Neşe KARANFİL / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2016 00:01
Merkez Bankası, mart toplantısında başladığı indirim sürecine devam etti ve faiz koridorunun üst bandında 0.25 puanlık indirim yaptı. Piyasanın beklentileri dahilindeki indirimi temkinli bir adım olarak değerlendirildi.
MERKEZ Bankası beklentilere uygun olarak faiz koridorunun üst bandında 0.25 puanlık indirime gitti. Yüzde 9 olan faiz yüzde 8.75’e çekildi. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrası yapılan açıklamada, yakın dönemde yurt içindeki gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar olduğu belirtilerek, “Kurul, alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur” denildi.
Analistler MERKEZ Bankası’nın darbe girişimi öncesinde 0.50 puan beklenen indirimi 0.25’te tutmasını temkinli olarak değerlendirdi. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya başkanlığında toplanan PPK, faiz koridorunun üst bandı olan marjinal fonlama oranını yüzde 9’dan yüzde 8.75’e indirdi. Alt bandı yüzde 7.25’te sabit bıraktı. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını da yüzde 7.5’ta sabit bırakan PPK, borç verme faiz oranını ise 10.5’ten yüzde 10.25’e düşürdü. Bu karardan sonra faiz koridoru yüzde 7.25-8.75 aralığına daraltılmış oldu. Mart ayından itibaren atılan adımlarla faiz koridorunun üst bandı toplamda 200 baz puan indirim yapıldı.
TEDBİRLER ETKİLİYakın dönemde yurtiçi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşandığını ve alınan tedbirlerin oynaklığı sınırlandırdığına vurgu yapılan açıklamada, “Ayrıca, sıkı para politikası duruşu, temkinli makro ihtiyati politika çerçevesi ve 2015 Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılması ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır. Bu doğrultuda Kurul, para politikası etkinliğine sağladığı katkı da dikkate alınarak, sadeleşme yönünde ölçülü ve temkinli bir adım atılmasına karar vermiştir” denildi.ENFLASYONDA ARTIŞKurulun işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede enflasyonda belirgin bir artışın gözlenebileceğine dikkat çektiğinin belirtildiği açıklamada, “Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enflasyon görünümüne dair gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir” ifadelerine yer verildi.
TEDBİRLERE DEVAMMERKEZ Bankası’nın açıklamasının son kısmında gerekmesi halinde likidite tedbirlerine devam edileceği vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: “Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Bunun yanı sıra, piyasalardaki gelişmeler yakından takip edilerek gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir.”
MESAJ VERMEK İÇİN İNDİRDİPİYASADA faiz kararından sonra da Merkez Bankası’nın mesaj vermek için indirime gittiği yönünde yorumlar yapıldı. Karardan önce Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Reuters’a yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinde cesur adımlar atmaya devam etmesini beklediğini ancak hafta sonu gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonrası bankanın toplantısında cesur adımlar atmak konusunda tereddüt gösterirse de anlayışla karşılanacağını söyledi. HSBC Analisti İbrahim Aksoy da yayımladığı notta, enflasyon resmi olumlu değilken ve Türk Lirası cuma günü gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonrasında küresel algının olumlu devam etmesine rağmen zayıf seyrederken yapılan faiz indiriminin Merkez Bankası’nın açık bir şekilde tercihini büyümeden yana kullandığını gösterdiğini kaydetti. Aksoy, “Şu an için bir sorun olmasa da Merkez Bankası’nın faiz indirmek konusundaki kararlılığı ve özellikle politik risk algısının arttığı bir ortamda bunu yapması, küresel algının kısmi olarak da olsa kötüleşmesi durumunda liranın ilave değer kaybı baskısı altına girebileceğine işaret ediyor. Diğer bir ifadeyle politik risk algısının artmış olması ve artık lirayı koruyan kalkan olan gecelik borç verme faizinin 200 baz puan daha aşağıda olması liranın önümüzdeki dönemde baskı altında kalabileceği ihtimalini gösteriyor. Bu nedenle, bu iki kaygıdan dolayı,
döviz kurunda görülen düşüşler geçici olabilir” uyarısında bulundu.