Güncelleme Tarihi:
TAKVİYE gıda alanında faaliyet gösteren EasyVit, çocuklar için geliştirilen balık yağını 2017’de piyasaya sundu. Markanın hikayesi şirketin 3 ortağının aynı dönemlerde çocuk sahibi olması ile başladı. Çocuklar için tadı, kokusu kötü olmayan ürün araştırılırken Norveç’teki ‘concordix teknolojisi’ keşfedildi. Ortaklar kolları sıvadı, teknolojinin haklarını alarak bir Türk markası yarattı. Bu teknolojiyle ürün çiğnenebilir jel haline gelince ilgi çekti.
TEK YETKİLİ OLDU
Çocukluk arkadaşları ve ortakları Gürkan Necipoğlu ve Serkan Necipoğlu ile uzun süredir gıda sektöründe olduklarını belirten EasyVit Yönetici Ortağı Mehmet Erden Kutsal ile girişim öykülerini konuştuk. Ortakları ile aynı dönemde çocuk sahibi olduklarını ve bu dönemde çocuklara özel takviye gıdalarını özellikle mercek altına aldıklarını söyleyen Kutsal, “Balık yağı çocuklar için önemli bir takviye. Ancak tadı kokusu çoğu zaman aileleri zorlar. Bu konuyu araştırırken Norveç’teki concordix teknolojisi ile karşılaştık. Yağ ve suyu homojen karıştıran, kötü tat ve kokuyu maskeleyen teknoloji ilgimizi çekince kullanım haklarını aldık ve ülkemizdeki tek yetkili olduk” diye konuştu.
MARKALAŞMA VURGUSU
Teknolojiye ulaştıktan sonra markalaşma çalışmalarına odaklandıklarını belirten Kutsal, “Aslında ülke olarak birçok iş kolunda markalaşma işine konsantre olmamız gerek. En önemli eksiğimiz bu. Türkiye’de ve globalde marka olmak için ya teknoloji geliştireceksiniz, ya da olan teknolojiyi bulup alacaksınız. Biz teknolojiyi aldık. Üretimimiz Norveç’te, diğer süreçler Türkiye’den yönetiliyor. Yurtdışında olan markayı alıp getirmek yerine markayı yaratmak bize daha çok keyif veriyor” dedi.
ÜRÜN SAYISI ARTTI
Yolun başındayken yılda 15-20 bin kutu ürettiklerini belirten Mehmet Erden Kutsal, 2020’de yaklaşık 700 bin kutuya ulaştıklarını dile getirdi. 2021 yılında üretimde yüzde 20 artış öngördüklerini ifade eden Kutsal, EasyFishoil markası ile ürün çeşitliliği de sağladıklarını, çocuklar için 4 farklı ürünleri olduğunu söyledi. Kutsal, yetişkinler için ürünleri olsa da odak noktalarının çocuklar olduğunu ifade etti.
HEDEF 30 ÜLKEDE OLMAK
“Son birkaç yılın pazar rakamlarına baktığımız zaman büyümemizi çok net bir şekilde görebiliyoruz” diyen Kutsal şunları söyledi: “Pazar payımız 2018’de yüzde 6 düzeyindeyken, 2019’da yüzde 21, 2020’de ise yüzde 35’e yükseldi. Son 2 yılda satışları yüzde 1000 artırarak kolay gerçekleştirilemeyecek bir işe imza atmış olduk. Yine son 2 yılda EasyFishoil ile birlikte Türkiye çocuk balık yağı pazarı yaklaşık yüzde 70’lık bir büyüme yaşadı.” Global bir marka olma hedefiyle çalışmalara devam ettiklerini belirten Kutsal, Hollanda ile başlayan yurtdışına açılma süresinde Kanada, Çin ve Azerbaycan ile görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Kutsal,
5 yılda 30 ülkede olmayı hedeflediklerini ekledi.
GELECEĞİ PARLAK
Takviye gıda sektörünün büyüklüğü hakkında bilgi veren Mehmet Erden Kutsal “Dünyada balık yağı sektörü, 44.154 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Bu büyüklüğün de 4.6 milyar doları takviye edici gıdalar pazarını oluşturuyor. Türkiye’de de 640 milyon doları bulan pazarın 210 milyon doları gıda takviyesi ve vitaminlerden geliyor. Dolayısıyla her yıl büyüyen bir pazar görüyoruz. Özellikle pandemiyle birlikte insanlar bağışıklık gibi konulardan yola çıkarak gıda takviyelerine yöneldi. Geleceği parlak olan bu pazar büyüyerek ülke ekonomisine katma değer oluşturacak” dedi.
MADAGASKAR’A BAKLAVA YOLLUYOR
PANDEMİ dolayısıyla Türkiye’yi ziyaret edemeyen turistler baklava ve Türk lokumu hasretlerini giderebilmek için online siparişe yöneldi. Geleneksel lezzetlere olan talebin günden güne artığını belirten, “Madagaskar’dan da, Yeni Zelanda’dan da sipariş alıyoruz” diyen Hafız Mustafa 1864’ün Yönetim Kurulu Başkanı Avni Ongurlar, “Bugün geldiğimiz noktada dünyanın dört bir yanından talep görüyoruz. Dünyanın en kuzeyinde olan Grönland’dan en güneyinde olan Madagaskar’a kadar ürün gönderimlerimiz mevcut” şeklinde konuştu. Dünyanın hemen hemen her yerine ulaşabildiklerini belirten Avni Ongurlar, “Sipariş listelerinde ismini bile duymadığımız Afrika açıklarında bir adayla bile karşılaştığımız oluyor. Fransa’ya 20 saat, diğer Avrupa ülkelerine ve ABD’nin doğu eyaletlerine (New York, Washington vb.) 1 ya da 2 iş günü içinde ulaşım sağlarken, Afrika, Uzakdoğu gibi uzak destinasyonlarına 3 iş gününde ürün gönderebiliyoruz” diye konuştu. Gönderim yaptıkları en uzak ülkeyi paylaşan Ongurlar, “Porto Riko, Yeni Zelanda, Madagaskar, Filipinler, Tazmanya, Dominik Cumhuriyeti yüzlerce paket ürün gönderdiğimiz ülkeler arasında yer alıyor. Ancak bugüne kadar en uzak ve en ilginç ülkeye gönderimimiz Mauritius’a oldu. Mauritius Hint Okyanusu’nun ortasında Afrika açıklarında bir ada ülkesi. 3 iş gününde oraya da ürünümüzü gönderebildik” ifadelerini kullandı. Avni Ongurlar, yurtdışına aylık 3 bin paket yolladıklarını ifade etti.
KÜÇÜK İŞLETMELERDE SİBER SALDIRI RİSKİ
Siber güvenlik önlemleri konusunda güçlü bir düzeyde olmayan KOBİ’ler, hackerlerin hedef tahtasına kolayca yerleşiyor. Bir yılda gerçekleşen siber saldırıların yüzde 43’ünün küçük işletmeleri hedeflediğine ancak bu işletmelerden yalnızca yüzde 14’ünün kendini savunmaya hazır olduğuna dikkat çeken Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, siber altyapılarını güçlendirmek isteyen KOBİ’ler için 5 temel siber güvenlik önerisi paylaştı. İşte öneriler:
Güvenlik duvarına sahip olduğunuzdan emin olun. Güvenlik duvarı, veriler ve suçlular arasında engel görevi görüyor.
Sahip olduğunuz varlıklarınızı koruyun. Kritik verilerin nerede bulunduğu hakkında bilgi sahibi olunması ve ekstra güvenlik önlemleri uygulaması önemli. Tüm sistemleri, ağları, verileri ve doğru yedeklemelerden kurtarma yeteneklerini kapsayan bir acil durum planı yapmak en güçlü yol haritası olacaktır.
Kötü amaçlı yazılımlara karşı savunmaya hazır olun. Güçlü bir kötü amaçlı yazılımdan koruma çözümü, cihazların güvenliği için tehditleri engelleme ve işaretleme söz konusu olduğunda çok yararlı oluyor.
Yetkiyi konrol edin, önemli verilerinize erişim ihtiyacı olmayanlara ekstra izin vermeyin.
Çok faktörlü bir kimlik doğrulama (MFA) kullanın. Başarılı bir kimlik ihlalinin arkasındaki neden, kendini bu işe adamış bir saldırgan veya dikkatsiz bir çalışan olabilir. MFA sayesinde hesapları veya cihazları korumak için ek koruma katmanları eklenebiliyor.