Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs dünya genelinde milyonlarca kişiyi hasta edip can almanın yanı sıra küresel ekonomiye de darbe vurdu. Birçok sektör pandemi kaynaklı olumsuzlukların altında ezilirken en çok konuşulan başlıklardan biri de çip sıkıntısı oldu. Otomobillerden cep telefonlarına, bilgisayarlardan elektrikli ev aletlerine her şeyde bulunan mikroçiplerin üretimindeki yetersizlikler hem üreticileri hem de tüketicileri etkiledi. Bu süreçte pandemi kadar çip üreticilerinin durumu da önemli bir faktör. Wall Street Journal'ın bu konuyu mercek altına alan haberinde özellikle bir şirket öne çıkıyor.
Taiwan Semiconductor Manufacturing Co.'nun (Tayvan Yarı İletken İmalat Şirketi ya da kısaca TSMC) sektörü tamamen kontrol altında tutan dev konumu, dünya genelini etkileyen olumsuzlukları beraberinde getiriyor.
Zira TSMC dijital aletlerde kullanılan ileri seviye çiplerin neredeyse tamamını ve basit çiplerin büyük bir kısmını tek başına üretiyor. Üstelik TSMC, Apple ya da Qualcomm gibi teknoloji devlerine de üretim desteği veriyor ve dünya üzerinde TSMC'nin çiplerini kullanan milyarlarca ürün var. Bir başka deyişle bu haberi okumakta olduğunuz akıllı telefonunuz veya bilgisayarınız ya da kullanmakta olduğunuz otomobiliniz aracılığıyla siz de bir TSMC müşterisisiniz.
DÜNYANIN EN DEĞERLİ 11'İNCİ ŞİRKETİ
Özellikle son birkaç yılda hızla büyüyen ve hem sektörde hem de küresel ekonomide önemli söz sahiplerinden biri haline gelen TSMC, halihazırda 550 milyar dolar civarındaki piyasa değeri ile dünyanın en değerli 11'inci şirketi.
Çip kullanan ürünlerin ve sektörlerin sayısı arttıkça TSMC'nin müşterilerinin sayısı da artıyor. Sorun şu ki TSMC'nin bu kadar talebin altından kalkacak gücü yok. Nitekim bu durum pandemi sırasındaki küresel çip sıkıntısı sayesinde çok net bir biçimde ortaya çıktı.
Dahası analistlere göre TSMC'nin açığını başka bir üreticinin doldurması da çok zor çünkü çip üretimi çok büyük sermaye yatırımları gerektiren bir sektör. Diğer yandan şirketin ABD ile Çin arasındaki sorun alanlarından biri olan Tayvan'da bulunması da meselenin bir diğer boyutu.
ORTADOĞU'NUN PETROLÜ GİBİ
Wall Street Journal, bu durumu dünyanın geçmişte Ortadoğu'nun petrol kaynaklarına duyduğu bağımlılığa benzetiyor. Adada yaşanan en ufak bir istikrarsızlık, birçok sektörde dalgalanmaya yol açıyor. Yarı iletken piyasasıyla ilgili araştırmalara odaklı bir Tayvanlı şirket olan TrendForce'un verilerine göre, TSMC ve diğer küçük Tayvanlı üreticiler, bu yılın ilk çeyreğinde dünya genelinde taşeron çip imalatından elde edilen gelirde yüzde 65'lik pay sahibi. TSMC'nin dünya genelindeki payı ise yüzde 56 civarında. Tayvan'ın çiplerine bu kadar bağımlı olmak küresel ekonomiye bir tehdit oluşturuyor.
New York Borsası'nda işlem gören bir şirket olan TSMC, geçen yılı 45,5 milyar dolar gelir ve 17,6 milyar dolar kârla kapattı.
Araştırma şirketi Capital Economics'in analizine göre, şirketin teknolojisi o kadar gelişmiş ki transistörleri insan saçının telinin binde 1'inden daha ince olan çiplerin yüzde 92'sini TSMC üretiyor. Geri kalan yüzde 8'lik üretimi ise Samsung Elektronik karşılıyor. Bu da her yıl TSMC'nin 1,4 milyar akıllı telefon işlemcisi ürettiği anlamına geliyor.
Diğer yandan danışmanlık şirketi IHS Markit'in verilerine göre ise otomobil üreticilerinin kullandığı daha az gelişmiş çiplerin yüzde 60'ı da yine TSMC'nin fabrikalarından çıkıyor. TSMC ise bu çiplerin pazarındaki payının yüzde 35 civarında olduğunu duyurdu. Şirket sözcüsü Nina Kao, dünyanın TSMC'ye çok fazla bel bağlamış olduğu fikrine karşı çıkarak yarı üretkenlerin tedarik zincirinde birçok farklı uzmanlaşma alanı olduğuna vurgu yaptı.
BIDEN 50 MİLYAR DOLAR AYIRDI
ABD, Avrupa ve Çin, Tayvan'ın çiplerine bağımlılıktan kurtulmaya çalışıyor. ABD, Intel, Nvidia ve Qualcomm gibi devlerle çip tasarımında ve fikri mülkiyette halen dünya lideri olsa da üretimde sadece yüzde 12'lik paya sahip. Boston Consulting Group'un verilerine göre bu oran 1990 yılında yüze 37'ydi.
Bu durum ABD Başkanı Joe Biden'ın da gündeminde. Biden'ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı altyapı planında yerli çip üretimine 50 milyar dolarlık destek bütçesi ayrıldı. Çin de yarı iletken üretiminde bağımsızlık sağlanmasını, ulusal stratejik planının en önemli başlıklarından biri olarak belirledi. Avrupa Birliği'nin 150 milyar dolarlık dijital sektörler programı kapsamında da 2030 yılı itibarıyla dünyadaki yeni nesil çiplerin en az yüzde 20'sinin AB tarafından üretilmesi hedefleniyor.
INTEL CEO'SUNU KOLTUĞUNDAN ETTİ
Intel, mart ayında bir açıklama yaparak ABD'de iki yeni çip fabrikası kurulması için 20 milyar dolarlık yatırım yapılacağını duyurdu. Bu açıklamadan üç ay önce dönemin CEO'su Bob Swan özel bir jetle Tayvan'a giderek TSMC'yle bir kısım yeni nesil çipin üretimi için müzakerelerde bulunmuştu.
Görüşmenin detayları hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar Wall Street Journal'a söz konusu iş birliğinin değerinin milyarlarca dolar olabileceğini söyledi. TSMC'nin yöneticileri yardım etmeye hazırdı ancak taraflar fiyatta anlaşamadı. Gazeteye konuşan kaynak görüşmelerin halen sona ermediğini de sözlerine ekledi.
Ancak Intel, ocak ayında Swan'ın görevine son verdi. Burada şirketin TSMC'ye çok fazla bağımlı olmasında Swan'ın oynadığı rol de etkili oldu. Günümüzde Intel'in piyasa değeri 225 milyar dolar civarında yani TSMC'nin yarısından bile daha az.
ABD VE ALMANYA'DAKİ OTOMOTİVCİLER BASKI YAPIYOR
Tayvanlı şirket fabrikalarını kapatmak zorunda kalan ve gelir kaybı yaşayan otomotiv endüstrisinin yaşadığı sorunlar neticesinde ABD ve Almanya'dan da üretimi artırma çağrılarıyla karşı karşıya kaldı. Biden yönetiminin desteğiyle organize olan çip ve otomobil üreticileri kısmen ilerleme kaydedebilse de hayal kırıklıkları devam etti. ABD'li üreticiler TSMC'nin üretimi artırmak için ne yaptığına dair ayrıntılı bilgileri olmadığından şikâyet ederken, şirket üretimi 2020 yılına kıyasla yüzde 60 artırdığını bildirdi.
Analistler sektör genelindeki eğilimlerin ve TSMC'de geçerli hırslı ve para odaklı yönetim anlayışının sektördeki tedarik zincirine yeni oyuncular girmesine engel olduğunu düşünüyor.
Yarı iletken maddeler o kadar karmaşık ve maliyet yoğun ürünler haline geldi ki bir üreticinin geri düştükten sonra arayı kapatması çok zor. Bazı şirketler her yıl milyarlarca dolar harcayıp önde koşanlara yetişmeye çalıştıkça aradaki mesafe de açılıyor.
ASTRONOMİK HIZLA BÜYÜMEYE DEVAM
Tek bir yarı iletken fabrikası kurmanın maliyeti 20 milyar doları bulabiliyor. Silikonun üzerine devrelerin modellerinin baskısının yapılması için kullanılan tek bir üretim aracının fiyatı 100 milyon dolar civarında. Bu araç birkaç uçağa yüklenmiş halde getirtilebiliyor.
TSMC'nin kendi büyüme planlarında önümüzdeki üç yılda 100 milyar dolarlık bir harcama öngörülüyor. Araştırma şirketi VLSI Research'ün verilerine göre, bu meblağ endüstrinin tamamının maliyet harcamasının dörtte birine denk geliyor.
Bir başka araştırma şirketi olan IC Insights'ın yakın zamanda yayımlanan raporuna göre ise, başka ülkelerin TSMC ve Samsung'u "yakalama şansına erişebilmek için" önümüzdeki en az 5 yıl boyunca yıllık en az 30 milyar dolar harcama yapmaları gerekiyor.
"SİLİKON KALKAN"
ABD'li yetkililer Çin'in Tayvan civarındaki askeri varlığını artırmasının çatışma ihtimaline yol açabileceğini belirtiyor. Bu konudaki kaygılar geçen haftaki G7 zirvesinin sonuç bildirgesinde de dile getirildi. Yine de birçok analist Çin'in yakın zamanda Tayvan toprakları üzerinde hak iddia etmeyeceğini çünkü bunun kendi üretimine de zarar vereceğini düşünüyor.
Tayvanlı liderler ise çip üretimini Tayvan'ın "silikon kalkanı" olarak nitelendiriyor. Üretimin aksamasını istemeyen ülkelerin çatışmadan kaçınması Tayvan için bir koruma kalkanı oluşturuyor. Bu nedenle Tayvan yönetimi yerel üreticilere büyük miktarlarda kaynak desteği sağlıyor.
TSMC Sözcüsü Kao, Wall Street Journal'a şirketin başarısının sırrının doğru zamanda doğru yerde olmak ve doğru iş modelini benimsemek olduğunu söyledi. Tayvan yönetiminin şirketin temelini oluşturan yatırımlardaki payını yadsımayan Kao, yeni tesislerin inşaatı için ise devlet desteği almadıklarını belirtti.
"ADAM DEDİĞİNİN FABRİKASI OLUR"
TSMC 1987 yılında Morris Chang tarafından kurulduğunda hiç kimse böyle bir başarı beklemiyordu. Bugün 89 yaşında olan Chang, Çin ve Hong Kong'da büyümüş ardından 1949'da ABD'ye taşınarak Harvard Üniversitesi'nde ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde eğitim görmüştü. Briç ve Shakespeare aşığı bir entelektüel olan Chang, üniversiteden sonra 30 yıl kadar ABD'de çalıştı, kariyerinin önemli bir kısmını da Texas Instruments'ta geçirdi.
80'lerin sonunda Chang, günden güne daha fazla çip şirketinin Asya'daki fabrikalarda fason üretime geçeceğini düşünüyordu. Ancak o dönemde Intel ve Texas Instruments gibi devler, kendi çiplerini tasarlayıp üretmekten adeta gurur duyuyordu. Hatta sektörün tanınmış isimlerinden Advanced Micro Devices'ın (AMD) kurucusu Jerry Sanders'ın "Adam dediğinin fabrikası olur" diye oldukça ünlü bir sözü bile var. Ama nihayetinde Chang haklı çıktı.
Tayvan hükümeti kuruluş maliyetinin yaklaşık yarısını karşılarken, TSMC yarı iletken üreticileri arasında tarafsız bir konum belirledi. Nvidia ve Qualcomm gibi şirketler TSMC ile iş birliği yaptıklarında kendi fabrikalarını işletme ya da fikri mülkiyetlerini rakiple paylaşma derdiyle uğraşmadan tasarıma odaklanabildiklerini fark ettiler. AMD fabrikalarını satıp TSMC'nin en büyük müşterilerinden biri haline geldi. Diğer büyükler de aynı şeyi yaptı ve geriye gelişmiş çip üretebilen sadece birkaç imalatçı kaldı.
DÜNYA KRİZLE BOĞUŞURKEN ONLAR YATIRIM YAPIYORDU
TSMC'nin her yeni müşterisi, üretim tesislerine biraz daha yatırım yapabilmesini sağlıyordu. Intel'in eski yönetim kurulu üyelerinden Harvard İşletme Okulu öğretim üyesi David Yoffie, "Modelin gücü çok büyük bir ölçeğe erişene kadar anlaşılmadı. Hesaplar bir kez değiştiğinde oyunun adı da değişti" ifadelerini kullandı.
Dünyanın geri kalanı küresel ekonomik krizlerle boğuşuyorken, TSMC'nin ar-ge yatırımları yüzde 100 arttı. Diğer şirketler kesintiye giderken, Chang TSMC'nin sermaye harcamalarını 2009'da yüzde 42 artırarak 2,7 milyar dolara çıkardı. Akıllı telefonların patlama yaptığı dönemin hemen öncesinde alınan bu kararın haklılığı kısa süre içinde anlaşıldı.
Ancak asıl dönüm noktası 2013 yılı oldu. Bu tarihte TSMC bugün en büyük müşterisi olan Apple için cep telefonu çipi üretimline başladı. O tarihten önce iPhone'un mikro işlemcilerini aynı zamanda telefon piyasasındaki en büyük rakiplerinden biri olan Samsung üretiyordu.
Apple'ın ilk siparişini karşılayabilmek için TSMC 9 milyar dolar harcadı. 6 bin kişinin yoğun emeğiyle rekor denebilecek bir süre olan 11 ayda yeni bir fabrika inşa edildi. TSMC'nin bu girişimi de karşılığını buldu. Bugün iPhone'lardaki tüm ana işlemciler TSMC tarafından üretiliyor.
KARACİĞER PATLATAN BİR ÇALIŞMA DÜZENİ
TSMC, 2014'te son teknolojiye uygun çipler geliştirmeye çabaladığı dönemde, ar-ge ekiplerini 24 saat çalıştırdı. Geçmişte TSMC'de çalışmış ya da halen çalışmakta olan TSMC personeli bu dönemde 400 mühendisin üç vardiyada aralıksız çalıştığını belirterek dönemi "karaciğer patlatıcı" olarak nitelendirdi. Bu çalışma modelinin karaciğerlerine zarar verdiğini hissediyorlardı.
TSMC aynı zamanda kısaca EUV olarak da bilinen aşırı ultraviyole litografi teknolojisine yatırım yaparak da büyük bir kumar oynadı. Daha da küçük ve daha hızlı işlem yapan çipler üretilmesine imkân veren bir lazer kullanan bu teknolojinin ilk dönemlerindeki en büyük yatırımcılardan biri Intel oldu. 2012'de EUV'ye 4 milyar dolar ayıran Intel buna rağmen hem rakiplerinden gerideydi hem de işe yarayıp yaramayacağından şüpheliydi.
TSMC günümüzde çiplere EUV litografi uygulaması yapabilen tek şirket olan ASML Holding'le birlikte çalışarak herkesten öne geçti. Hollanda merkezli ASML'nin CEO'su Peter Wennick, Chang'le beş yıl önce Tayvan'daki ofisinde çay içtiklerini ve TSMC'nin ortaklık için varını yoğunu ortaya koyduğunu söyledi. Chang ise 2018'de görevini bırakarak emekli oldu.
EUV teknolojisi sayesinde TSMC dünyanın en kaliteli akıllı telefonlarında kullanılan en küçük transistörleri içeren çipleri üretebilen iki şirketten biri haline geldi. Diğer şirket ise Samsung. Intel ise yeni CEO'su Pat Gelsinger'ın liderliğinde EUV yatırımlarını artırıyor.
TARAFSIZLIĞINI KAYBETTİ
Diğer yandan TSMC'nin bu kadar büyümesi, kuruluş döneminde üstlendiği tarafsız pozisyonunu korumasını da zorlaştırdı. Özellikle Çin ve ABD arasındaki gerginliğin artması TSMC'yi zora sokuyor.
ABD'nin Çin'e baskılarını artırmasıyla, TSMC geçen yıl, bir dönem en büyük Çinli müşterisi olan Huawei'den gelen siparişleri askıya aldı ve Arizona'da 12 milyar dolar değerinde bir tesis inşaatına başladı. Trump yönetimi bu tesis için 3 milyar dolar destek sözü vermişti ancak kaynaklar paranın henüz TSMC'ye verilmediğini aktardı.
Bu fabrika ABD sınırları içindeki çip üretimini artıracak olsa da ABD'nin teknoloji yarışında ön sıralara geçmesini sağlamayacak. 2024'te faaliyete geçmesi beklenen fabrikanın 5 nanometrelik çipler üretmesi bekleniyor. O noktada son teknolojinin 3 nanometrelik çipler olacağı tahmin ediliyor. TSMC bu ürünleri Tayvan'daki tesislerinde üretmeye devam edecek.
Otomotiv üreticilerinin kullandığı mikroçiplere gelince, kaynaklar, TSMC'nin sektörden gelen "Bize öncelik verin" baskılarından rahatsız olduğunu belirtti. Otomobil üreticileri geçtiğimiz yıl pandemi başladığında kendi siparişlerini kısmıştı. Talep yeniden arttığı noktada ise TSMC çoktan üretim kapasitesini başka sektörlere ayırmış durumdaydı.
TSMC OTOMOBİL ÇİPLERİNDEN PARA KAZANMIYOR
Analistler TSMC'yi üretimi diğer tarafa kaydırma konusunda motive edecek çok fazla etken olmadığını belirtiyor. Zira çok daha az kâr getiren otomobil çipleri TSMC'nin gelirinin sadece yüzde 4'ünü oluşturuyor.
Alman otomobil üreticileri geçen yıl üretimi kısıp çalışanlarını ücretsiz izne çıkarmaya başladıkları dönemde, Berlin hükümetine Tayvan'a baskıda yapılması için çağrıda bulundu. Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, Tayvanlı yetkililere yazdığı bir mektupta TSMC'nin arzı artırmasını sağlamalarını istedi ve çip sıkıntısının küresel ekonominin toparlanmasını rayından çıkarabileceğini ifade etti. Altmaier geçtiğimiz günlerde gazetecilere yaptığı açıklamada görüşmelerin sürdüğünü belirtti ancak ayrıntı vermedi.
TÜRKİYE'DEKİ OTOMOTİV SEKTÖRÜ NASIL ETKİLENDİ?
Çip sıkıntısının Türkiye'deki otomotiv üreticilerini ve tüketiciyi nasıl etkilediğini hurriyet.com.tr'den Burak Taşçı'ya değerlendiren Otomotiv Distribütorleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu ise elektronikten beyaz eşya üretimine her sektörün krizden etkilendiğini belirterek "Farklı sebepleri var. Birincisi çiplere sanayide daha çok ihtiyaç duyuluyor. Çip üretimindeki problemlerin iklim kriziyle de alakası var. Kuraklık çip üretiminde kriz yaratıyor" dedi.
Türkiye'de sanayi üretimi yapan şirketlerin de çip krizinden dolayı sorun yaşadıklarını vurgulayan Bilaloğlu, "Dünyaya paralel olarak otomotiv markaları da aynı şekilde fabrikalarında üretim arası veriyorlar. Türkiye’ye gelen ithal edilen mallarda da sıkıntı yaşanacak" diye konuştu.
Diğer yandan çip sıkıntısının fiyatlara etkisi üzerine yorum yapmanın doğru olmayacağını söyleyen Bilaloğlu şöyle devam etti: "Türkiye'deki otomotiv sektörü döviz endeksi üzerinden ilerliyor. Otomotiv üretenler de bir dolu malı yurt dışından ithal etmesi gerekiyor. Enerji dövizle alınıyor. Maaş dövize endeksli. Yerli üretici de buna göre hareket ediyor. Otomotiv sektörü dövizdeki artışı araç fiyatlarına yansıtmış değil."