Güncelleme Tarihi:
1980’den itibaren birlikte ticaret yapmaya başlayan Nevzat Serin ve Ayhan Batur’un, 1997’de özelleştirilmiş Acıpayam Yem’i satın almalarıyla başlayan sanayici girişimcilikleri, Denizli, Burdur, Muğla ve Antalya’ya bağlı 200’ye yakın köye de yeni kapılar açtı. Yaklaşık 20 bin müstahsili ‘temiz ve sağlıklı süt üretimi’ için örgütleyen ikilinin, yem ve süt ürünleri üreteten fabrikaları 2008’de 135 milyon lira ciro yaptı. Krize rağmen 2009’da 160 milyon lira ciro bekleyen Aynes GIda Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Aynes Gıda), son olarak 10 milyon euro’luk yatırımla sütün besin değerini daha fazla koruyan Laktenzo teknolojisini de fabrikaya ekledi. Aynes Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Serin şöyle başlıyor anlatmaya:
Memur olamadım
“Aslen Aksaraylıyım. 12 Eylül 1980 darbesiyle memur olma ihtimalim ortadan kalktı. Çünkü Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü öğrencisiyken siyasete fazlaca girmiştim ve beni memurluğa almadılar. Ben de 29 yıldır ortağım olan Ayhan Batur kardeşimle 1980’de ticrete başladım. Ticaretimiz inşaat malzemeleri ticaretiydi ve yakın zamana kadar bu işimiz de devam etti. Süt işine girişimiz ise 1997’de oldu. O tarihte Acıpayam’da devletten özelleşmiş olan bir yem fabrikasını satın aldık.”
Acıpayam Yem’i aldıktan sonra, bilmedikleri bir işe girmelerine rağmen kendilerini geliştirdiklerini anlatan Nevzat Serin şöyle devam ediyor: “Yemi nasıl satarız diye batkık ki kanatlı sektörü var bir de büyükbaşlara yem üretmek var. Yem fabrikası küçüktü, 25 kişi çalııyordu ama farklı yemler üretebilecek bir mekanik gücü de vardı. Ortağımla büyükbaş hayvanlara dönük yem üretme kararı aldık. Önce yem için teknoloji ve kapasite yatırımı yaptık. 2004’e geldiğimizde yem için yaklaşık 7 milyon euro’luk yatırım yapmıştık ki şu anda saatte 60 ton yem üretebiliyoruz. Yem hem et hem de süt hayvancılığı için en önemli konudur. O dönemde günde 12-13 ton süt işleyebilen bir de peynir, yoğurt tesisi kurduk.”
Süt, peynir, yoğurt ayran
Zamanla süt ürünleri işleme tesisine daha çok yatırım yaptıklarını anlatan Nevzat Serin, “Hem kapasite hem de yeni teknoloji için yatırımlar yaptık. 2008’deki son yatırımımızla birlikte yaklaşık 40 milyon liralık bir yatırımı da tamamlamış olduk. 2009’da da 7 milyon Euro’luk laktenzo teknolojisi yatırımını tamamladık. Sütün kalitesini bozmadan işlemek için böyle bir yatırım gerekliydi. Şu anda süte dayalı tüm gıda çeşitlerini üretir hale gelmiş durumdayız. Ancak en önemli yatırım, bizce ‘sahaya’ yatırımdı. Çünkü süt hammaddedir ve onu da köylüler üretir. Dolayısıyla süt temiz ve kaliteli değilse ürettiğiniz üründe sıkıntı olur.”
‘Sadece sütten’ diye yola çıkıp alım garantisi verdik
2001 yılından itibaren ‘sadece sütten’ sloganıyla temiz, sağlıklı ve besin değeri yüksek süt elde etmek için köylere dönük yatırıma başladıklarını anlatan Nevzat Serin şöyle konuşuyor: “Sütü köylüden alırken ilk başta sütün içinde her şey vardı. Bunu önlemek için mücadeleye giriştik. Sahaya yatırıma başladık. Bize ‘boşuna yatırım yapıyorsunuz’ diyenler de çok oldu ama devam ettik. Çünkü biz de aslında çocukluğumuzdan beri hayvancılık yapan ailelerden geliyorduk ve neyin aksadığını çok iyi biliyorduk. ‘Ya sütü temizleriz ya da bu işi bırakırız’ dedik. Acıpayam, Burdur, Denizli, Muğla, Antalya köylerine yayıldık. 200’ye yakın köy ve 20 bine yakın müstahsille iş yapıyoruz. 250 kilometrelik bir yarı çap içinde günde 350 ton, istediğimiz kalitede süt toplayabiliyoruz.”
1970’lerin kooperatifleri canlandı, yenilerini kurduk
AYNES Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Serin, köylerdeki altyapı yatırımlarının sürekliliğini sağlamak için de şöyle bir yöntem izlediklerini anlatıyor: “Köylüye ‘size yem veririz, sütünüzü de alırız’ dedik. Süt alma garantisi verince yemi de satabildik. Ancak en önemlisi de biz kooperatifçiliği yeniden canlandırdık. 1970’lerde kurulmuş ve atıl duruma düşmüş onlarca kooperatif canlandı. Ayrıca bir köyden 7 müstahsil bulunca hemen tüm kuruluş masraflarını üstlenip onlara bir kooperatif kurduk. Böylece daha örgütlü bir üretim organizasyonu ortaya çıktı. Burdur Hıfzıssıhha da destekledi ve süt için standartları belirledik, müstahsillerin uymasını sağladık. Başta ‘bu işlerle boşuna uğraşıyorsunuz’ diyen firmalar da şimdi bizi takip ediyor. ‘Sadece sütten’ sloganımızdan rahatsız olanlar olmuştu. ‘Biz başka şey mi kullanıyoruz’ diyenler olmuştu. Biz üretimde katkı kullanmıyoruz ama yasalara yönetmeliklere uygun kullananlara da lafımız yok. Ürünümüz kalitesiyle, markasıyla, yerine oturuyor ve hızla büyümeye devam ediyoruz. 560 personelimiz var. 82’si yemde çalışır. Kapasitemiz günlük 800 ton süt işlemeye müsait ama biz şu anda günde 400 ton işliyoruz. Peynir, yoğurt-ayran ve süt ürünleri grubunda tüm ürünleri üretiyoruz. 2007 ciromuz 110 milyon liraydı, 2008 135 milyon lira oldu. Bu yıl 160 milyon liranın üzerinde bekliyoruz. Bu yıl ihracata da başladık. Irak’a ayda 300 bin liralık ürün gönderiyoruz. Şubatta Güney Afrika’ya da gideceğiz.”