Güncelleme Tarihi:
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası yıllık toplantıları sırasında bankacılık sektörünü temsilen bir resepsiyon verdi. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, uluslararası finansal kuruluşların temsilcileri ile Tükiye'den ve çok sayıda ülkeden bankacı katıldığı gece 18 Ekim'de düzenlendi.
Resepsiyonu değerlendiren TBB Başkanı Aydın, "Düzenlediğimiz resepsiyonda uluslararası para ve sermaye yatırımlarına yön veren, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarının temsilcileri ve muhabirlik ilişkisi içinde olduğumuz bankacılar ile bir araya geldik" dedi ve ekledi:
"İkili görüşmelerde, küresel, bölgesel ve ülkemizdeki gelişmeleri değerlendirdik. Meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, ülkemizin Barış Pınarı Harekatını neden yürüttüğünü anlattık, ekonomik performans, bankacılık sektöründeki gelişmeler, uluslararası düzenlemelere uyum gibi konularda fikir alış verişinde bulunduk."
Yatırımcıların ekonomideki olumlu gelişmelerin farkında olduğunu, beklentilerinin olumlu yönde seyrettiğini ve ilgilerinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Aydın, Yıllık Toplantılar sırasında Türkiye ekonomisi ile ilgili konuşulanları şöyle özetledi:
"Yatırımcılar bir yıl önce gelişmekte olan ülkeler grubu arasında performansın düşük olarak algıladıkları Türkiye'nin son bir yıldaki performansını olumlu buluyor ve makro göstergelerinde ciddi iyileşmenin olduğunun farkındalar. Yatırımcılar 2020 yılında toparlanmanın devam etmesini bekliyor ve Türkiye ekonomisinin uzun dönemli performansına güven duyuyorlar."
Uluslarararası Finans Enstitüsü toplantılarını da takip eden Aydın, bu toplantılarda öne çıkan konuların küresel büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir olması, merkez bankalarının genişleyici para politika uygulamaları, iklim değişikliklerinin etkileri, teknolojideki gelişmeler olduğunu söyledi ve ekledi:
"Dünya ekonomisi daha yavaş da olsa büyümeye devam ediyor. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerden daha hızlı büyüyor. Büyümeyi zorlaştıran ana nedenler ticaret savaşları, yüksek borçluluk oranı, bazı ülkelerin büyümeyi destekleyecek maliye politikası imkanlarının olmaması, maliye politikası esnekliği olanların ise ihtiyatlı bir yaklaşım içinde olmaları, genişleyici para politikalarının büyümeye yeterince katkı sağlamamasıdır. Özellikle ticaret savaşları dışa açıklık oranı yüksek olan ülkelerin ihracat yoluyla büyümelerini sınırlandırıyor."
Petrol ve emtia fiyatlarının bir süre daha düşük düzeyde kalmasının beklendiğini söyleyen Aydın, gelirleri bu mallara dayalı ülkelerin büyümeleri yavaşlarken bu malları ithal eden ülkeler açısından üretim maliyetlerinin olumlu etkilendiğini belirtti ve ekledi:
"Enflasyon düşük bir düzeyde seyrediyor. Bu sayede para politikası alanında esneklikler var. Gelişmiş ülkelerde faiz oranlarının uzun süre çok düşük düzeyde kalması bekleniyor. Euro Bölgesi negatif politika faizine geçerken ABD'de politika faizinin daha da düşürüleceği tahmin ediliyor. Düşük faiz oranlarının gelişmekte olan ülkelere olan kısa vadeli sermaye hareketlerini hızlandırması öngörülürken jeopolitik risklerin de etkisiyle yatırımcıların seçici davranmaları bekleniyor."
Aydın ayrıca, iklim değişikliğinin ekonomik etkilerinin daha fazla konuşulmaya başladığını, ekonomilere getirdiği riskleri dikkate alan bir yaklaşım içinde olunduğu, teknolojik gelişmelerin finansal kuruluşların faaliyetlerine olan etkileri ile bu alandaki düzenleme ve denetim konularının tartışıldığını iletti.