Güncelleme Tarihi:
SAHA İstanbul açıklamasına göre, SAHA İstanbul, üye firmalarına yönelik Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı hakkında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıya sanayicilerin ilgisi yoğun oldu.
Programın açılış konuşmasını yapan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, SAHA İstanbul’un 25 farklı ilden 413 üyesi ile yerlileştirme faaliyetlerine devam ettiklerini belirtti.
SAHA İstanbul’un görevlerinin başında özel sektör ve kamu kurumları arasındaki doğal süreçleri işletmek olduğunu aktaran Haluk Bayraktar, "Üyelerimiz ile tedarik kurumları arasında ara yüz görevi görüyoruz.Yaşadıkları problemlerin çözümlerinde adeta bir katalizör gibi çalışıyoruz. Hiçbir zaman onların tepesinde bir karar alıcı durumunda değiliz. Tüm süreçlerin doğal haliyle etkin ve verimli ilerlemesine odaklanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Savunma sanayisinde çok büyük atılımlar ve yatırımlar yapıldığına dikkati çeken Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
"Önemli olan bu başarıların sürdürülebilir kılınması. Savunma ekosistemine baktığımızda ana platformlar bazında çok önemli gelişmeler var. Milli gemilerden milli İHA’lara, SIHA’lara, milli eğitim uçaklarına kadar şu anda hepsini sayamadığımız ana platformlarda pek çok başarı örnekleri var. Ancak alt sistemlere indiğimizde, bileşen ve malzeme bazında hala ciddi ihtiyaçlarımız mevcut. Ürün ağacının tüm katmanlarını kapsayan hatta üretim makinaları, test cihazları vb. imalat altyapısına ilişkin çözümleri bağımlılık oluşturmadan geliştirip üreteceğimiz yol haritalarını belirleyip uygulamamız lazım."
Bayraktar, savunma ekosisteminde sektörel derinliğin oluşturulmasında özel firmaların sisteme dahil edilmesinde SAHA İstanbul gibi STK’ların kilit rol oynadığını dile getirdi. Konuşmasının sonunda SAHA İstanbul tarafından organize edilen SAHA EXPO Savunma Havacılık Uzay Sanayi Fuarı’nın 25-28 Mart 2020 tarihleri arasında gerçekleştirileceğini anımsatan Bayraktar, savunma ve havacılık sektöründe yerli ve yabancı çok önemli platform üreticileri ile alt sistem, komponent ve parça üreticilerinin bir araya geleceği sanayi ihtisas fuarı konseptindeki sistemin içinde olan ve olmak isteyen girişimcileri ve KOBİ’leri SAHA EXPO’ya katılmaya davet etti.
"SAVUNMA SANAYİSİNDE YÜZDE 20’LERDEN YÜZDE 68’LERE ULAŞMIŞ BİR YERLİLİK ORANIMIZ VAR"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın detaylarını anlattı. Milli teknoloji hamlesi ile Türkiye’de çok büyük bir teknoloji ekosisteminin hayat geçirildiğine dikkati çeken Kacır, "1500’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi, 150 binin üzerinde Ar-Ge çalışanı, 84 Teknopark’ı, 5 bin 400’den fazla teknoloji şirketi, 30 binden fazla tamamlanan 9 binin üzerinde devam eden Ar-Ge projesi ve yıllık 5 milyar dolarlık yüksek teknoloji ihracatı ile Türkiye, çok güçlü teknoloji ekosistemine sahip." ifadelerini kullandı. Bu programla ilk kez Ar-Ge ve yatırım teşviklerim tek pencereden yöneteceklerini bildiren Kacır, odak sektörlerde yayınladıkları öncelikli ürün listelerine yönelik projelerde, girişimcilerin Ar-Ge’den yatırıma ve üretime tüm süreçleri öngörebilecekleri bir model ile destek mekanizmalarının çalışacağını belirtti.
Kacır, firmaların bu program kapsamında stratejik yatırım teşviklerinden yararlanabileceklerini dile getirerek, 50 milyon TL’nin üstündeki projelerin ise bu program kapsamında kamuoyunda "Süper Teşvik" olarak bilinen proje bazlı yatırım teşviklerinden yararlanabileceğini vurguladı. Milli teknoloji hamlesi hazırlanırken Türkiye’nin avantajlarının, sahip olduğu potansiyelin fırsatların ve risklerin detaylı bir şekilde analiz edildiğinin altını çizen Fatih Kacır, başkalarının planlarını taklit etmek yerine kendi yol haritalarını hazırladıklarını kaydetti. Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinde öncelikli hedefinin ülkemizin tam bağımsızlığı için stratejik önem taşıyan ürünlerin, yerli ve milli olarak geliştirilmesi ve üretilmesi olduğunu belirten Kacır, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Tam bağımsızlıktan bahsettiğimizde savunma sanayi ilk sırada geliyor. Savunma sanayi deyince de SAHA İstanbul ve SAHA İstanbul üyelerinin başarısı aklımıza geliyor. Savunma sanayisinde yüzde 20’lerden yüzde 68’lere ulaşmış bir yerlilik oranımız var. Bugünkü dünyada sadece savunma sanayi ile tam bağımsızlıktan söz etmek mümkün değil. Sağlık teknolojilerinden enerji, gıda, finans teknolojilerine kadar teknolojinin bütün alanlarında kritik bileşenleri, yerli ve milli olarak üretmeden, ekonomide tam bağımsızlıktan bahsetmek mümkün değil."
Kacır, SAHA İstanbul üyelerinin de içinde bulunduğu firmaların firmalardaki mühendislerin, teknisyenlerin bütün çalışanların ve binlerce insanın ortak katkısıyla milli teknoloji hamlesinde bugüne kadar çok büyük başarılar elde ettiklerini aktardı. Bu başarılar sayesinde Türkiye adına önemli sonuçlar elde ettiklerini dile getiren Kacır, "Barış Pınarı Harekatı’nı bütün dünyayı şaşırtacak bir başarı hikayesiyle gerçekleştirmiş olduk. Hem sahada kazandık hem de sahadaki başarı sayesinde masada kazandık." ifadelerini kullandı.
Tam bağımsız Türkiye için teknoloji tekellerine karşı tedbirlerini sıklaştıracaklarını vurgulayan Kacır, "Küresel teknoloji tekellerinin bize ve bizim gibi ülkelere yönelik ne düzeyde tehditler oluşturabildiğinin farkındayız. İnşaallah bunlara yönelik tedbirlerimizi sıklaştıracak mümkün olanlarına yerli alternatifler getireceğiz. Yerli ürün alternatiflerini kısa dönemde ortaya çıkaramayacak olduklarımıza da alternatif yöntemler, yollar uyguluyor olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
İHA’LAR EN GÜZEL ÖRNEK
Türkiye’nin başlattığı tersine beyin göçü programına da değinen Kacır, lider araştırmacılar için Türkiye'yi cazibe merkezi haline getireceklerini kaydetti. Stratejik alanlardaki yerlileştirme çalışmalarında dünyadaki paradigma kırılmalarının doğru analiz edilmesinin başarıdaki önemine de değinen Kacır, şu ifadeleri kulllandı:
"En iyi örneklerden bir tanesi İHA’lar. Dünyada yaygınlaşırken eş zamanlı olarak İHA’ların Türkiye’de de yerli kaynaklarımızla geliştirilmesi bir başarı hikayesi. Paradigmanın kırıldığı noktada doğru zamanda doğru adımı attığımızda nasıl bir başarı yakaladığımızı görmüş olduk. Bu aslında sivil sektörlerde de çok farklı değil. Çok hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümün bizatihi kendisi bizim gibi bir kaç adım geriden gelen ülkeler için fırsatlar yaratıyor"
Kacır, Otomobil dünyasında da hızlı bir değişim yaşandığına dikkati çekti. Bu dönemin Türkiye’nin yerli otomobil markasını yaratmasında fırsatlar sunduğunu belirten Kacır, yerli otomobilin üretiminde son aşamaya gelindiğini anlattı. Kacır, "Önümüzdeki ay içerisinde Cumhurbaşkanımız yerli otomobilin ön prototipini kullanmış olacak." ifadelerini kullandı.