Güncelleme Tarihi:
Keşçi, giyim sanayinin 9 aylık değerlendirme raporunu, bir basın toplantısıyla açıkladı. Güngör Keşçi, yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre hazırgiyim ihracatının yüzde 2.2 artarak 5 milyar 722 milyon dolara ve tekstil ihracatının yüzde 4.3 artarak 1 milyar 938 milyon dolara yükseldiğini söyledi.
Güngör Keşçi, Türkiye'nin, Avrupa Birliği (AB) hazırgiyim tedarikçileri arasında ikinciliği ve tekstilde birinciliği koruduğunu bildirdi.
Dünyadaki gelişmelere de değinen Keşçi, dünyanın en düşük işçilik maliyetine sahip 71 ülkenin, Türkiye'nin en büyük pazarları AB ile ABD pazarlarına ihracatta çok büyük avantaj elde ettiğini kaydederek, "Bu, Türkiye'nin yakın gelecekte uluslalarası pazarlarda milyarlarca dolarlık pazar kayıplarına uğrayacağını göstermektedir" dedi.
"Girişimci ruhu kayboluyor"
Keşçi, sanayi sektörlerinin sorunlarına ve hazırgiyimin tehlikeli geleceğine karşı duyarsız kalındığını savunarak, şunları söyledi:
"Bu durum, girişimci ruhun kaybolmasına ve Türkiye'de insanları, bırakın yeni yatırım yapmaya, mevcut yatırımlarını tasfiye etmeye yöneltmektedir. İhracat yıllardan beri 26 milyar dolarda çakılıp kalmıştır. İhracatı da artıracak bir tedbir olan, istihdam üzerindeki çok yüksek vergi ve sigorta yükünü azaltmayı, hükümet bir türlü gerçekleştiremiyor."
İşçilik maliyeti üzerindeki devlet kesintilerinin OECD ortalamasının yüzde 14.9 olmasına karşın, Türkiye'de yüzde 49'u bulduğunu belirten Keşçi, sanayi üzerindeki devletin ağır yükünün insanları kayıtsız ekonomiye ittiğini vurguladı.
Güngör Keşçi, ihracatın sıçraması, istihdam ve üretim artışı için alınması gerekli önlemleri sıralarken de, popülist ve gündelik devlet yönetimi yaklaşımının bırakılmasını istedi.
ABD ile serbest ticaret anlaşması imzalanmasını, ek vergilerin yinelenmemesini talep eden Keşçi, "Ücretler üzerindeki muhtasar vergi, SSK primlerinde ve diğer vergilerde, 2000 yılı enflasyonundaki iyileşme oranı kadar indirim yapılmalı" dedi, Keşçi, bir soru üzerine, İstanbul Sanayi Odası ile birlikte hazırlanan "Sosyal Sorumluluk Projesi"ni yakında uygulamaya koyacaklarını bildirdi.
"Bugünün modası bankaları hortumlamak"
TGSD Başkan Yardımcısı Umut Oran da konuşmasında, 20 yıl önce hazırgiyim ve tekstil sektörü teşvik edilerken, bugün kendi kaderine bırakıldığını belirterek, Ankara'nın gündeminde reel ekonomi yerine, sanal ekonominin yer aldığını ileri sürdü. Sektörün son 20 yılda ihracatını 100 milyon dolardan 11 milyar dolara çıkardığına işaret eden Oran, "Bugün alınteri ve el emeği ile istihdam ve sanayi yaratmak yerine, devleti kazıklamak, bankaları hortumlamak, devlet ihalelerine peşkeş çekmek moda" görüşünü dile getirdi.
Umut Oran, sektörde koordinasyonu sağlamak için Tekstil Bakanlığı kurulmasını önerisini tekrarladı. TGSD Üyesi Erol Serdar da, işçilik maliyeti üzerindeki devlet kesintilerinin 2001 sonuna kadar yüzde 49'dan yüzde 23'e indirilmesini önerdi. Serdar, böylece ülkenin rekabet gücünün artacağını ve kısa zamanda ihracatın 30 milyar doları geçeceğini savundu.
İhracat 7 milyar 661 milyon dolara ulaştı
Tekstil ve hazırgiyim sektörü, yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artışla toplam 7 milyar 661 milyon 170 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nin (TGSD) raporuna göre, hazırgiyim sektörü 9 aylık dönemde 5 milyar 722 milyon 599 dolarlık ihracatla toplam ihracatta yüzde 28.5, tekstil sektörü de 1 milyar 938 milyon 571 dolarlık ihracatla toplam ihracatta yüzde 9.6 oranında pay aldı. Geçen yılın aynı döneminde, 5 milyar 601 milyon 377 dolarlık hazırgiyim ihracatı ve 1 milyar 858 milyon 612 bin dolarlık tekstil ihracatı yapılmıştı.
1999 yılında imalat sanayinde SSK kayıtlı çalışan 2 milyon 93 bin 199 kişinin toplamı içinde tekstil ve hazırgiyim işçileri yüzde 30.60 ile önemli bir pay alıyor. Tekstil ve hazırgiyimde uluslararası alandaki gelişmelere de yer verilen rapora göre, Rusya Federasyonunun bavul ticaret hacminde yüzde 11.8'lik bir büyüme gerçekleşti.