Tekstil, bıçak sırtında yürüyor 1 milyon işçiye yol görünüyor

Güncelleme Tarihi:

Tekstil, bıçak sırtında yürüyor 1 milyon işçiye yol görünüyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2008 00:00

CNN Türk ve Hürriyet’in birlikte hazırladığı ’Hazır Giyimin Yol Haritası’ programında 60 milyar YTL’lik tekstil sektörünün temsilcileri ihracatta yüzde 17’lik düşüşle savaşmaya çalışırken, hükümetten istihdam ve nakit akışına yönelik destek istedi. Sektör temsilcileri, 1 milyon işçiyle vedalaşmak zorunda kalabilecekleri uyarısı yapıyor.

TÜRKİYE’de 2.5 milyon kişiye istihdam sağlayan hazır giyim sektörü küresel krizin etkilerini hissetmeye başladı. İhracatta yüzde 17’ye varan düşüşler gözlenen sektör hükümetin tekstil eylem planını da tatminkar bulmadı. Haziranda üretimin yüzde 18 azaldığı sektör şimdi hükümetten özellikle istihdama ve nakit akışına yönelik destek istiyor. CNN Türk ve Hürriyet’in birlikte hazırladığı "Hazır Giyimin Yol Haritası" programında temsilciler, "Gerekli olan bu destek verilirse tekstil otomotivi sollayıp yeniden ihracat şampiyonu olur" diyor. Ebru Baki’nin hazırladığı, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nden Ayşegül Akyarlı Güven’in sorularıyla katkıda bulunduğu programa konuk olan İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, DESA Deri Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet ve Park Bravo Group Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Özçoban "Gerekli desteğin gelmesi durmunda krizde en hızlı ayağa kalkacak sektör tekstil" mesajı verdi.

İhracat düşüyor

2008 yılının ocak-ekim döneminde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı bir yıl önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3.3 artarak 13.6 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Ancak, yıla iyi başlayan sektörde ihracat haziran ayından itibaren yavaşlamaya başladı. Hazirandan ekim ayı sonuna kadar, ihracatta yüzde 6-17 düşüş görüldü. İhracattaki bu olumsuz tablo 2008 mayıs ayından itibaren daralan sektörde üretime de yansıdı. Haziran ayında yüzde 18’e yakın daralan üretim eylül ayında da yüzde 16 düşüş gösterdi. Krizden önce 1.15 YTL’ye kadar inen dolar kurundan şikayet eden sektör, bugün ise daha ciddi bir krizle karşı karşıya. Sektör de bu nedenle hükümete ’bize destek verin bu krizi avantaja çevirelim’ diye sesleniyor. Kriz döneminde istihdamın 500 bin kişi azaldığı sektörün önlem alınmaması durumunda 1 milyon çalışanından vazgeçmek zorunda kalabileceği uyarısı yapılıyor.

Tekstilci hep ağlıyor

Haziran itibariyle ihracatta dördüncü sırada olduklarını hatırlatan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, "Dışarıdan ’tekstilciler sürekli ağlıyor’ gibi bir algı var. Ağlıyoruz ama biz istediklerimizi hiç alamadık ki. İstihdamın ilacı bu sektör. Geçtiğimiz ay yüzde 17 eksi çıkan ihracat kurların da etkisiyle bugün yüzde 25 düşüşü gördü. Ancak sektörün önü açılır ve sıkıntısı olmazsa ihracatta yeniden birinci sıraya yerleşiriz. Çünkü bu dönemde en hızlı ayağa kalkacak olan sektör Hazır Giyim olur" diyor.

Tek başlı ekonomi

Sektörde nakit akışı döndürememek gibi bir sıkıntı yaşandığını vurgulayan Tanrıverdi, şunları söyledi: "Bankaların kesinlikle rahatlatılması lazım. İşlem maliyetlerinin düşmesi gerekiyor. Ekonomi yönetiminde de kargaşa var. Ekonomi yönetiminin tek başlı olması büyük önem taşıyor. Hükümetin açıklayacağı paketin de tüm kararları içermesi gerekiyor. Kriz şu an reel sektörün krizi. Bizim bankalarımız sağlam. Ama reel sektör çok büyük etki alırsa, bu durumda kriz bir finans krizine de dönüşebilir."

Kontrolsüz ticaret bu noktaya getirdi

TEKSTİL sektörünün ekonomik etkilerinin yanısıra sosyasl boyutunun da önemine dikkat çeken TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş, şunları söyledi: "Sektörün tarladaki pamuktan nihai ürüne kadar 2.5 - 3 milyonluk nüfusu besleyen bir ekonomik büyüklüğü var. Katma değeri üreten bir pozisyonu var. Eğer ülkeler değerlerine sahip çıkarsa, sahip çıkamayanlara oranla daha güçlü olurlar. Krizi bu boyutlara getiren kontrolsüz ve ölçüsüz serbest ticaret oldu. Kaynak yok deniyor. Ama şu anda kamu kaynakları özel sektörden daha kuvvetli. Merkez Bankası politikaları enflasyon hedefli. Ama talep daraldığı için fiyatlar düşüyor. Enflasyon korkusu bir kenara atılmalı. Reel sektörü rahatlatacak politikalar hayata geçmeli. Çünkü likit sıkıntısı var. Oysa kredi risk dönüşünde en az riski biz taşıyoruz. Yapılacak olan herşeyin zamanında ve hızla yapılması lazım."

Daralan piyasalara satış şekli değişecek

ALIŞVERİŞ merkezlerindeki sorunun kiracılar ile birlikte çözülmesi gerektiğini ifade eden DESA yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet, şöyle konuştu "Dünyada gayrimenkul kiraları giderek düşüyor. Türkiye’de de doğruyu perakendeci ile yatırımcının birlikte bulması gerekiyor. Alıcının nazlı olduğu noktada değeri düşmüş bir yatırımda alışveriş merkezi yatırımcısı ile bir noktada birleşmek gerekiyor. Önümüzdeki zor zamanı aşacağız. İhracatta daralan bir piyasa söz konusu. En korkutucu ve gelir gider dengesini en fazla etkileyecek faktörlerden biri bu. Daralan piyasalara satış şekillerimiz değişecek. Riski minimize eden bir alıcı portresi var. Ama bence Türkiye tasarruf yapılmaması gereken bir dönemde. Tasarruf çok kazanınca yapılır."

Türkler güç birleştirirse satın alımlar yapabilir

KÜRESEL krizde tsunaminin ön dalgalarını yaşadığımızı ifade eden Park Bravo Yönetim Kurulu Kamil Özçoban, şöyle konuştu: "Para piyasalarındaki çöküş talebi daraltır. Tüketici kendini savunmaya geçer. Taleplerini erteler ve işler ’dur bakalım’ sürecine girer. Biz gelir ve gider dengesizliğini aşmaya çalışıyoruz. Kasım ayında başlayan indirim, talebi artırdı. Kár etmeyi düşünmüyoruz. Sistem durmuş vaziyette. Bütün hükümetler birşeyler yapıyor. Çin bile piyasalara 580 milyar dolar verdi. Türkiye’de de makinaların kapanmaması lazım. Alışveriş maerkezleri pastayı büyüttü. Ama yüksek kiralı yerlere gireren yanlış yaptık. 21’inci yüzyılda moda baronları bitecek."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!