Güncelleme Tarihi:
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, küresel kriz nedeniyle dünya ekonomisinde daha öngörülebilir bir ortamın birkaç yıl içinde şekilleneceğini belirterek, “Böylesi bir ortamda Türkiye gibi, 2001-2011 arasında çok başarılı bir performans göstermiş, küresel ekonomiye özellikle AB ekonomisine derinden entegre olmuş, ancak kaygı verici boyutlara gelen cari açığı kısa vadeli sermaye akışlarıyla kapatılabilen, hanidir yapısal reformlarda yorgun düşmüş bir ülkeyi rahat bırakması söz konusu olamaz” dedi.
Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı - Foto Galeri
Türkiye tavanda, memnunuz
TÜSİAD’ın Ankara’da gerçekleşen Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısına konuşan Ümit Boyner, dünyada Türkiye söz konusu olduğunda memnuniyet duyulacak olguların sayısının yüksekliğinin dikkat çektiğini ifade ederek, şunları dile getirdi: “Geçenlerde konuştuğum bir Avrupalı işadamının deyişiyle Türkiye şu sıralarda dünyada tavan yapıyor. Hemen her gün İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerimizde hemen her konuda devletlerarası veya kurumsal uluslararası toplantılar yapılıyor, saygın ve etkili şahsiyetler konferans veriyor. Gerçekten de özellikle yakın çevremizle karşılaştırıldığında Türkiye ekonomisinin kıvraklığı ve dayanıklılığı, deneyimli bir ekonomi yönetimine sahip olması dünyada gıpta ile izleniyor. Krizin ardından ekonomimizin çabuk toparlanması geçen yılın ve hatta bu yılın büyüme rakamları prestijimizi arttırıyor.”
Küresel krizin Türkiye’nin yavaşlayan mikro reform gündemini taze bir bakış ile yeniden canlandırması için bir fırsat yarattığını kaydeden Boyner, şöyle devam etti: “Yarışa önde başlama ve götürme şansımız var. Yalnızca yöneticilerin değil, ekonomiyle ilgilenen herkesin daha kapsamlı sorular sormak, gelişmeleri sorgulamak, farklı senaryolar üzerinde çalışmak gibi bir yükümlülüğü olduğuna inanıyoruz. Mevcut ve nispeten rahat konumumuzun bizi rehavete sürüklememeli. Bugün için Türkiye’nin ekonomik dengeleri hem mutlak hem de nispi olarak iyi. Ancak göreli olarak olumlu dengelerimizin, gerekli mikro reformlar krize rağmen yapılmadığı takdirde, süratle bozulabileceği ihtimalini de gözden kaçırmamalıyız. Gün gelecek AB ve ABD ekonomileri toparlanacaktır. Türkiye’yi ileride daha etkili bir ekonomik aktör haline getirecek adımların atılması için fırsat anı bugündür.”
Şiddetle terbiye uyarısı
Boyner, insafsız değerlendirmeler ve uzun tutukluluklar bağlamında simgesel önem taşıyan Hopa Davası ve Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül’ün duruşmalarının başladığını belirterek, şöyle konuştu:
“Farklı kaynaklara göre 281 ile 500 arasında öğrencinin aylarını hatta yıllarını hapishanelerde tutuklu olarak geçirmesi bizde geçmişe yolculuk duygusu uyandırıyor. 1960’larda gelişmiş ülkelerin gençlerin sorunlarına eğilerek, aştıkları büyük öğrenci isyanları sırasında Türkiye aksi yöne giderek geleceğini inşa edecek gençlerimizi şiddetle terbiye yolunu seçti. Bu tercihin sonucu kaybedilmiş binlerce canın maliyetini unutmuş değiliz. Benzer bir maliyetin yeniden ödenmesini istemiyoruz.”
Yıllarca süren tutukluluk ‘model ülke’ye yakışmıyor
ÜMİT Boyner, uzun tutukluluklar konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Kamuoyunun geniş kesimleri giderek, yılarca süren tutukluluk sürelerinin infaza dönüşmesinden ve uluslararası kuruluşların dahi sahip çıktığı gazetecilerin hapiste olmasından vicdanen büyük rahatsızlık duymaya başladı. İddianamelerin somut kanıttan çok demokratik hukuk devletlerinde örneği görülmeyen gizli tanıklık ifadelerine yaslanarak hazırlanması, sanıkların özel hayatlarının telefon kayıtlarından sızdırılmasının vakayı adiyeden sayılması, küçücük bir kız çocuğuna insafsızca tecavüz edenlerin ‘rıza’ ve iyi hal öne sürülerek en düşük cezalarla neredeyse mükâfatlandırılmaları, kadına yönelik şiddetin cinnet boyutlarına gelmesi, ‘model ülke’ olma iddiasındaki bir Türkiye’ye yakışmayan karelerdir.”
‘Pas lekesi’ gibi gelişmeler oluyor
YENİ anayasa çalışmalarının Türkiye’nin önündeki önemli gündem maddelerinden biri olduğunu kaydeden Ümit Boyner, yasal düzenlemelerle ilgili son gelişmelere göndermede bulunarak, “Bir yandan Anayasa’yı hazırlarken, diğer yandan da Türkiye’nin son on yıla damgasını vurmuş hızla özgürleşen ve demokratikleşen ülke görüntüsüne pas lekesi gibi yapışmaya başlayan gelişmelerin önünü alacak yasal değişikliklerin gerçekleşmesini bekliyoruz” uyarısında bulundu.
Darbe dönemleri gibi kararnameye sarılmayın
TÜM parlamenter sistemlerde yasamanın ağır işleyişinden şikayet edildiğini kaydeden Ümit Boyner, ancak bunun çözümünün Meclis’in by-pass edilmesi olmaması gerektiğini söyledi. Boyner, “içtüzük etkili yasama faaliyetine engelse, o zaman yapılacak işin 12 Mart yarı darbe döneminin Kanun Hükmünde Kararname uygulamasına sarılmak değil, içtüzüğü etkinliği arttırıcı yönde değiştirmek olması” gerektiğine işaret etti.
Çöl kumları sık yön değiştirir
TÜRKİYE’nin bölgesindeki gelişmelere de değinen Ümit Boyner şu değerlendirmeyi yaptı: “Arap isyanları tüm dünyada heyecan yaratan bir gelişme olarak görüldü. Türkiye’nin bu bölgedeki tarihi ağırlığı kadar, bugünkü konumu, ekonomisinin ve demokrasisinin düzeyi üzerine sorumluluk almasını gerektiriyor. Bu sorumlulukları üstlenirken somut durumların gerçekçi bir değerlendirmesini yapmak ve ona göre hareket etmek şart. Çöl kumları sık şekil değiştirerek insanı yeri ve yönü konusunda şaşırtır. Bu illüzyonlara teslim olmamalıyız. Bölgede şiddetle körüklenen mezhep düşmanlığı virüsüyle mücadele etmeliyiz. Dış politikada kalıcı başarı için, içeride mezhepsel ve etnik farklılıkları körükleyecek söylem ve uygulamalardan kaçınmalıyız.”
Büyümenin motoru olmayı sürdüreceğiz
BUNDAN önce olduğu gibi bundan sonra da büyümenin motorunun özel sektör olacağını belirten Ümit Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devletin rolü piyasa sisteminin düzgün çalışmasını kolaylaştırmak, engellerin temizlenmesine yardımcı olmak ve kamu maliyesinde disiplini sağlamak. Piyasa ekonomisi doğal tekel ve asimetrik bilginin olduğu sektörlerde verimli çalışmaz, dolayısıyla düzenlenmesi gerekli. Bu alanda gerekli şeffaflığın sağlanması hususunda hükümet yetkilileri ile çalışmaya hazırız.”