Güncelleme Tarihi:
Prof. Muhammed Yunus’un Bangladeş’teki 42 yoksul kadına cebinden verdiği borçla başladı Grameen Bankasının kuruluş öyküsü. Bugün 175 ülkede, 135 milyon yoksul kadına ulaşan sistemin Türkiye’de uygulanmasına ise Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Prof. Aziz Akgül öncülük etti.
‘Eksik etek; saçı uzun aklı kısa; elinin hamuruyla her işe karışma; sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme’ anlayışının yaygın olduğu bir toplumda koca izni olmadan sokağa çıkamayan kadınlara inanmak, bir sözlerine kredi vermek… Türkiye Grameen Mikro Kredi Programı, 2003 yılında ilk olarak Diyarbakır’da başladı. 2008 yılına kadar 10 bin kadına 12 milyon kredi dağıtıldı. Hem de tek bir sözleriyle… Canını dişine takan kadın, kredisini son kuruşuna kadar ödedi. Kredi dönüş oranı yüzde 100 oldu.
10 ayda 14 bin kadın!
Türkiye Grameen Mikro Kredi Programı, en büyük atağını ise kriz döneminde yaptı. 5 yılda 10 bin kadının yoksulluktan kurtulması için ‘can suyu kredisi’ verilmişti. Oysa krizin başlangıcından bugüne, yani 10 ayda, 15 bin kadına 18 milyon TL kredi dağıtıldı. Hem de ne bordro, ne kefil, ne teminat istendi. Kredi geri dönüş oranının yüzde 100 olduğunu açıklayan Aziz Akgül, “Bazen ödemelerde aksamalar olabiliyor ama bu ya hastalıktan ya da işlerin aksamasından kaynaklanıyor. Ancak sonuçta bugüne kadar batan tek bir kredimiz olmadı. Biz kadınlara güveniyoruz; güvenimizi hiç boşa çıkarmadılar” diyor.
Nasıl kredi alınır?
Aysel ALP YAZIYOR |
Örneğin Diyarbakır’dan Filiz Aksoy, 6. yılında 8 bin liralık kredi almaya hak kazanmış. Mikro krediyle açtığı dikiş atölyesini her yıl büyüten Aksoy’un bugün sanayi tipi 3 tane makinesi bulunuyor. Yanında 3 kadına daha istihdam sağlıyor. Aylık net kazancı ise bin lirayı aşıyor…
Kredinin sadece kadınlara verildiğini vurgulayan Akgül, “Bir erkek bize geldiğinde, annen, eşin ya da kız kardeşin var mı, diye soruyoruz. Onlardan biriyle bize başvurmasını istiyoruz. Özetle erkeğe değil, kadına kredi veriyoruz” diyor.
Bahtışen, Mihrican, Dilek, Ayten…. Diyarbakır, Batman, Ankara, Yozgat, Eskişehir, Gaziantep… Mikro Kredi Programının 44 şubesine başvurup, öncelikle kendilerinin ve çocuklarının kaderini değiştirmiş kadınlar. Tam tamına 25 bin kadın, aileleriyle 150 bin kişi… Kimi kuaför, kimi dikiş nakış ötölyesiaçmış, kimi sebze meyve tezgahı; kimi inek almış kimi topraksız sera kurmuş… Elde ettiği mikro kazançlarla yoksulluk setini aşmaya çalışmış; işsiz kocasına iş vermiş; komşusunu iş sahibi yapmış; çocuklarını dershaneye göndermiş bugün doktor, mühendis anası olmuş…
Bu bir fırsat!
Dünün yoksul, çaresiz, umutsuz kadınları; yarınlara güvenle bakar olmuş. Belki bugün kendilerinin ama aslında bir toplumun kaderini değiştirdiklerinin farkındalar veya değiller… Ama onlara bu fırsatın sunulmasını sağlayan Aziz Akgül, “Kayıtlarımızda bizden kredi alan ve borcunu son kuruşuna kadar ödeyen 25 bin kadın bulunuyor. Bunlardan bir kısmı 6 yıldır bizden kredi kullanıyor ve her yıl işlerini daha da büyütüyor. Artık bu kadınları farklı bir kategoride değerlendirmek gerekir. Örneğin KOSGEB, KAGİDER gibi kuruluşlar portföyümüzdeki bu girişimci kadınları artık başka bir boyuta taşımalılar. Bu sadece onlar için değil, bu toplum için büyük fırsattır” diyor.
Sizin de şubeniz olsun!
Daha fazla sayıda kadına ulaşmak için şube sayısını artırmak istediklerini belirten Akgül, halen 44 olan şube sayına yakında 4 şubenin daha ekleneceğini açıklıyor. Ancak İstanbul, İzmir gibi illerde henüz şube açamadıkları için üzüntüsünü dile getiriyor. Hüsnü Özyeğin, Nihat Özdemir, Turgay Ciner, Eyüp Cenap Gülpınar gibi isimlerin birer şube ile sisteme destek verdiklerini belirten Akgül, Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye’de yoksulluğu bitirmek için herkesi bu sisteme destek vermeye çağırıyor.
Denetleniyor!
Her yıl hesapların uluslar arası bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlendiğini ve raporlarının da yayınlandığını belirten Akgül, “Ben başta olmak üzere yönetim kurulu ve mütevelli heyetten hiç kimse hiçbir ücret almıyoruz. Bu işin bana yaşattığı manevi haz, vicdani huzur her şeye değer” diyor.
Karşılıksız yardım yanlış!
Çalışabilir durumdaki milyonlarca insanın devlet yardımlarından yararlandığını anımsattığımız Akgül, ekonomik faaliyette bulunma potansiyeli olanlara hibe yardım yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Hibe yardımların insan onurunu rencide ettiğini belirten Akgül, hibe yardımların çalışamayacak durumda bulunan yaşlı, özürlü ve hastalarla sınırlandırılması gerektiğini söylüyor.
Türkiye Grameen Mikrokredi Programı wab sitesi: www.tgmp.net