Tek haneli faiz tarihi fırsat yaratıyor, mali disiplin oy artırıyor

Güncelleme Tarihi:

Tek haneli faiz tarihi fırsat yaratıyor, mali disiplin oy artırıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2010 00:00

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “Tek haneli faizin Türkiye için tarihi fırsat” olduğunu belirterek, “Bu trendi sürdürmeye çalışıyoruz. Böylece reel sektör daha düşük maliyetle borçlanıp, yatırımlarını yapabiliyor” dedi. Yılmaz, İsveç Merkez Bankası Başkanı’nın verdiği bir makaleye gönderme yaparak, “Mali disiplin, uzun vadede oyları artırıyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, faizlerin tek hanede seyretmesinin Türkiye için tarihi fırsat yarattığını belirterek, “Bizim hedefimiz enflasyonu kontrol altında tutup, tek haneli faizin devamını sağlamak. Bu ortam, reel sektörün borçlanma maliyetini düşürüyor, yatırımlarının önünü açıyor” dedi. Politik soruları yanıtlamamaya özen gösteren Yılmaz, İsveç Merkez Bankası Başkanı’nın (Philipp Hildebrant) kendisine verdiği bir makaleye dayanarak, “Mali disiplin güven sağlıyor. Orta ve uzun vadede oyları artırdığı görülüyor” mesajı verdi.
Son derece sağlıklı
Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Erdem Başçı, İbrahim Turhan, Burhan Göklemez, Mehmet Yörükoğlu, Para Politikası Kurulu Üyeleri Abdullah Yavaş ve Turalay Kenç’le birlikte son para politikası raporuna dönük soruları yanıtladı. Yılmaz, “İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı ‘En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu’ raporu, borçlanma maliyetlerinin düşüşü, şirketlerin krize rağmen kârlılıklarını koruduğunu ortaya koydu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu son derece sağlıklı bir sonuç. Enflasyon düştü. Faiz tek hanede seyrediyor. Hedefimiz tek haneli faiz düzeyinin kalıcılığını sağlamak. Tabi bu enflasyonun kontrol altında tutulmasıyla olur. Tek haneli faiz, Türkiye için tarihi fırsattır.”
Dışardaki para
Yılmaz, “İSO’nun ‘500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ araştırması, şirketlerin 2009’da borç kapatma çabası içinde olduklarını, yeni borçlanma yapmadıklarını gösteriyor” hatırlatması üzerine, “2009 yılında böyle bir izlenimi biz de edindik. Ancak, 2010’da şirketler yeni krediler kullanmaya başladı. Bunu görebiliyoruz” dedi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turan da, şu saptamayı yaptı: “Aslında Türkiye’de yerleşiklerin paralarını Türkiye’ye getirip borç ödemesinden çok, o parayı dışarıda kullandıklarını görüyoruz. Dışarıdaki paralarıyla dış borçların ödenmesi söz konusu oldu.”
Dış etken sorunu
Yılmaz, ihracatçılardan yükselen “Kurlar düşük kalıyor, biz darbe yiyoruz” şikayetlerini şöyle değerlendirdi: “Şu anda ihracatçının en büyük sorunu, dışardaki talebin daralması. Avrupa ülkelerinin yaşadığı ekonomik sorunları hepimiz biliyoruz. Orada talep daralmışken, biz içerde ne kadar çaba harcasak da, oradaki talebi canlandıramayız. Çünkü şu anda Avrupa’daki müşteri ihraç malının fiyatına bakmıyor. Harcamasını zaten kısmak zorunda kalmış durumda.”
Hava daha olumlu
Yılmaz, Avrupa’da havanın bir ay öncesine oranla daha olumlu olduğuna dikkat çekerek, şu yorumu yaptı: “En azından ortaya bankaları değerlendiren bir stres testi çıktı. Belirsizlik hâlâ sürüyor olsa da, stres testinin biraz olumlu etkisi görüldü. Tabi, sonuçlar netleşince durumu daha iyi görmek mümkün olacak. Biz, ikinci bir ‘dip’ olasılığını çok yüksek görmüyoruz.”

Haberin Devamı

Faizle yatırımın önünü açmak vatandaşa yansır

Haberin Devamı

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “Enflasyonun kontrol altında tutulması, faizlerin tek hanede tutulması, sizin açınızdan başarı. Bunun vatandaşa yansıması ne olacak? İyileşmeyi nasıl hissedecek?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Enflasyonu kontrol altında tutmak. Tek hanede seyreden enflasyonu kontrol altında tutup, buna uyumlu şekilde faizleri de tek hanede tutarsak, yatırım ortamını rahatlatmış oluruz. İşadamları yeni yatırım yaptıkça, istihdam artar. Bizim vatandaşa sağlayabileceğimiz fayda böyle ortaya çıkar.”

Türkiye’ye para girişi var gücünden henüz emin değiliz

DURMUŞ Yılmaz, Türkiye’ye son dönemlerde dışardan para girişi olduğunu ifade ederek, “Para piyasalarındaki günlük işlem hacmi 5-6 milyar dolar dolayında seyrediyor. Son dönemlerde net para girişi olduğunu görüyoruz. Ancak, bunun gücünden henüz emin değiliz” dedi. Yılmaz, “Güçten neyi kastediyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Kimi gün net para girişi 250 milyon dolar oluyor, kimi gün ekside kalıyor. Güçlü girişten kastımız, istikrarlı para girişi olup olmadığıdır. Bundan henüz emin değiliz.”

Haberin Devamı

Dövizdeki munzam karşılık artışı normalleşme adımı

MERKEZ Bankası, dün döviz tevdiat hesaplarının munzam karşılığını yüzde 9.5’ten yüzde 10’a yükseltti. Bu kararla birlikte piyasadan 719.6 milyon dolar döviz likiditesinin çekilmesi gündeme geldi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, bu adımı şöyle yorumladı: “Döviz tevdiat hesaplarındaki munzam karşılık oranı yüzde 11 düzeyindeydi. Piyasayı rahatlamak için oranı indirmiştik. Şimdi normalleşme adımı olarak yükseltiyoruz. Yani, yüzde 11’e kadar yolumuz var. Son adımla birlikte yüzde 10’a çıktık..”

Çanakkale Uşak ve Isparta’da nakit para deposu kurulacak

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, yaptıkları inceleme sonucu belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda Çanakkale, Uşak ve Isparta’da Ziraat Bankası nezdinde “para deposu” kuracaklarını söyledi. Yılmaz, “O kentlerdeki bankalar parayı o depoda tutabilecekler. İhtiyaç olduğunda daha kısa sürede kullanma şansına sahip olabilecekler” dedi.

Haberin Devamı

İki referandum arasında piyasada ne fark var

DURMUŞ Yılmaz, “Türkiye, 2007 yılı Ekim ayında bir referandum yaşadı. Şimdi de siyasi liderler meydanlarda referandum turunda. İki referandumu karşılaştırırsak, hangibi piyasayı daha çok etkiledi?” sorusunu, “Önceki referandumdaki kur düzeyine bakın, kararı siz verin” diye yanıtladı. Yılmaz, ısrar üzerine, “Siyaset elbette piyasalar üzerinde etkili oluyor” dedi. Yılmaz’ın önerisi üzerine 2007’deki dolar kuruna baktık. 2007 başında 1.42 lira olan doların, yıl sonunda 1.15 liraya kadar indiğini gördük.

İşimizi doğru yapar, not kuruluşlarını utandırırız

DURMUŞ Yılmaz, “Uluslararası reyting kuruluşlarının Türkiye’nin notunu gerektiği düzeyde artırmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine şunları anlattı: “Biz her yıl IMF-Dünya Bankası toplantıları için ABD’ye gittiğimizde bir günümüzü reyting kuruluşlarıyla görüşmeye ayırırız. Onlara yaptıklarımızı, ekonomimizin durumunu anlatırız. Ondan sonrası onlara kalmış. Biz özel olarak, ‘Notumuzu artırın’ gibi bir istekte bulunmayız. İşimizi yapıp, doğru adımları atıp, onları utandırmayı tercih ederiz.”

Haberin Devamı

Hindistan altını pahalı aldı ama vatandaşı yine sevindi

DURMUŞ Yılmaz, bir soru üzerine altın fiyatlarının enflasyona bağlı olarak bir süre daha yüksek seyretmesinin beklendiğini belirtti. Yılmaz, yanındaki yardımcısı Erdem Başçı’ya dönerek, Hindistan’ın IMF altınlarını alımıyla ilgili anısını aktarmasını istedi. Başçı, şunları anlattı: “Hindistan, IMF’den altın alma konusunu çok önceden gündemine almış, anlaşma ıyapmıştı. IMF, altın satışını fiyatların yüksek olduğu dönemde gerçekleştirdi. Yani, Hindistan altını pahalı almış oldu. Bir toplantıda Hindistan Merkez Bankası Başkanı’na, ‘IMF altınını pahalı alınca vatandaşlarınız tepki göstermedi mi?’ diye soruldu. Onun yanıtı, ‘Aksine, altın almamızdan gurur duydular’ şeklinde oldu.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!