Güncelleme Tarihi:
SOMPO Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasının yıl sonu bitmesi gerektiğini belirterek, serbest fiyata dönülmemesi halinde sigortacılığın 20 yıl geriye gideceğini söyledi. Dalaş, birkaç yıl önce Hazine’nin, sigortacılığı, gelişmiş ülkeler seviyesine çıkaracak kararla trafik sigortasında serbest tarife dönemini başlattığını belirterek, Hazine’nin yıllarca, tarifeleri belirlerken maliyetleri yüksek, fiyatları ise düşük oranda artırdığını kaydetti. Bu dönemde sektörün milyarlarca lira zarar ettiğini, sigortacılığın gelişmediğini vurgulayan Dalaş, “Bazı şirketler nakit girdisi için fiyatları daha da düşürdü, rekabet arttı, acente komisyonları önce yükseldi, zararlar artınca bu kez düşmeye başladı. Ardından serbest tarife dönemine geçildi. Başlarda fiyatlar yükselmedi, hatta düştü. Demek ki fiyat yükselmesinin sebebi serbest tarife rejimi değildir” dedi.
BU DURUMA NASIL GELDİK?
Dalaş, fiyat artışının nedeninin serbest tarife olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Mahkemelerin verdiği kusurlu sürücü yakınlarına tazminat ödenmesi, değer kaybı ödemeleri, bedeni hasarları artıran bazı organizasyonlar ve sermayedarların ‘her şey sürekli olumsuz yönde değişiyor, gelecekte kim bilir başımıza neler gelir’ korkusuydu. Çoğu da yabancı sermayeli şirketler, fiyatların artmasına rağmen daha da yüksek fiyatlama yolu ile trafik sigortası satmaktan kaçınarak, rekabetin zayıflamasına sebep oldu. Fiyatlar yüzde 10-15 yükseldi. Bu şirketler, sigorta satmayarak, kendilerine zarar verdi, rekabetin azalmasına, fiyatların yukarı gitmesine neden oldular. Otorite de, bu şirketleri sorgulamak yerine, rekabetçi fiyat vererek pazar payını artıran şirketlere fiyat indirme telkininde bulundu. Bu durum, benim şirketim açısından problemdi. Birincisi portföy dengesi bozuldu, ikincisi yüksek büyüme, sermaye yetersizliği yarattı. Buna rağmen rekabeti destekledik. Tavan fiyat öncesi sektör liderliğine yükseldik. Şu günlerde 150 milyon TL nakit sermaye artışına gittik. Sonuçta fiyatlar arttı ve bugünlere gelindi.”
MÜDAHALE EDİLMEMELİYDİ
Dalaş, tavan fiyata geçilmesinde Hazine’nin kendine göre haklı kaygıları olduğunu belirterek, serbest tarife rejimine müdahale edilmemesi gerektiğini, düzenleme öncesi fiyatların yavaş da olsa düştüğünü ifade etti. Tavan fiyatın sonuçlarına da değinen Dalaş, karlılığın azalacağını, bazı şirketlerin piyasadan çekileceğini, özellikle yabancı sermayedarın mutsuz olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Yabancılar zaten olan biteni anlamakta güçlük çekiyor. Şaşkınlıkla ve endişe ile karşıladı ama çok panik olmadılar. Tabii bu işin yılbaşında değişeceğini düşündükleri için olabilir. Bir kısmı ülkeden çıkabilir. Son yıllarda pozitif gelişme gösteren sektör geriler, bu sektörden ekmek yiyen birkaç yüz bin insan olumsuz etkilenir. Bir kısım şirketlerde başlatılmış olan sektörün geleceği için hayati öneme sahip çalışmalar sekteye uğrar, sektör 20 yıl öncesine geri döner. Ben bu değerlendirmeleri sektörün son 35 yılını yaşamış, dinamikleri iyi bildiğini düşünen bir kişi olarak söylüyorum. Tersini düşünenlerle 5 yıl sonra görüşmek üzere şimdiden randevulaşabiliriz.”
SERBEST REKABETTEN BAŞKA SEÇENEK YOK
RECAİ Dalaş, serbest tarife dışında her türlü seçeneğin faydadan çok zarar getireceğine değinerek, “Serbest tarife ile diğer tüm seçenekler arasındaki fark, sigortacılık yapmak ya da yapmaktan vazgeçmek kadar keskin bir tercihtir ve sektör, çalışanlar açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Serbest tarife dışında öngörülebilecek her seçenek Türk sigortacılığına, şirketlere, şirket çalışanlarına, acentelere zarar verir. Bizi, bilimsel çalışma keyfinden uzaklaştırır, ülkemizde sigortacılığın gelişmesini durdurur” diye konuştu.
HERKES DERSİNİ ALDI, ÇÖZÜM ZAMANI
RECAİ Dalaş, “Tavan fiyat uygulamasına gelecek sene de devam edilmesinin sonuçları ne olur?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Bunu düşünmek bile ürkütücü. Sigortacılığın gelişmesine bu denli katkıda bulunan Hazine yönetiminin makro ölçekte benden farklı düşündüğünü sanmıyorum. Tavan fiyat uygulamasına giden yolda şirketlerin de hataları oldu, arzu edilmeyen müşterilere yüksek fiyatlar çıkardı. Hazine rahatsızlığını iletti, ancak istenen gelişme sağlanamadı, tansiyon yükseldi ve bugünlere gelindi. Artık herkes dersini aldı. Şimdi sükunet içinde çözüm bulmak gerekiyor. Hazine’nin kendi çabaları ile yıllar içinde oluşturduğu bu kazanımlardan bir çırpıda vazgeçeceğini düşünmek gerçekçi olmaz. Makul bir geçiş planı ile serbest tarifeye geri dönüleceğini düşünüyorum. Bazı hızlı kazanım alanlar da var mesela. Örneğin, özel-tüzel müşteri ayrımına bu düzenlemede yer verilmedi. Bu küçük düzenleme bile bireysel müşteriler aleyhine bozulan adaletin sağlanmasına ve şirketlerin bir miktar rahatlamasına imkan sağlayacaktır.”