Güncelleme Tarihi:
Dedikodular ülkeye zarar veriyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Zekeriya Temizel, "Ortalık dalgalanıyor diye kesinlikle senaryolar yarıtmamak gerekiyor " dedi.
Temizel, Ankara'da temaslarda bulunan işsiz gazetecilerin kabulünün ardından, gazetecilerin ekonomik dalgalanmaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Zekeriya Temizel, "Oturup da şöyle oluyor, böyle oluyor şeklindeki dedikodular bu ülkeye zarar veriyor" dedi. Temizel, bunların kasıtlı yapıldığından da pek fazla kuşkusunun olmadığını belirterek, "Eğer birisi gerçekten bu konuda konuşuyorsa, mutlaka bir amacı vardır" diye konuştu.
"Kasıtlı senaryo üretenlere bir yaptırım söz konusu mu?" şeklindeki bir soruya da Temizel, "Gereken yapılacaktır" karşılığını verdi.
Fırtına kopmayacak bir ekonomi
Ekonominin cam fanusta korunan bir olay olmadığını ifade eden Temizel, her şeyin açık olacağını rüzgarın, fırtınanın olacağını ancak sonunda dayanıklı, sığlıktan kurtulacak, bir taş atıldığında fırtına kopmayacak bir ekonomi sağlanacağını söyledi.
Temizel, insanların birbirlerine güvenmek durumunda olduğunu, bunun başka çaresinin olmadığını ve dedikodudan kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Zekeriya Temizel, bankaların risk yönetimine ilişkin bir soruya karşılık da, bankaların belirli bir süreçte her türlü riski yönetebilen bir hale getirilmesinin sağlanmış olacağını vurguladı.
Temizel, banka birleşmelerine ilişkin olarak da, birleşen bankaların daha güçlü hale geleceğini söyledi. Türkiye'nin ciddi anlamda bir sistem değişikliği yaptığını anlatan Temizel, bankacılık sektöründe sistemin tıkır tıkır işlediğini ifade etti.
Türkiye'nin dalgalı kur sistemine geçtiğini hatırlatan Temizel, dalgalı kur sistemine geçerken böyle bir dalgalanmanın olması gerektiğini de söyledi.
Banka söylentileri ekonomiye ihanet
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Zekeriya Temizel, 3, 5, 6, 9, 10 gibi yeni banka söylentileri çıkarmanın ekonomiye ihanet olduğunu söyledi.
Temizel, "sistemin dışına çekilmesi gereken yeni kurumlar olmadan söylentileri kesinlikle bırakmak gerekir" dedi.
Zekeriya Temizel, Ankara'da temaslarda bulunan işsiz gazetecileri kabulünde yeni bazı bankalara daha el konulacağı yolundaki bir soruyu yanıtlarken, ülkeye bir yararı olmadığı için bu söylentileri bırakmak gerektiğini bildirdi. Ekonomik nedenlerle bir olay gerçekleşecekse zaten onun gereğinin yapılmakta ve yapılıyor olduğunu, bunu da toplumun zaten gördüğünü belirten Temizel, şunları söyledi:
"Ama olmayanın üzerine böylesine yarışa girmişcesine, 3, 5, 6, 9, 10 gibi söylentiler, açıkça söylemeliyim ülkeye ihanettir demiyorum ama ekonomiye ihanettir. Kasıtlıdır. Ve belki de kasıtlı davranan bazı grupların kendi içindeki çelişkidir. Böyle bir söylenti çıkarılamaz. Böyle bir olay olamaz. Çünkü artık herkes herşeyi biliyor. Kimse kimseden bir şey gizleyemiyor. Herhangi bir sorun artık Türkiye'de de dünyada da gizlenebilir olmaktan çıkmıştır. Bir finans sektöründe bir sorun çıktığı zaman bunu artık herkes görüyor.
Ekranlarında görüyor, EFT'sinde görüyor, görüyor da görüyor. Ama, geçici olarak bir kurumun yükümlülüklerini, özellikle de sistem değişikliği ile ilgili bir kaç saat geç geçiktirmesinden ötürü birisinin, bir kaç saat geç yerine getirmesinden küçük bir ödeme gecikmesi yaşarsa burada kriz var denemez. Yazık olur. Çok ayıp olur. Sistem açısından da kesinlikle yarar sağlamaz."
Tartışmalar bitmeli
Türkiye'nin bu tür tartışmaları bitirmesi gerektiğini belirten Temizel, her olayda dalgalanmalar olabileceğini ve bu da zaten Türkiye'nin bildiğini ifade etti. Temizel, İhlas Finans Kurumu'yla ilgili olayın böyle olması gerektiğini neredeyse bütün Türkiye'nin bildiğini kaydetti.
Olayın toplumun içinde geliştiğini ve belli bir süre sonra o kurumun kapısında yığılmaların başladığına dikkat çeken Temizel, bu durumda kurumu sistemin içinde bırakmanın sisteme ciddi anlamda zarar verdiğini ve bu noktada da denetim kurumlarının onu sistemin dışına çıkardıklarını anlattı.
Temizel, "sistemin dışına çekilmesi gereken bazı kurumlar söz konusu olursa onu zaten kamuoyu bilir. Ama bunlar söz konusu olmadan bu söylentileri kesinlikle bırakmak gerekir" dedi.
Manzara insanın yüreğini parçalıyor
Şu an karşılaşılan manzaraları, "hayatta kesinlikle karşılaşmak istemediğim manzalar" diye niteleyen Temizel, içinde bulunulan manzaraların insanın yüreğini parçaladığını bildirdi. Gerçekten böyle bir durum yaşandığını belirten Temizel, "buna çok dolaylı olarak neden olabilmiş olmak bile - ki öyle değil -, gerçekten vicdanen insanı çok rahatsız ediyor" dedi.
Daha sonra BDDK'nın çalışmaları hakkında bilgi veren Temizel, burada özellikle İhlas Finans Kurumu'na el konulmadığını, faaliyetinin durdurulduğuna işaret etti.
Kurul'un çalışmalarını anlatırken, kesinlikle bir baskı görmediğini yineleyen Temizel, şöyle konuştu: "Sizi temin ederim elimizde eğer bir yasa var ise ki var, bu yasayı uyguladığımız zaman karşımıza çıkan insanlar bu yasanın uygulanmasını yer de yarılsa gök de delinse engelleyemez.
Bizi engelleyen tek baskı var. O da zaman faktörü. Şu kurumun elinde 81'e ulaşan finans kurumlarını denetleyecek sayıda insanımız yok. Bunu beş ay içinde yetiştirmemiz de beklenemez.
Dolayısıyla, elinde çok sınırlı sayıdaki insanla bu uygulamaların üstüne gidiyorsunuz ve üstelik hukuk uyguluyorsunuz. Çok dikkatli karar vermek durumundasınız. Çünkü bu uygulamaların karşısında insan unsuru var. Dolayısıyla belirli bir gecikmeyi de göze alıp onu yasaya uygun sonuçlandırmak gerekiyor. İnsan ve zaman tek baskı unsuru. Bu konuda gereken sabrı toplum, gereken titizliği de denetim yerine getirecek."
Etibank'la ilgili süreç hızlı işliyor
Temizel, Etibank'ın Fon'a devredilmesinden sonra bu kurumla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verirken de şu anda banka yönetim kurulu ile grup arasında görüşmeler ve depo kararı alma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Sürecin neredeyse satış noktasına geldiğini ve çok hızlı işlediğini belirten Temizel, hiç kimsenin buralara bir baskı oluşturamayacağını kaydetti.
Zekeriya Temizel, BDDK olarak Etibank'ın diğer iştiraklerindeki hisse durumu nedeniyle o iştiraklerde yönetim haklarının da olmadığına dikkat çekti.
Temizel, şöyle devam etti: "Bundan sonra ne olacak? Şu önümüzdeki bir iki hafta içinde bu grubun ödeme kapasitesini ortaya koyup koymayacağına bağlıdır. Bu ekonomik bir olaydır. Bununla ilgili söylüyorum.
Bu grubun bu konudaki ödemeyle ilgili planının kabul edilmesiyle beraber somut nitelik kazanır. Bunu görmek gerekiyor. Bu görüldüğü andan itibaren ondan sonra bununla ilgili çözümler çok net olarak söylenebilir. Ama şu aşamada herhangi bir şey söyleme olanağı yok."
Temizel işsiz gazetecilerin sorunlarının aslında gazeteciler tarafından kendisine sunulan içi boş 212 sayılı yasanın içinin doldurulmasıyla çözülebileceğini ifade ederek, "bu yasanın içi boş olduğu sürece ne BDDK, ne de başka bir güç bu sorunu çzözemez" dedi.
Zekeriya Temizel, BDDK Başkanı olarak elinden gelen herhangi bir şey olabilirse yapabileceğini belirtirken, gazetecilere de , "bu konudaki uğraşınızı kesinlikle bırakmayacaksınız. O kadar kolay elde edilemiyor haklar" dedi.
Seçim kampanyası
Temizel, çıkışta bir gazetecinin, seçim kampanyasını bir işadamının finanse ettiğine ilişkin iddiaları sorması üzerine de, bunlara aslında yanıt vermek istemediğini belirtirken, "zaten yazılan olayları gördüğünüz zaman sizin bunu kendiliğinden ortaya çıkarmanız lazım. Bu olayın yanıtı net bir şekilde ortada. İnanılmaz bir şey.
Her türlü giderimi özel giderlerim hariç parti karşıladı, doğrudan İl Başkanlığı karşıladı. Ne paraya elim dokundu, falan... Kaldı ki öyle bir parayı o süre içerisinde saymak da mümkün değildir. Türkiye kampanyasında bile öyle harcamalarda bulunulmaz ama, olay iftira boyutuna ulaştığı zaman farketmiyor" diye konuştu.
Bankacılarla toplantı
Zekeriya Temizel, "ortalık yangın yeri. Bu konuda rahatlatıcı bir şey söylemek ister misiniz?" şeklindeki soruya ise, hükümetin bankacılarla bugün yapacağı toplantıyı kasdederek, "bununla ilgili açıklamalar bugün yapılacak. Çalışmalar sonuçlandığı zaman açıklama yapılacak" yanıtını verirken, toplantının gündemi hakkındaki soruları "bilmiyorum" diye yanıtladı.