Güncelleme Tarihi:
ALIŞVERİŞ merkezlerinin sayısının hızla artması, restoran sektörüne de yeni markalar kazandırıyor. Aileden, köklü bir zincir restoran tecrübesi olan ve bu nedenle çok sayıda ‘sos ve tavuk terbiye’ reçetesi geliştiren Taylan Kaya’nın 2012 şubatında ilkini açtığı ‘tavuk Dünyası’ 10 ayda 18 şubeli bir zincir haline geldi. Çok sayıda alışveriş merkezinde restoran açan Taylan Kaya, 2013 için de 17 restoranlık yeni franchising anlaşması yaptı. Yıllarca ‘Sultanahmet Köftecisi ve Köfteci Ramiz’ bayilikleri yapan Kaya şöyle anlatıyor girişimcilik öyküsünü:
MARKETÇİ BABADAN TİCARET
· Biz Karslıyız. Ben 7 yaşındayken İstanbul’a yerleştik. Babam Yaşar Bey, marketçiydi. Yıllarca marketçilik yaptı ve biz de 3 kardeş olarak ticareti onun yanında öğrendik. Sonra işimiz toptancılığa döndü. Özellikle restoranlara tedarik yapmakta uzmanlaştık. Bir süre sonra da restoran işine girdik. 2003 yılında ürün verdiğimiz Sultanahmet Köftecisi’nin bayisi (franchising yöntemiyle) olduk. Bu iş hoşumuza gitti ve bu markayla 18 restorana kadar çıktık. Toplamda 80 restoranlı bir zincirin 18 restoranı bizimdi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de restoranlarımız oldu.
KENDİ SOSLARIMIZI GELİŞTİRDİK
· Sultanahmet Köftecisi el değiştirince bizim yönetim anlayışımızla uymayan bazı gelişmeler oldu. Biz de bu markadan vazgeçtik ve ‘Köfteci Ramiz’ ile anlaştık. Şu anda 8 tane Köfteci Ramiz’imiz var ve bu işimizi ağabeyim yönetiyor. Bu kadar uzun süre restoran tecrübesi yaşayınca kendi soslarımızı geliştirmiştik. Tavukta bazı reçeteler de yapmıştık ve altyapımız böyle kendiliğinden oluşmuştu. Sonunda ‘kendi markamızı kurmanın zamanı geldi’ diye düşündük. Ben ve küçük kardeşim Mustafa, iki de ‘yatırımcı ortak’ bularak Tavuk Dünyası için 2012 başında düğmeye bastık.
ÖNCE BİZE GÜLDÜLER
· Ağabeyimizi ‘Ramiz’lerin başında bıraktık. Elimizde kataloglar önce alışveriş merkezlerini dolaşmaya başladık. Geçmişteki referanslarımıza rağmen önce ‘Siz hele bir tane açın da görelim’ dediler. Arkamızdan güldüklerini tahmin ediyorum. 2012 Şubat ayında ilkini Süreyyapaşa’da açtık. Çok iyi gitti ve ardından en iyi alışveriş merkezlerinde hızla restoran açmaya başladık. Lezzet farkımız elbette sos ve reçetelerimizden kaynaklanıyor ama en önemlisi biz sağlık açısından iddialı olduk. Her restoranımızda en az 40 tavamız var ve her sipariş için temiz yeni bir tava ve yeni bir yağ kullanıyoruz. Öyle aynı yağda çok sayıda pişirme yapmıyoruz. Sosumuz da restorana ayrı gitmiyor. En seçkin piliç markalarından ürünü alıyoruz kendimiz sosla terbiye ediyoruz restoran sadece tavaya koyup pişiriyor ve servis ediyor. Üründe deri ve kemik de yok.
Her restoranda 15 kişi çalışıyor
TAVUK Dünyası Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Genel Müdürü Taylan Kaya, üretim merkezini Maltepe’de kurduklarını ve burada 21 kişilik istihdamları olduğunu belirtiyor. Kaya şöyle konuşuyor: “2013’de 17 yeni ‘Tavuk Dünyası’ için imzaları attık. Şu anda 18 taneyiz ve bunların 9 tanesi bize ait, 9’u ise franchising olarak hizmet veriyor. Her restoranda ortalama 15 kişilik istihdamımız var. 2012 sonunda bu markanın çatısı altında çalışan sayısı nerdeyse 500 kişiye uluşacak.”
DİĞER EKOBİ HABERLERİ
Yatta ve teknede ‘takas’ başlatıyor
YILLARCA otomotiv sektöründe profesyonel olarak çalışan Orhan Ülgür, BAE’li yat üreticisi Gulf Craft’ın Türkiye Distribütörü oldu. Doğuş ve Koç Grubu’nun otomotiv bölümlerinde üst yönetici olarak çalıştıktan sonra ‘lüks işine’ başlayan ve zamanla yat konusuna odaklandığını söyleyen Orhan Ülgür, yeni ticari ortaklığı sayesinde güçlü bir finansman imkanı bulduğunu ve ‘yat işine ilk kez takas’ başlatacağını açıkladı. Ülgür, “24 yıl otomotiv sektöründe çalıştım. Sonra lüks işiyle uğraşırken ‘süper yat’ piyasasına yöneldim.
Sektörde kalite kadar fiyatlarında öne çıktığını görünce bu konuda dünyanın en güçlü üreticilerinden Mohammed Hussain Alshai’ye ait Gulf Craft ile
temasa geçtim” dedi. Orhan Ülgür, Gulf Craft’ın Dubai ve Maldivler’de üretim yaptığını, ve üretiminin yüzde 70’ini 50 ülkeye ihraç ettiğini belirterek şunları söyledi: “Firma 1982’de kurulmuş ve bugüne kadar 9 bin adet motor yat üretmişler. Türkiye’de ilk kez ‘yatta, teknede takaslı satış’ başlatacağız.”
Beyaz et’in içeriği kasabın insafında
ET ve et ürünlerine yönelik birçok düzenlemeye imza atan ‘Türk Gıda Kodeksi Et ve Et ürünleri Tebliği’ ile market ve kasapların, beyaz eti ambalajsız ve parçalayarak satmaları serbestleşti. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca, tebliğ görüşülürken sektör adına birçok maddeye itiraz ettiklerini ancak kabul görmediğini söyledi. Koca, “Türkiye’de ambalajsız tavuk eti yasaktı, tebliğle serbest oldu. Hijyenden bahsediyoruz ama ambalajsız tavuk etini serbest bırakıyoruz. Vatandaşın yediği tavuğun içeriği artık marketin ve kasabın insafına kaldı” diye konuştu. Türkiye’de ambalaj konusunda çok ciddi bir sektör bulunduğunu ifade eden Koca, “Beyaz et firmaları, ambalajlı ürünlerle gıda güvenliğini sağlıyordu. Ambalajsız ürünlerle bu nasıl sağlanacak?” diye konuştu. Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Yücesan, market veya kasaplarda ‘dökme’ beyaz et satışının, birçok Avrupa ülkesinde uygulandığını anlattı.
Güçbirliği, 500 kişiye iş kapısı açtı
KOSGEB’in 2 yıl önce uygulamaya koyduğu İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı, küçük ve orta boy (KOBİ) firmalara ve işsizlere umut oldu. Güçlerini birleştirerek KOSGEB’ten finansal destek alan girişimciler, yeni iş olanaklarıyla hem üretime hem de istihdama katkı sağlamaya başladı. Toplam 4.5 milyon TL destek alan girişimciler, kısa sürede üretime geçerek 500 kişiyi istihdam etti. KOSGEB İl Müdürü Dr. Sadık Gözek, “En az 5 firmanın, ‘gücümüzü birleştiriyoruz’ demesi yeterli. Bu kapsamda firmalara 250 bin TL hibe, 500 bin TL de faizsiz geri ödemeli destek sağlıyoruz” dedi.