiye yatırım için güvenli ve karlı bir ülke, bunu anlatmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. 

Bazı yatırımcıların olağanüstü hali (OHAL) yatırım ortamının iyileşmesinin önünde engel olarak görmelerini değerlendiren Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"OHAL'in yatırımcılar açısından olumsuz hiçbir tarafı yoktur. Herhangi bir yerli veya yabancı yatırımcının terörist unsurla bağı yoksa onlar için bir engel ifade etmiyor. Bu şekilde mağduriyet yaşadığını söyleyen varsa bize bildirsin. Bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaparız. OHAL yaklaşık 1 yıldır var. Bu sürede hangi uluslararası yatırımcı zarar görmüş? Örnek getirmek gerekiyor. 

OHAL, Türkiye'deki terör gruplarına karşı bir faaliyet. Ben bunu seçimler ve demokrasi için de söyledim daha önce. OHAL olmadan biz bu terör örgütleriyle seçime gitseydik çok daha büyük sıkıntı çekerdik. Acaba PKK'nın biraz daha baskın olduğu, belediyesine hakim olduğu bir Diyarbakır'da mı yatırım yaparsınız, yoksa şimdi mi yatırım yaparsınız? Ben şimdi yaparım. OHAL'in de bize kattığı güçle bu terör örgütlerinin sırtını yere getirmiş durumdayız. OHAL, terörü alt etmek için Türkiye'de var. Terörü iyice baskıladığımıza inandığımız anda OHAL'i hemen kaldıracağız. Bu ilanihaye devam ettireceğimiz bir şey değil.” 

Akdağ, Türkiye'nin her geçen gün daha güvenli olduğunu ve yatırım ortamını daha iyi hale getireceklerini belirterek, "Türkiye para kazanmak için iyi bir yer, bunu daha iyi bir hale getirmeye de kararlıyız." dedi.