Güncelleme Tarihi:
Türkiye'deki bitki ıslahçılarının yasal temsilcisi konumunda bulunan Türkiye Bitki Islahçıları Alt Birliği’nin (BİSAB); Türkiye Bitki Islahçıları Derneği (TÜBİD), Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB), ECO Tohumculuk Derneği (ECOSA) ile çeşitli ulusal ve uluslar arası kuruluşların desteğiyle düzenlediği Uluslararası Bitki Islahı Kongresi, Antalya’da başladı.
70 ülkeden 600 civarında katılımcının olduğu kongrenin açılışında konuşan TAGEM Genel Müdürü Masum Burak, açlıkla mücadelenin olmazsa olmazlarından birinin bitki ıslahı olduğunu söyledi. Dünya nüfusu artarken, tarım alanlarının azaldığına dikkat çeken Burak, ürün verimliliğini artıran bitki ıslahının daha da önem kazandığını belirtti. Bitki ıslahı için biyolojik çeşitlilik gerektiğini, dünya üzerindeki 500 bin bitkinin 350 bininin tanımlanmasına karşın 7 binin kültürünün yapılabildiğini anlatan Burak, Türkiye’nin ise biyoçeşitlilik açısından önemli bir ülke olduğunu ifade etti. Anadolu’daki 12 bin bitkiden 4 binin endemik olduğunu hatırlatan Burak, bunun ıslahçılar için ciddi bir kaynak oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye’nin yaptığı yasal düzenlemelerle ve geliştirdiği önemli projelerle bitki ıslahı alanında ‘devrim’ niteliğinde adımlar attığını vurgulayan Masum Burak, "Hibrit tohumlarında Türkiye 2010 yılında yüzde 10 yerli üretiyordu, yüzde 90 ithal ediyordu. 5 üniversite, 5 araştırma enstitüsü ve 38 tohumculuk firmamızla birlikte proje başlattık. Şuanda yerli hibrit tohum kullanım oranı yüzde 50’lere yaklaşmış durumda. Firmalarımız bu tohumlarını aynı zamanda 30’a yakın ülkeye ihraç ediyor." diye konuştu. Türkiye’nin geliştirdiği ayçiçeği ve buğday çeşitlerinin Şili, İspanya, Azerbaycan, Türkmenistan, İran’da, Osmancık adı verilen çeltik çeşidinin Bulgaristan, Ukrayna, Makedonya, Rusya ve Yunanistan’da üretilmeye başlandığı bilgisini veren Burak, "Tohumu Türkiye’mizden gidiyor. Bütün bunlar Ar-Ge’nin, ıslahın başarısıdır." dedi.
2023 hedefleri kapsamında Türkiye’nin ‘dünyanın tohumculuk üssü’ haline getirmeyi amaçladıklarını ifade eden Burak, "Şu an ülkemizde çiftçimiz tarafından kullanılan ekmeklik ve makarna buğdayın neredeyse yüzde 100’ü, aspir, susam, arpa, nohut ve mercimeğin yüzde 100’ü araştırma enstitülerimizin ya da bazı firmalarımızın geliştirdiği çeşitlerdir. Sebzede yüzde 50 , soyada yüzde 30, ayçiçeğinde yüzde 20 yerli tohum kullanıyoruz. Hedef bunların da diğerleri gibi üst rakamlara çıkarılmasıdır." ifadesini kullandı.