TESK: Türkiye'de kriz yok talep darlığı var
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2008 16:12
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye'de kriz olmadığını, talep darlığının bulunduğunu belirtti.
Palandöken, Hatay'da Ottoman Palace Otel'de “AB Destekli Kadın Girişimciliğini Destekleme Projesi Komitesi” toplantısı öncesi yaptığı konuşmada, ülkede esnafın sorunlarının bir türlü bitmediğini söyledi.
TESK'in 20 milyon kayıtlı üyesi ile devasa bir konfederasyon olduğunu belirten Palandöken, “Siyasetin üzerinde bir kurumuz. Hiçbir partinin de temsilcisi değiliz” dedi.
Palandöken, Türkiye'de 20 milyon esnaf bulunduğunu, bunun da ülke nüfusunun 3'te 1'ine tekabül ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Esnaf ve sanatkarlar bu ailenin dirliğini, birliğini koruyan temel direğidir. Hiçbir zaman kurbanlık koyun gibi başı kesilip atılacak bir topluluk değildir. Buna rağmen esnafın sorunları bitmek bilmiyor. Yaşanan sorunların temeli ise zamanında müdahale edilmeyen ve durmadan eriyip giden toplumdur. Ülkede bir taraftan işsizlik, diğer taraftan da ekonomik şartlar sıkıştırırken, esnafa durmadan 'birleşin, değişin kümeleşin' deniliyor. Peki bizlere verdiniz de biz bütün bunları yapmadık mı? 1996 yılında gümrük birliğine girilmesi ile esnafın ne kadar güçlendiğini biliyoruz. Şimdi de AB normlarının ülkemizde uygulanmasını istiyoruz. Avrupalı nasıl esnafını koruyorsa biz de hükümetimizden o şekilde korunmak istiyoruz. Çünkü bizim değişim dönüşüm sürecinde desteğe ihtiyacımız var.”
Türkiye'de kriz değil talep darlığı olduğunu ve her kesim gibi esnaf kesiminin de bu sıkıntıyı çektiğini belirten Palandöken, “ABD'de mortgage krizi yaşanmış, bize ne ABD'deki mortgage krizinden? Biz ABD'den konut almadık ki kriz yaşayalım. Bizim krizle işimiz yok. 2001'de yaşadığımız krizden sonra tecrübe kazandık. Bu yüzden bankalarımızın temelleri sağlam atılmış. Gerçek şu ki, Türkiye'de kriz yok, sadece talep darlığı var. Bu talep darlığı da tüm kesimleri etkilediği gibi esnaf ve sanatkarları da olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu.
Palandöken, esnaf ve sanatkarlar olarak taleplerinin bulunduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Biz hükümetimizden olmayacak bir şey istemiyoruz. Bizler İngiltere, Almanya, Hollanda'da kısacası AB ülkelerinde esnaf nasıl korunuyorsa ülkemizdeki esnaf için bu koruma yöntemlerini istiyoruz. Halen perakende sektörünün yasası çıkartılamadı. Bu yasa nereye nasıl takılıyor bilmiyorum ama işi bakkal-market kavgasına dönüştürdüler. 150 milyar dolarlık pazar kuralsız olur mu? Bu yasaya ülkemizin ihtiyacı var.”
Bankalar Birliğinin kredi kartları uygulamasını yeniden belirlemesi gerektiğini anlatan Palandöken, “İnsanlarımıza dağıtılan milyonlarca kredi kartı, toplumun dengesini bozuyor. Eskiden bir beyaz eşya alındığında onun taksiti bitmeden başkası alınmazdı. Şimdi bu plastik kartlar sayesinde insanlar taksitlere boğuluyor. Bu da piyasada talep darlığına yol açıyor. Toplumda yapılan yanlışları düzeltmediğiniz sürece ileri gitmeniz imkansızlaşır. Bu yüzden Bankalar Birliği kredi kartlarını yeniden yapılandırmalı” dedi.
“KRİZİN UZUN SÜRMESİ BİZİ DAHA FAZLA ETKİLER”
AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin de, 2002 yılında Türkiye'nin ciddi sorunlarla boğuştuğunu dile getirerek, “Türkiye'de 2002 yılında hem siyasi hem de ekonomik istikrar yoktu. Ancak son 6 yıl içinde Türkiye'nin dengeleri hep iyi yönde seyretti. Bu ülkede makro ekonomik istikrarı sağlamadan mikro ekonomik istikrarı sağlamaya kalkarsanız, bu istikrar bir hafta 10 günden daha uzun sürmez. Bu nedenle makro ekonomik açılımların en iyi şekilde yapılması, istikrarın sürekliliği açısından gerekli” dedi.
Türkiye'de her yıl 700 bin gencin çalışma alanına dahil olduğunu kaydeden Ergin, şöyle devam etti:
“Eğer bugün ülkede işsizlik oranı aynı kalıyorsa belirli bir istihdam alanı yaratılıyor demektir. Ancak bugün yaşadığımız dünya büyük bir köy haline geldi. Artık ABD'de batan bankaya 'Bana ne' deme şansınız yok. Bütün finans sektörleri birbirlerini etkiliyor. Dolayısıyla krizden etkilenmemek söz konusu değil. Ancak bu krizin kaynağı Türkiye değildir. Türkiye'de tek partili bir iktidar olması bizim bu krizden en az düzeyde etkilenmemizi sağladı. Biz Küba değiliz, dışa açık bir ekonomiyiz. Bu nedenle krizin uzun sürmesi bizi daha da fazla etkiler.”
Hatay Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (HESOB) Başkanı Abdulkadir Teksöz de sorunları hakkında bilgi vererek, çözüm beklediklerini söyledi.
Düzenlenen toplantıya, MHP Hatay Milletvekili İzzettin Yılmaz, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, Antakya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Mehmet Ali Kuseyri ile 35 ilin oda başkanları ve davetliler katıldı.
TESK'in 20 milyon kayıtlı üyesi ile devasa bir konfederasyon olduğunu belirten Palandöken, “Siyasetin üzerinde bir kurumuz. Hiçbir partinin de temsilcisi değiliz” dedi.
Palandöken, Türkiye'de 20 milyon esnaf bulunduğunu, bunun da ülke nüfusunun 3'te 1'ine tekabül ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Esnaf ve sanatkarlar bu ailenin dirliğini, birliğini koruyan temel direğidir. Hiçbir zaman kurbanlık koyun gibi başı kesilip atılacak bir topluluk değildir. Buna rağmen esnafın sorunları bitmek bilmiyor. Yaşanan sorunların temeli ise zamanında müdahale edilmeyen ve durmadan eriyip giden toplumdur. Ülkede bir taraftan işsizlik, diğer taraftan da ekonomik şartlar sıkıştırırken, esnafa durmadan 'birleşin, değişin kümeleşin' deniliyor. Peki bizlere verdiniz de biz bütün bunları yapmadık mı? 1996 yılında gümrük birliğine girilmesi ile esnafın ne kadar güçlendiğini biliyoruz. Şimdi de AB normlarının ülkemizde uygulanmasını istiyoruz. Avrupalı nasıl esnafını koruyorsa biz de hükümetimizden o şekilde korunmak istiyoruz. Çünkü bizim değişim dönüşüm sürecinde desteğe ihtiyacımız var.”
Türkiye'de kriz değil talep darlığı olduğunu ve her kesim gibi esnaf kesiminin de bu sıkıntıyı çektiğini belirten Palandöken, “ABD'de mortgage krizi yaşanmış, bize ne ABD'deki mortgage krizinden? Biz ABD'den konut almadık ki kriz yaşayalım. Bizim krizle işimiz yok. 2001'de yaşadığımız krizden sonra tecrübe kazandık. Bu yüzden bankalarımızın temelleri sağlam atılmış. Gerçek şu ki, Türkiye'de kriz yok, sadece talep darlığı var. Bu talep darlığı da tüm kesimleri etkilediği gibi esnaf ve sanatkarları da olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu.
Palandöken, esnaf ve sanatkarlar olarak taleplerinin bulunduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Biz hükümetimizden olmayacak bir şey istemiyoruz. Bizler İngiltere, Almanya, Hollanda'da kısacası AB ülkelerinde esnaf nasıl korunuyorsa ülkemizdeki esnaf için bu koruma yöntemlerini istiyoruz. Halen perakende sektörünün yasası çıkartılamadı. Bu yasa nereye nasıl takılıyor bilmiyorum ama işi bakkal-market kavgasına dönüştürdüler. 150 milyar dolarlık pazar kuralsız olur mu? Bu yasaya ülkemizin ihtiyacı var.”
Bankalar Birliğinin kredi kartları uygulamasını yeniden belirlemesi gerektiğini anlatan Palandöken, “İnsanlarımıza dağıtılan milyonlarca kredi kartı, toplumun dengesini bozuyor. Eskiden bir beyaz eşya alındığında onun taksiti bitmeden başkası alınmazdı. Şimdi bu plastik kartlar sayesinde insanlar taksitlere boğuluyor. Bu da piyasada talep darlığına yol açıyor. Toplumda yapılan yanlışları düzeltmediğiniz sürece ileri gitmeniz imkansızlaşır. Bu yüzden Bankalar Birliği kredi kartlarını yeniden yapılandırmalı” dedi.
“KRİZİN UZUN SÜRMESİ BİZİ DAHA FAZLA ETKİLER”
AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin de, 2002 yılında Türkiye'nin ciddi sorunlarla boğuştuğunu dile getirerek, “Türkiye'de 2002 yılında hem siyasi hem de ekonomik istikrar yoktu. Ancak son 6 yıl içinde Türkiye'nin dengeleri hep iyi yönde seyretti. Bu ülkede makro ekonomik istikrarı sağlamadan mikro ekonomik istikrarı sağlamaya kalkarsanız, bu istikrar bir hafta 10 günden daha uzun sürmez. Bu nedenle makro ekonomik açılımların en iyi şekilde yapılması, istikrarın sürekliliği açısından gerekli” dedi.
Türkiye'de her yıl 700 bin gencin çalışma alanına dahil olduğunu kaydeden Ergin, şöyle devam etti:
“Eğer bugün ülkede işsizlik oranı aynı kalıyorsa belirli bir istihdam alanı yaratılıyor demektir. Ancak bugün yaşadığımız dünya büyük bir köy haline geldi. Artık ABD'de batan bankaya 'Bana ne' deme şansınız yok. Bütün finans sektörleri birbirlerini etkiliyor. Dolayısıyla krizden etkilenmemek söz konusu değil. Ancak bu krizin kaynağı Türkiye değildir. Türkiye'de tek partili bir iktidar olması bizim bu krizden en az düzeyde etkilenmemizi sağladı. Biz Küba değiliz, dışa açık bir ekonomiyiz. Bu nedenle krizin uzun sürmesi bizi daha da fazla etkiler.”
Hatay Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (HESOB) Başkanı Abdulkadir Teksöz de sorunları hakkında bilgi vererek, çözüm beklediklerini söyledi.
Düzenlenen toplantıya, MHP Hatay Milletvekili İzzettin Yılmaz, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, Antakya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Mehmet Ali Kuseyri ile 35 ilin oda başkanları ve davetliler katıldı.