Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en iyi üniversitelerinde ihtisas eğitimini tamamlamış akademisyenlerin de yer aldığı bir ekip tarafından kurulan Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü’ne tarihi Beykoz Kışlası ev sahipliği yapıyor. Enstitüde endüstriyel enzim ve hepatit B aşı üretimi, sıtma, Kırım Kongo ve parat hormon üretimi gibi alanlarda çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar hem tersine beyin göçü için önemli bir aşama niteliği taşıyor hem de sağlık alanında yapılan ithalatı azaltmaya yönelik ciddi bir kaynak oluşturmayı hedefliyor.
200 YILLIK BİNA
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Akça, tarihi Beykoz Kışlası’nın geçmişi ve günümüze kadarki süreciyle ilgili şunları söyledi: “Yaklaşık 1800’lü yılların başında III. Selim zamanında kurulan yapı bir dönem kolerahane olarak da hizmet vermiş. Şimdi ise modern zamanların moleküler tıp araştırmaları kurumu haline geldi. Burası Bahriyeli askerlerin inzibatlarının kışlasıydı. Uzun yıllar metruk halde kaldı. 2011 yılında Bezmiâlem için yer arayışına girdiğimiz sırada Vakıflar İkinci Bölge Müdürlüğümüz bu binayı gösterdi. Büyükşehir Belediyesi burayı restore ettirmiş, bir vakfa vermek üzereler. Hemen temas ettik ve burayı vakfımıza temin ettik. Restorasyon 2 yıl sürdü. Binanın 200 yıllık geçmişi bulunuyor, gelecek 200 yıl da ayakta kalacak bir bina yapmak istedik. Hedefimiz Bezmiâlem’in ya da toplumun günlük ihtiyaçlarını karşılamaktan öte, 30-50 yıl sonrasının Türkiye’sinin ihtiyacı olabilecek bilimsel çalışmaları burada yürütmek.”
300 MİLYON DOLAR
Ahmet Akça, Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsünün kadrosuna kazandırılan ilk Öğretim Üyesi Dr. Serdar Uysal’ın Harvard Üniversitesi’nden geldiğini belirterek, “Gelir gelmez dedi ki bize, ‘Ben enzim üretirim’. Biz restorasyona devam ederken, o bodrum katında laboratuvarını kurdu ve enzim üretti. Türkiye yılda 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithalatı yapıyor. Endüstriyel enzim, 300 milyon dolarlık bir pazara sahip ve Türkiye’de üretilmiyor. Ama artık Türkiye’de üretilmeye başlıyor” dedi.
ENDÜSTRİYEL ENZİM ÜRETİM AR-GE LABORATUVARI
ENDÜSTRİYEL enzim araştırmalarıyla ilgili bilgi veren Dr. Serdar Uysal, şu şekilde konuştu: “Araştırmaların iki yönü var. Bir tanesi, Türkiye gibi biyoteknolojide 25-30 yıl geriden gelen ülkelerde, yurtdışını yakalayabilmek adına, gelişmiş ülkelerin 8-10 yılda kat ettikleri yolu teknolojinin de ilerlemiş olmasıyla iki-üç yılda kat etmek ve patenti bitmiş ürünleri tersine mühendislikle yerel kaynaklarla yapmak. İkincisi, temel bilimlere ciddi yatırım yapıp 20 yıl sonrasının teknolojilerini inşa etmek. İki alanın birbirine paralel gitmesi ve bu iki alanı da besleyecek insan kaynağının güçlü bir şekilde yetiştirilmesine ihtiyacımız var. Bu enstitüde yapmak istediğimiz de bu.”
100 KİŞİLİK ARAŞTIRMA EKİBİ
ZAMANLA yaklaşık 100 kişilik akademik kadronun yer alacağı enstitüde ilk aşamada Harvard Üniversitesi ve ABD’de değişik üniversitelerde görev yapan 6 öğretim üyesi göreve başladı. Her öğretim üyesi ile birlikte çeşitli sayılarda doktoralı uzman, doktora ve yüksek lisans öğrencisi ve teknisyenin çalışacağını belirten Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ziya Doymaz, “Enstitünün araştırmacı öğretim üyesi ihtiyacı dünyanın saygın üniversitelerinden tersine beyin göçü yoluyla ülkeye kazandırılacak. Hâlâ öğretim üyesi alım sürecindeyiz” diye konuştu.