Güncelleme Tarihi:
Tasarı üzerinde BDP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, yeni düzenlemenin de yürürlükte olan yasa gibi muhataplarının görüş ve istekleri göz önüne alınmadan hazırlandığını ifade ederek, memurlara grev hakkı tanınmadığını, AB kriterlerine göre “geri bir düzenleme” yapıldığını savundu.
12 Eylül düzeniyle memurların emekçi haline getirildiğini, sendika kuranların başına gelmeyen kalmadığını ileri süren Önder, sendikacılara baskının arttığını, sendikaların valiliklerce mühürlendiğini iddia etti. Önder, “Önce devlet güdümlü sendika kuruldu, sonra iktidarın kol kanat gerdiği sendikalar kuruldu. 40 bin üyesi olan Memur-Sen'in, AKP döneminde üye sayısının 550 bine yaklaşması, hiçbir hak mücadelesiyle açıklanamaz” dedi.
Önder, toplu sözleşme ve grev hakkının olmadığı bir düzenin “sendika” olamayacağını belirterek, 21. yüzyılda grev hakkı olmayan bir sendika yasasına Meclis'in onay vermemesini istedi. Önder, “Grevin bırakın uygulanmasını, adından bile tırsıyorsunuz. Bir patron işçi çıkardığı, sigorta primlerini yatırmadığı, yıllık izinleri kullandırmadığı, çalışanların maaşları geç ödendiği için kapısına jandarma gönderdiğiniz işadamı var mı? Ama hak araması yapanların kapısına jandarma, cop, gazla dikiliyorsunuz. Bu alın teri hırsızlığının yarattığı korkudur” diye konuştu.
Tasarıda “grev hakkı” olmadığına işaret eden Önder, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tasarıda, toplu sözleşme yetkisinin temsilinde adalet yok. Ağustos ayına sıkıştırılması nedeniyle sendikalar, toplu sözleşme metnini üyeleriyle değerlendiremiyor. Ücret ve aylık talep etme yetkisi yok. Hükümet zammı 3 3 olarak zaten belirlemiş, bu durumda toplu sözleşme de dost pazarda görsün. Toplu görüşmelerde bunun dışında gelişme olursa hatırlatın gelip özür dilerim. Çoğunluğu olan sendikanın kararına diğer sendikaların itiraz hakkı yok. Ayrıca antidemokratik hakim kurulunun kararına itiraz hakkı da yok. Bunlar; halka yalan söylediğinizin tescilidir. Düzenleme beklentileri karşılamaktan uzak ve antidemokratiktir. Emekçilerin çoğunluğu için yok hükmünde bir yasadır. Dünyanın bütün mülksüzleri, emekçileri, baldırı çıplakları birleşin, kredi kartlarınızdan başka kaybedecek hiçbir şeyiniz yok.”
“Memur-Sen kayrılıyor”
MHP Grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Mehmet Günal, kamuda sendikal hareketin nereye geldiğini bilen biri olduğunu belirterek, gelinen noktayı önemli ancak yetersiz gördüğünü söyledi. Tasarının Komisyonda görüşmeleri sırasında yandaş sendikayı koruyan bir anlayışı gördüklerini ifade eden Günal, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Memur-Sen'in Bursa şubesinin açılışında, “bunu itiraf ettiğini” savundu.
Günal, tasarıyla yapılan çalışmanın bir anlamı kalmadığını savunarak, “Burada bir sendika kayrılıyor. İşte elimde bir klasör dolusu kayırma tespiti var. Ama Sayın Arınç'ın itirafları, Memur-Sen ile bu işlerin pazarlığının yapıldığını gösteriyor. Bugünün konjonktürüne göre kanun çıkarmayalım. Bu tasarı belli bir sendikaya göre dizayn edilmiş” dedi.
AK Parti döneminde çalışma hayatında taşeronlaşma ve sendikasızlaştırmanın geliştirildiğini ileri süren Günal, tasarıda “kapsam, temsil heyetinin oluşumu, hakem kuruluna itiraz hakkı”nda sorun olduğunu, bunlarda değişiklik yapılmasını istediklerini anlattı.
Günal, “Bir taraftan hak veriyoruz, ama 'mali ve sosyal haklar kanunla düzenleniyor' diyoruz. Toplu sözleşmede mali ve sosyal hakları görüşmeyip neyi görüşeceğiz? Yandaş sendikacılık anlayışı içinde sorunların çözümüne imkan tanınmıyor. Kamu personel rejimi toptan reforma tabi tutarak çalışma hayatı tesis edilmeli” dedi.
“Şişirilen salon patladı”
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise düzenlemenin 2,5 milyon kamu emekçisi ve 1 Ocak'tan beri zam bekleyen memur ve emeklilerini ilgilendirdiğini söyledi. Çam, memurlarla ilgili toplu görüşme yasasının üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlatarak, “Yine grevsiz sendika hakkı ile karşı karşıyayız. Bu düzenleme, toplumda derin hayal kırıklığı yaratmıştır. 11 Eylül referandumunda kamu emekçilerine vaatlerde bulunuldu; onlara 'toplu sözleşme yapacaksınız' denildi. Referandumda yandaş medyanın desteğiyle şişirilen balon şimdi patladı” diye konuştu.
Yeni bir yasa yerine, mevcut yasada tadilat yapıldığına dikkati çeken Çam, kamuda çalışan önemli bir kesimin kapsam dışında tutulduğunu, yasaklıların önünü açmadığını söyledi.
Memur-Sen'in “kamu görevlilerin sendikası” olarak kabul edildiğini belirten Çam, heyetteki 9 temsilci sayısının bunu gösterdiğini ifade etti.
Çam, “Tasarı kamu emekçileri sendikalarının taleplerini karşılamaktan uzaktır. ILO, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırıdır” dedi.