Temizel'in gözünü kan mı bürümüştü?

Güncelleme Tarihi:

Temizelin gözünü kan mı bürümüştü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2002 00:00

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulup, tarihe karışan bankanın eski yöneticisi, karşısındaki bürokrata sitem ediyor:‘‘19 bankaya el konuldu. Şimdi bankaları 4-5 milyar dolarlık destekle kurtarmaya kalkıyorsunuz. Öncekilerin suçu neydi?’’Bürokrat şimdiki konjonktürün yeni çözüm olarak kurtarmayı gerektirdiğini anlatmaya çalışıyor. Eski banka yöneticisi devam ediyor:‘‘Kurtarmayı düşündüğünüz bankalar arasında sermaye yeterlilik rasyosu sıfırın altında olanlar var. Bu durum haksızlık yaratmayacak mı?’’Bürokrat yanıtlıyor:‘‘Geçmişte el konulan bankalar için yasal süreç neyse o işletilmiştir. Şimdi de bankalara sermaye desteği çok şeffaf yürüyecek.’’Eski banka yöneticisi, yanıtlardan tatmin olmayıp, bastırıyor:‘‘Bütün olay BDDK eski Başkanı Zekeriya Temizel'den kaynaklanıyordu. Temizel'in gözünü kan bürümüş gibiydi. Önüne geleni kesip biçiyordu.’’Bürokrat bu kez daha farklı bir savunmaya çekiliyor:‘‘Sözünü ettiğiniz dönemde ben BDDK'daydım. Hiç de gözümüzü kan bürümüş değildi. Bankacılık kuralları ve yasalar neyi gerektiriyorsa, o yapıldı.’’Bu kez ben Ceylan Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Zülküf Ceylan'la konuşuyorum. Ellerindeki Bank Kapital tarihe karıştı, bankadan sorumlu olan kardeşi Mahmut Ceylan da Kartal Cezaevi'nin sakinleri arasında.Zülküf Ceylan, kardeşinin mahkemeye çıkarılmamasından yakınıyor:‘‘Sayın Kemal Derviş de söyledi. Bir grubun kendi bankasından kredi kullanması suç değil. Biz paraları bankamızdan alıp dışarı götürmemişiz. Kredi alıp, yatırımlarda kullanmışız. Yani, ortada hortum olayı yok. Neden Mahmut hálá içerde yatıyor. Ödeme planına göre borcumuzu ödeyeceğiz.’’El konulan bankaların sahip ve yöneticileri kendilerine yapılanları ‘‘acımasız ve haksız’’ buluyor. Karar alanlar, gözaltına alanlar, kelepçe takanlar, yargılayanlar bunların ‘‘gerekliliğini’’ savunuyor.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer üç maddesini veto etmiş olsa da Devlet Bakanı Kemal Derviş ve ekibi, günahıyla sevabıyla geçmişe sünger çekip, bankacılıkta ‘‘beyaz sayfa’’ açma iddiasıyla karşımıza çıkıyor.20 milyar dolar gitti, 4-5 milyar dolar ‘‘beyaz sayfa’’ya yeter mi?Onlar iddialı, halk tereddütlü...Kavga ederim dolar yükselirBİZ liranın erimesi durduğu, hatta iş tersine döndüğü için seviniyoruz. İhracatçılar ise bu duruma bozuluyor.Nitekim ihracatçılar Washington'da TOBB, TÜSİAD, DEİK ve TİM'in kokteylinde Devlet Bakanı Kemal Derviş'i de sıkıştırdı. İhracatçılar, ‘‘Dolar daha ne kadar düşük kalacak? Zarar ediyoruz’’ diye yakındı. İhracatçılar arasında bu sohbetten türetilen şu diyalog dolaşıp duruyor:İHRACATÇI: Sayın Bakanım dolar daha ne kadar düşük kalacak?DERVİŞ: Zor olan doların dengeye oturmasıydı. Yükselmesi kolay. Bir kavga çıkarırım, dolar yükselir.Fıkra gibi, ama mesaj doğru. Şubat krizi MGK'daki kavgayla patlamadı mı?Ben olsam o yasayı hemen yayınlarımSERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Ali İhsan Karacan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in banka kurtarma yasasının üç maddesini veto etmesiyle ilgili ‘‘usul’’ tartışmalarını yersiz buluyor.Karacan, şöyle diyor: ‘‘Anayasa'nın 89. maddesi, veto edilen üç madde dışındakileri yayınlamaya izin veriyor. Veto edilenler, yasanın diğer maddeleriyle bağlantılı değil. Diğer maddelerin hemen yayınlanması lazım. TBMM veto edilen üç madde için ne yapacaksa yapsın. Diğerleri beklemesin.’’Karacan, veto edilen üç madde ile ilgili de şu yorumu yapıyor:‘‘Kamu bankalarının düzelmesi için ‘dokunulmazlık' diye anılan maddenin olması gerekiyor. O madde yanlış anlaşılıyor. Adamlar özel hukuk sorumluluğu çerçevesinde yine yargılanabilecek. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Sayıştay denetimi dışına çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Burada Cumhurbaşkanı veto kararında haklı.’’Karacan’ın görüşlerini değerlendirmekte yarar var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!