Hayri ÇETİNKAYA hcetinkaya@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2006 00:00
Piyasalarda yaşanan büyük dalga, gerek otomotiv sektörünü gerekse paradan para kazanarak kár etmeye çalışan bankaları da olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Aynı diğer sektörler için de geçerli ancak biz burada ağırlık olarak otomotiv sektörüne ilişkin gelişmeleri ele alacağız. Birkaç ay öncesine kadar otomotiv sektörünün temsilcileri, ürettikleri modelleri satmakta herhangi bir sıkıntı çekmezken, bankacılar da benzer koşullarda kasalarındaki fonları tüketiciye uygun faizlerle aktarıyor ve çark mükemmel işliyordu.
Ancak piyasalarda ortaya çıkan çalkantının, içeride iyi yönetilememesinin de etkisiyle başta ABD
merkez Bankası FED olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırımları ile büyüyen global dalga, sistemi teslim aldı. Piyasada kur ve faiz oranları yerinden oynamaya başlarken, reel sektörün de toz pembe rengi griye dönmeye başladı. Evet otomotiv sektöründe iki ay gibi bir süre içinde tüketici açısından yaşanan değişikliğe baktığımızda, en belirgin gelişme, faiz oranlarının ve kurların artması ile oto fiyatlarının artması olarak özetlenebilir.
YÜZDE 2'YE OTURDU
Haziran başında yüzde 1.2 ile yüzde 1.3 seviyelerinde gezinen bankaların taşıt kredisi faizleri, 15 Temmuz itibariyle neredeyse ikiye katlanmış durumda. 36 ay vadeli 10 bin YTL
kredi almak istediğinizde, istenen faiz oranları, artık yüzde 2 seviyelerinde. Bazı bankalar kendi finans kurumları üzerinden daha avantajlı oranlar önerse de, çok özel kampanyalar dışında, oranların 1.90 seviyesinin altına düştüğü söylenemez. Bazı küçük ve az şubeli bankalarda taşıt kredileri için istenen oranlar yüzde 2'nin üzerinde..
Yüzde 2 üzerinden 36 ay vadeli 10 bin YTL kredi istediğinizde, aylık 417 YTL ödeme yapmanız gerekiyor. Vade sonunda faiziyle birlikte ödeyeceğinz toplam miktar 15 bin YTL'yi buluyor. İki ay öncesinde yüzde 1 gibi oranlarla aylık ödenen miktar 300-350 YTL, 36 ay sonundaki toplam ödeyeceğiniz rakam da 12 bin 500 YTL seviyesindeydi. Bu rakamlardan çıkan sonuç, tüketicinin daha iki ay bile olmadan 1.5 ay içinde 10 bin YTL'lik bir taşıt kredisi ile alacağı bir otomobilde 2.500 YTL ilave fatura binmesidir. Bu sadece faizlerdeki artıştan binen bir farktır. Kurlarda meydana gelen artışın otomobil fiyatına yansıtılmasıyla ortaya çıkan fiyat farkı bu faturaya dahil değil. Kur farkının da şimdilerde firmalar tarafından yüzde 10 civarında yansıtıldığı belirtiliyor.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ali Fuat Erbil, piyasalarda yaşanan oynaklık nedeniyle bugünlerde bankaların kapısını sadece otomobil değil genel krediler bazında pek çalan olmadığını söylüyor. Kredi taleplerinin 'bıçak demek istemiyorum ama durma noktasına geldiğini söylemek yanlış olmaz" diyen Erbil, şunları söyledi: "Bugünlerde kredi için bankaların kapısını aşındıran pek yok. Yüzde 80 oranında düştü denilebilir. Bu nasıl oldu derseniz. Faiz oranlarında hareket başladığı zaman, yani mayıs başından itibaren, haziran ortasına kadar oldukça canlıydı. Başlangıçta kimse faiz oranlarına takmadı. Bir kısmı oranları fiyatlarına yansıtmadı, bir kısmı stokları eritmeye çalıştı. Ancak Hazıranın ikinci yarısından itibaren duraklama sinyalleri gelmeye başladı. Faizlerdeki hızlı artışın fiyatlara yansımaya başlaması, bu ay başından itibaren kredi talepleri durmaya başladı. Haziran ikinci yarısından itibaren son üç dört haftadır yüzde 80 oranında düştü. Kurlardaki artışı firmalar fiyatlara yansıtmaya başlaması, bu durgunluğu artıran nedenlerin başında geliyor. Kur farkının bugünlerde yüzde 10 civarında fiyatlara aksettirildiği söylenebilir."
EYLÜLDE HAREKETLENECEK
Erbil yine çok karamsar değil. Temmuz ve ağustos aylarının otomobilde genelde durgun aylar olduğuna dikkat çeken Erbil, "Piyasalarda yaşanan gelişmeler bu birkaç ay içinde hazmedilecek. Eylül ayında ise tekrar hareket başalayacağına inanıyorum" diye konuştu. Erbil, otomobilin faize çok hassas olmadığını, konutun burada daha duyarlı olduğunu belirterek, "Piyasalardaki çalkantı bugüne kadar yaşananlarla kalırsa, hazmetme süreci sonrası yeniden canlılık beklenebilir. Ancak dalga boyutu artarak sürerse, bizim gibi yeni yetme piyasalarda, sıkıntılı süreç biraz daha devam edebilir" diye konuşuyor.