Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2002 02:19
Atatürk Hava limanı Yeni Dış Hatlar Terminali'nin yapan ve işleten TAV, burada elde ettiği deneyimi hem Türkiye'de, hem de yurtdışında kullanabilmeyi hedefliyor.
YİD (yap-işlet-devret) modeliyle
Atatürk Hava Limanı Yeni Dış Hatlar terminal binası ve otoparkının hem yapım ihalesini hem de işletme hakkını üstlenen TAV, 2 yılını doldurdu. Bu iki yılı değerlendiren TV Yönetim Kurulu Murahhas Azası Sani Şener, ‘‘Artık komşu ülkelerin hava limanlarıyla yarışıyoruz ve İstanbul'un bir merkez olması için çalışıyoruz’’ dedi. Şener, ‘‘Beklenmedik birçok gelişme olmasına, sözleşmemizde yer alan mücbir sebeplerin çoğu yaşanmasına karşın 20 milyon yolcuya hizmet verdik’’ diye konuştu. İstanbul Hava Limanı'nın yılda 3 milyar dolarlık bir ticaret potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Şener, bunun sadece TAV için değil, hizmet veren 150 özel, 9 devlet kuruluşu, 26 bin çalışan ve ülke açısından önemli olduğunu vurguladı.
2000 yılına oranla TAV'ın cirosunun yüzde 6'lık bir azalmayla 160 milyon dolardan 100 milyon dolara gerilediğini açıklayan Şener, ancak izledikleri straji ile bunun üstesinden geldiklerini kaydetti. Şener, ‘‘Bütün yaşananlara karşın operasyonel hedeflerimizi yüzde 96 oranında tutturduk, işletme hedeflerimizi de yakaladık. 2 bin 200 çalışanımızdan hiçbirini işten çıkarmadık’’ diye konuştu. ‘‘Avrupa'nın en önemli şehirlerinden birinin terminal işletmeciliğini yapıyoruz, büyük bir sorumluluk taşıyoruz’’ diyen Şener, İstanbul'un aktarma noktası olabilmesi için eksiklerin de hızla tamamlandığını, halen yapımı süren otelin de 90 milyon dolarlık yatırımla 2004 yılında hizmete gireceğini kaydetti.
2 Temmuz 2005'te işletim süresi bitecek ve DHMİ'ye devredilecek olan Atatürk Hava Limanı'nın işletmesinin tekrar ihale edilmesi halinde talip olacaklarını belirten Şener, şunları söyledi:
‘‘TAV burada çok iyi bir marka oldu. Dünyada komple terminal binasını hem yapan, hem de işleten birkaç tane firma var. Bu bizim için önemli bir avantaj. Rusya'da Moskova-Sheremetyova Havalimanı Terminal binasına teklif sunan 17 firma arasında Tepe Akfen Grubu, Fransızlarla birlikte kalan iki firmadan biri oldu. Bunun dışında Arnavutluk, Cezayir ve Tunus-Kartaca projeleriyle de ilgileniyoruz, oralara da müracat ettik. Türkiye içerisinde de benzer projeler üstlenmek istiyoruz.’’