Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar, ekmeğin ambalajlanmasında Türkiye'nin geç bile kaldığını söyledi. Taşar, ekmeğin ambalajlanmasının halk sağlığının ön planda tutulmasının yanı sıra, ekmek israfını önleyeceğini ve önemli bir ekonomik kayba da engel olacağını açıkladı.
Mustafa Taşar yaptığı yazılı açıklamada, Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelik ve tebliğlerin, Avrupa Birliği (AB) normları ve bazı gelişmiş ülkelerin gıda kanunlarından yararlanılarak hazırlandığına dikkati çekti.
Ekmek ve Çeşitleri Kodeksi'nin 20 Ağustos 1997'de, bir yıl sonra yürürlüğe girmek üzere yayımlandığını ve 20 Ağustos 1998'de uygulanmaya başlandığını, ekmek ve çeşitlerinin yanı sıra bugüne kadar alkollü içkiler, siyah çay, yemeklik zeytinyağı ve prina yağı, meyve suyu ve benzeri ürünler ile yemeklik tuz kodekslerinin yayınlandığını kaydeden Taşar, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ve bu yönetmeliğe bağlı olarak çıkarılan tebliğlerin hazırlanmasında, Avrupa Birliği direktifleri, Kodeks Alimentarius omisyonu'nun standartları, JECFA kriterleri, FDA normları, Almanya, İsviçre, Fransa ve Hollanda gıda kanunlarından yararlanıldığını belirtti.
Taşar, şöyle devam etti: ‘‘Bakanlık olarak, hem halkımıza sağlıklı ürünler sunulmasını sağlamak, hem de dış ticarette darboğaza düşmemek için bu direktifler doğrultusunda mevzuatlarımızda gereken değişiklikleri yapıyoruz. Bakanlığımca hazırlanan yönetmelik ve tebliğlerde dünyadan uzak, yeni kurallar ortaya konulması söz konusu değildir. Tam tersi, yıllar önce yapılması gereken ve ülke olarak çok geç kaldığımız düzenlemeleri, 2000'li yılların lider Türkiyesi'ne yaraşır bir yapıya kavuşturuyor, bu alanda gelişmiş ülkelerle entegrasyon kuruyoruz.’’
Taşar, sektör temsilcileri ve uzmanların katılımıyla bir yıl süren çalışma ve hazırlık döneminin yanında, yönetmelikle bir yıl daha hazırlık süresi tanınmasına rağmen, ambalaj uygulamasının erteleneceği beklentisi ile hazırlıklarını tamamlamayanların, bugün ileri sürdükleri mazeretlerin haklı olmadığını da söyledi.